AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Duygular neden evrimlesti?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
126.798
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Duygular neden evrimleşti?​

Örneğin korku gibi ana duygular, beynimizin en alt katmanındaki bir bölgeden yönetilmektedir ve bu kısım, bizim memeli-öncesi atalarımızdan bizlere mirastır. Yavruya ait hisler ise (annenin yavrusuna duyduğu sevgi/şefkat gibi) erken memelilerde evrimleşmiş, günümüze kadar taşınmıştır.

Olum niye var?​

İnsanın sosyal bir varlık olabilmesi için de oksijenden zengin ve kan şekeri içeriği yeterli kanın beyne ulaşması gerekir. Bu döngüde olabilecek herhangi bir aksama sonucu beyne kan akışının 3-5 dakika gibi kısa bir süre gitmemesi geri dönüşümsüz olarak beynin ölmesine ve hastada tıbbi ölümün başlamasına neden olur.

Biyolojik olarak ölüm nedir?​

Biyolojik olarak ölüm nedir?
Canlı varlıkların herhangi bir dokusunun canlılığını kaybetmesine de ölüm denir. Canlının ölümünden bahsedebilmek için, hayati faaliyetlerin bir daha geri gelmemek üzere sona ermesi şarttır.

Duyguların kaynağı nedir?​

Duyguların kaynağı nedir?
Psikolog William James ve fizyolog Carl Lange tarafından bağımsız olarak önerilen James-Lange duygu teorisi, duyguların olaylara karşı fizyolojik reaksiyonların bir sonucu olarak ortaya çıktığını açıklamaktadır. Bu teori, fizyolojik bir reaksiyona yol açan bir dış uyaran gördüğünüzde ortaya çıkar.

Duygular kimyasal mı?​

Amerikalı psikolog Dr. Daniel Goleman; duyguyu bir his ve bu hisse özgü belirli düşünceler, psikolojik ve biyolojik haller ve bir dizi hareket eğilimi olarak tanımlıyor. Duygularımızı oluşturan organ beyindir. Beynimizin milyarlarca hücresinden boşalan sinirsel salgı maddeleri, vücudumuza kimyasal emirler yağdırır.

Bir insan öleceğini nasıl anlar?​

Bireyde ölümün gerçekleştiğinin göstergeleri ise bilincin tam ve sürekli kaybı, dıştan gelen tüm uyaranların algılanmasında ve yanıtlanmasında kayıp, reflekslerin kaybı, solunumun geri dönüşsüz biçimde durması olarak kabul edilmektedir.

Duygusal psikoloji nedir?​

Duygusal psikoloji nedir?
Psikolojide duygu genellikle, düşünce ve davranışları etkileyen, fiziksel ve psikolojik değişimlere yol açan karmaşık bir ruh hali olarak tanımlanır. Duygusallık, mizaç, kişilik, ruh hali ve motivasyon gibi bir dizi psikolojik fenomen ile ilişkilidir.

Duygular ölçülebilir mi?​

Duygular ölçülebilir mi?
Bilişsel faktörler, duygular için birçok nicel veri ortaya koydu. Bunların formüllerini bir çok firma yıllarca kullandı. Yazımın başında duygular; bilişsel, fiziksel ve nörolojik olarak ölçülebilir demiştim.

Duygusal Zeka Yönetimi Nedir?​

Gelin önce duygusal zekanın tanımı ile başlayalım söze; malum, önce anlamını bilelim ki sonra derinine inebilelim. Duygusal zekâ, stresi azaltmak için olumlu yönde duyguları yönetmek, başkaları ile empati kurabilmek ve zorlukların üstesinden gelerek gerilimi etkisi hale getirme yeteneğidir.

Duygusal zeka özellikleri nedir?​

Duygusal zeka; kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamını zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme yetisidir. Buna göre, bireyin hayattaki başarısı kendi duygularını dengeleyebilme ve yönetebilme başarısına bağlı olmaktadır.

Aleksitimi nasıl düzelir?​

Aleksitimi nasıl düzelir?
Aleksitimi tedavisi, oldukça güç olan tedavilerden biridir. Genellikle psikologlar tarafından yürütülen bu tedavilerde, çeşitli psikoterapi yöntemleri uygulanmaktadır. Bireyin bu gibi psikolojik sorununun üstesinden gelebilmesi i.in en etkili tedavi yöntemi psikoterapi olmaktadır.

Duygusal Olaylar Teorisi Nedir?​

Duygusal Olaylar Teorisi Nedir?
Duygusal olaylar teorisi ( AET ), örgütsel psikolog Howard M. Weiss ( Georgia Teknoloji Enstitüsü ) ve Russell Cropanzano ( Colorado Üniversitesi ) tarafından duyguların ve ruh hallerinin iş performansını ve iş tatminini nasıl etkilediğini açıklamak için geliştirilen bir modeldir .
 
Duyguların evrimleşmesi konusu oldukça ilginç bir konudur ve insan davranışlarını anlamak için önemli ipuçları sunabilir. Korku gibi temel duyguların, memeli-öncesi atalarımızdan miras kalan beyin bölgelerimizde yönetilmesi, evrim sürecinin izlerini taşıdığını gösterir. Yavruya ait duyguların ise erken memelilerde evrimleşmiş olması, annenin yavrusuna duyduğu sevgi/şefkat gibi hislerin günümüze kadar taşınmış olmasını açıklar.

Ölüm konusu da insanların yaşam süreçlerinde merak edilen bir konudur. Beyne yeterli kan akışının sağlanamaması durumunda gerçekleşen biyolojik ölüm, canlı varlıkların hayati faaliyetlerinin sonsuza dek sona ermesi olarak tanımlanır. Beyne kan akışının 3-5 dakika gibi kısa bir süre durması, geri dönüşümsüz beyin hasarına ve tıbbi ölüm sürecinin başlamasına neden olabilir.

Duyguların kaynağı konusunda James-Lange duygu teorisi önemli bir yaklaşımı temsil eder. Bu teori, duyguların dış uyaranlara verilen fizyolojik reaksiyonların sonucu olarak ortaya çıktığını savunur. Yani duygularımızın temeli fizyolojik reaksiyonlara dayanır ve beyindeki sinirsel salgı maddeleri yoluyla kimyasal sinyaller olarak ifade edilir.

Duyguların ölçülebilir olup olmadığı da tartışılan bir konudur. Bilişsel faktörlerin duygular için nicel veriler sunduğu ve bazı formüllerin yıllarca kullanıldığı belirtilmektedir. Duyguların bilişsel, fiziksel ve nörolojik olarak ölçülebilir olduğunu belirtmek mümkündür.

Duygusal zeka yönetimi, duygusal zekanın stresi azaltmak, duyguları olumlu yönde yönetmek, empati kurmak ve zorluklarla başa çıkma becerisini ifade eder. Duygusal zeka özellikleri arasında duyguları anlama, empati kurma ve duyguları yönetebilme gibi yetenekler önemli bir rol oynar.

Aleksitimi, duyguların ifade edilememesi ya da anlaşılamaması durumunu ifade eder. Aleksitimi tedavisi genellikle psikoterapi yöntemleriyle yürütülür ve bireyin duygusal sorunlarının üstesinden gelmesine yardımcı olabilir.

Son olarak, duygusal olaylar teorisi (AET), duyguların ve ruh hallerinin iş performansını ve iş tatminini nasıl etkilediğini açıklamak için geliştirilmiş bir modeldir. Bu teori, iş yaşamında duygusal faktörlerin önemini vurgular ve insan davranışlarını anlamak için kullanışlı bir çerçeve sunar.
 
Geri
Üst