AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Ege Bölgesinin Tarihi Mekanları

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Ege Bölgesinin Tarihi Mekanları
İzmir Kuşcenneti
İzmir Kuşcenneti, öbür canlıların yaşayabildiği dalyanlar, sazlıklar, otlaklar ve tuzla havuzları gibi farklı hayat alanlarını bünyesinde bulundurması nedeniyle, ülkemizdeki diğer kuş cennetleri arasında çok önemli bir ayrıcalığa sahiptir Sahip olduğu ayrı ekosistemler sebebiyle, ülkemizde gözlenen 450 kuş tarzında 220'si İzmir Kuşcenneti'nde gözlenmektedir Bu kuş türlerinden 59'u burada kuluçkaya yatmakta; kuluçkaya yatan kuş türlerinden 39 türün korunan türler olması, İzmir Kuşcenneti'nin önemini daha da arttırmaktadır Bilhassa bu türler aralarında bulunan Tepeli Pelikan, Ufak Karabatak ve Minik
Kerkenez Dünya' da soyları eksilen kuş türlerindendir
Agora,
İzmir'in Namazgah semtinde yer alan Agora, Roma dönemine aittir Agora antik dönemlerde politik toplantıların ve halkın alışveriş yaptığı bir yerdir Ticari olmaktan ziyade, bir devlet agorası görünümündeki İzmir Agorası, bugüne değin ortaya çıkarılan dünyanın en büyük Devlet Agorasıdır
MS178'de depremle yerle bir olan Agora, İmparator Marcus Aurelius'un tedbirli çalışmalarıyla tekrar yapı edilmiştir
19321941 yılları arasında yapılan birincil dönem kazılarla büyük bir bölümü ortaya çıkarılan İzmir agorasının, dikdörtgen formda, apaçık geniş (120 x 180 m) bir avlu civarda kolon ve kemerler üzerine yapı edilmiş üç katlı ve önünde mereni olan alaşım bir inşa olduğu anlaşılmıştır
Agoradaki incelemeler; agora meydanı, kuzey kapısı, bazilika altı, batı yapısı (stoa), antik çarşı almak üzere beş yerde kazı, restorasyon, arkeolojik temizleme ve çevre düzenlemesi şeklinde sürdürülmektedir
Kadifekale
İskender'in Anadolu'ya çıkışı ve Pers egemenliğine son vermesiyle birlikte bölgede yeni bir şehircilik anlayışı gelişti Smyrna'da yaşayanlar Efes, Bergama, Rodos, İskenderiye gibi zamanın ticarette ve liman işletmesinde ileri gitmiş şehirleri ile yükseklik ölçüşebilecek bir büyük kasaba ayarlamak istemişlerdi Ancak bir şehrin eski İzmir'de kurulması keza konum açısından ayrıca de alanın küçüklüğü nedeniyle olanaksız olduğundan İskender, bugün Kadifekale olarak tanıdık Pagos Tepesi eteklerine yeni şehri kurmayı düşünmüştür Efsaneye göre; İzmir'e gelen Büyük İskender,o süre ormanla astarlı Pagos Tepesidenilen Kadifekale'de Nemesis Kutsal alanında avlanırken bir ara yüce bir çınarın aşağıda uykuya dalar Rüyasında gördüğü iki Nemesis, İskender'den yepyeni bir İzmir'i uyuduğu tepenin eteklerinde kurmasını isterler, uykusundan uyanan İskender, Klaros'un Apollon kahinine gördüğü rüyayı anlatarak fikrini sorar Kahin rüyayı tek bir cümlede yorumlar: Kutsal Meles Çayı kenarındaki Pagos Tepesi eteklerinde yerleşecek İzmirliler, eskisinden dört kere daha mutlu olacaklardır
Zeus Magarasi
Dilek Yarimadasi'na dışarı giden yol üstünde bulunan Zeus Magarasi, küçük bir obruk ve yer alti su kaynagi taraFindan olusturulan havuz seklinde bir tabana sahiptir
Son derece ilginç, sik çali ve agaçlarla cepheli yolla ulasilan magaranin derinligi 10 metreye ulasmaktadir Ayrica magara içinde çocuklarin havuz olarak kullandigi ufak bir havuza
Antik Şehir Halkı
En hoş yapilarindan biri 25000 kisilik antik tiyatro olan Efes Antik Kenti, izmir'de Selçuk ilçesi sinirlari içindedir ve ilk kalintilari MÖ 3000 yillarina dayanmaktadir Cilali Tas Devrine değin uzanan kalintilara, son yillarda yapilan arastirmalar ve kazilarda Tunç Çagi ve Hititlere ait yerlesimler eklenmistir
Hititler zamaninda Apasas olarak adlandirilan Efes, MÖ1050 yillarinda Yunanistan'dan gelen göçmenlerin de yasadigi bir liman kenti olmustur, iyonlar Dor istilasi üstüne buralara yerlesmisler, Lidya egemenliginde ise yasadiklari yerleri ve insa etmekte olduklari Artemis Tapinagini gelistirmislerdir
Efes'te Iyon, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanli uygarliklarinin da, bu bölgenin geçirdigi büyük depremlerin de izleri hala görülebilmektedir Romalilara değin Helenistik yapinin hakim oldugu Efes Antik Kentinde, bu tarihten itibaren Roma mimarisi etkisini göstermistir
Efes Harabeleri yakininda görülmesi gereken eserler MS2 Yüzyilda Vedius Antonius adina yaptirilan Vedius Gymnasium; tüm sportiF yarislarin, oyun ve olimpiyatlarin düzenlendigi stadyum ve hemen stadyumun yakininda bulunan Bizans hamamlaridir
ve
Ege Bölgesi ’nin turizm bakımından zengin bir doğal ve kültürel yapısı vardır Dağların kıyıya dikey olarak uzanması, son derece girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi yaratmıştır ( Ege denizi kıyılarının toplam uzunluğu 593km ’dir) ve doğal kumsalların denize girmeye son derece kullanışlı olmalarının yanı sıra, yüksek kıyılarda da albenili görünümleriyle ilgi toplarlar Hem yöredeki bük (Akbük, Gökçeler bükü, Değirmen bükü, Palamut bükü, Kargıbük, vb), özellikle son yıllarda tamamen yaygınlaşan yat turizminde, yatlara doğal liman işlevi görebilen; “Mavi Yolculuk adıyla yaygınlaşan ve kıyının Kuşadası ’ndan Antalya ’ya kadar olan koylarını dolaşan yat turizmi, bölgeye önemli miktarda yerli ve tanıdık olmayan turist çekmektedir; ülkemizin başlıca üç yat limanı (Kuşadası, Çeşme ve Bodrum yat limanları) da bu kıyılardadır
Ege Bölgesi ’nde egemen olan Akdeniz ikliminin yumuşak niteliği de, turizme son derece elverişlidir: Kışların geç geçmesi, yazın güneşlenme olanakları, deniz suyu sıcaklıklarının uygunluğu çok sayıda turist çeker Ege Denizi ’nde deniz suyu sıcaklıkları, kuzeyden güneye doğru artar ve denize girme süresi de bu doğrultuda uzar: Kıyılarda kuzeyden İzmir ’e kadar yılda beş ay olan denize girme süresi, Kuşadası ’ndan sonra artmaya başlar ve Bodrum ’da sekiz ayı bulur
Ege Bölgesi ’nde yer alan kaplıca ve içmecelerde sağlık turizmi açısından da alaka görmektedir: Denizli ’de Karahayıt ve Pamukkale kaplıcaları; İzmir ’de Balçova, Dikili, Davutlar, Çeşme ve Şifne kaplıcaları; Seferhisar ’ın güneyinde Doğanbey kaplıcası; Kütahya ’da SimavGediz, Yoncalı, Harlek ve Murat Dağı kaplıcaları ve içmeceleri ile Eynal kaplıcalarıdır, Manisa ’da Kurşunlu kaplıcası ve Sart kaplıcası; Afyon Sandıklı ’da Sandıklı, Gazlıgöl ve Hüdayi kaplıcaları ve içmeceleri yer alır; İzmir ’de Urla içmeceleri Bilhassa Pamukkale sıcaksu kaynakları, çok eski dönemlerden bu yandan bilinmekte ve ilgi çekmektedir Pamukkale ’nin özelliklerinden biri de travertenleridir: Sıcak maden suları, altında döküldükleri dağın yamaçlarını beyaz traverten taraçaları haline getirmiştir (yöreye Pamukkale adı, suyun kapsadığı kalsiyum karbonat nedeniyle oluşan beyazlıktan ötürü verilmiştir) Travertenleri doğruca çok sayıda turisti çeker
Bölgede doğal ve tarihsel güzellikleri korumak amacıyla iki Milli park düzenlenmiştir Bunlardan Dilek Yarımadası Ulusal Parkı, Aydınlatılmış ilinin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içinde yer alır ve Akdeniz bitki örtüsünün en hoş örneklerini kapsar Hem İonialılar ’dan kalma harabeler, kazıbilim açısından önemlidir Manisa ilinin yamaçlarına yasladığı Spildağı üstündeki Spildağı Milli Parkı ’ysa, 1500m ’yi bulan yükseltisiyse yazın Manisa ’nın sıcağından kaçanlara barınak oluşturur (Osmanlılar döneminde bir devre adını veren Manisa lalesi, burada doğal olarak yetişir) Keza bu milli park da, Eskiçağ kalıntılarını kapsar Bölgenin değişik illerinde düzenlenmiş Ormaniçi Dinlenme Yeri de, yerli ve tanıdık olmayan turistlere değişik hizmetler sunar
Ege Bölgesi, arkeoloji ve tarih özellikleriyle de bol bol turist çeker: İzmir ’de Efes ve Bergama; Denizli ’de Pamukkale (Hierapolis); Okumuş ’da Priene, Miletos, Didim, Afrodisias, Datça ’da Knidos: Bodrum ’da Halikarnassos; Manisa ’da Sart yıkıntıları Dünyanın yedi harikasından ikisi Ege Bölgesi ’ndedir (Efes Artemis tapınağı ve Halikarnassos Mausoleion ’u) Ayrıca, Selçuk ’ta Meryem Ana ’nın Evi ve Sen Jan Kilisesi, Didim ’de Apollon tapınağı, fazla sayıda tanıdık olmayan turist çekmektedir Günümüzde Ege Denizi kıyısındaki Akçay, Ören, Ayvalık, Foça, Çeşme, Kuşadası, Didim, Güllük, Bodrum, Datça, Marmaris gibi mesken merkezlerimiz, yaz mevsiminde hakiki birer turizm odağı haline gelmiştir *
 
Ege Bölgesinin tarihi mekanlarıyla ilgili paylaştığınız bilgiler gerçekten çok değerli ve ilginç. İzmir Kuşcenneti'nin farklı ekosistemleri bünyesinde barındırması, kuş türlerinin çeşitliliği ve koruma altındaki türlerin bulunması gerçekten önemli. Ayrıca Agora'nın Roma dönemine ait olması ve büyük bir devlet Agorası olması da tarihi açıdan büyük bir değer taşıyor.

Kadifekale'nin kuruluş hikayesi ve tarihi geçmişi de oldukça ilgi çekici. İskender'in bu bölgede yeni bir şehir kurmaya karar vermesi ve Kadifekale'nin oluşumuyla ilgili efsaneler bölgenin zengin tarihine ayrı bir renk katıyor. Ayrıca Zeus Mağarası'nın doğal güzelliği ve tarihi geçmişi de keşfedilmeye değer.

Efes Antik Kenti'nin uzun tarihi geçmişi, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapması ve günümüze kadar ayakta kalabilen yapılarıyla arkeoloji meraklıları için büyük bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Ayrıca Ege Bölgesinin turizm potansiyeli ve doğal güzellikleriyle de dikkat çekici olduğunu belirtmek gerek. Deniz kıyıları, yat turizmi, kaplıcalar, milli parklar ve arkeolojik alanlar bölgenin turistler için cezbedici bir destinasyon olmasını sağlıyor.

Ege Bölgesi'nin tarihi zenginliklerini ve doğal güzelliklerini korumak adına yapılan çalışmaların devam etmesi, bölgenin kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmak açısından büyük önem taşıyor. Turizm açısından da bölgenin çekiciliğini artıran bu mekanların korunması ve tanıtılması, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam edecektir.
 
Geri
Üst