Hoş Geldin!

Bize kaydolarak topluluğumuzun diğer üyeleriyle tartışabilir, paylaşabilir ve özel mesaj gönderebilirsiniz.

Şimdi Kaydolun!

Duygu ve düşünce arasındaki fark nedir?

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Duygu ve düşünce arasındaki fark kısa arıyorum gelmiyor öğretmenim bana kızıcak of yaaaaaaa

Duygu


Duygu, insanın mutlu, kederli, öfkeli, coşkulu ya da korku içinde olmasını anlatan bir sözcüktür. Herhangi bir duygu bir düşünce*den kaynaklanır. Örneğin, sınav öncesinde aklınızdan ne gibi düşünceler geçer? Eğer iyi hazırlanmışsanız sınav, kazanmaya kesin göz*le baktığınız heyecanlı bir yarıştır. Ama yete*rince çalışmadıysanız sınavı kendinize yönelik bir tehlike ya da tehdit gibi düşünürsünüz. İlk durumdaki düşünce biçimi heyecan, güven ve umut gibi duygulara yol açar. İkinci durum ise sıkıntı, kaygı ya da korku gibi duygular uyandırır.
İkinci önemli nokta ise, duyguların vücutta ne gibi değişikliklere yol açtığıdır. Bu içsel değişiklikler duyguların yoğunluğuna göre çeşitlilik gösterir. Örneğin, kaygı mide bu*lantısına ve mide kramplarına; üzüntü boğazımiza bir yumru tıkanmış gibi olmasına; öfke ise yüzümüzün kızarmasına neden olabilir. Kalp atışlarının hızlanması, gözlerin faltaşı gibi açılması, tüylerin diken diken olması, solunumun artması ya da ter basması, heye*can, korku ve şaşkınlık durumlarında oluşan içsel değişimlerin dışa vurmasıdır. Ayrıca vücutta bunlar kadar belirgin olmayan deği*şimler de yer alır.
Duygulara ilişkin üçüncü önemli nokta vücuttaki gözle görülür değişimlerdir. Bunlar kol, bacak ya da beden kaslarının gerilmesi biçiminde ortaya çıkar. Örneğin, insanların öfkelenince yumruklarının kendiliğinden sı*kıldığı gözlenir. Ama dışa vuran en büyük değişiklik yüzde kendini gösterir. Karşımızdaki bir kimsenin yüzünü inceleyecek olursak bir duygunun etkisi altında olup olmadığını, hatta hangi duyguyu yaşadığını tahmin edebiliriz. Öyle insanlar vardır ki, duyguları yüzle*rinden okunur. Sevinç, üzüntü, şaşkınlık, nefret, korku ve öfke gibi en azından altı duygu yüzün aldığı biçimler yardımıyla bili*nebilir. Örneğin, dudakların iki ucunun aşağı sarkması üzüntünün, kaşların çatılması öfke*nin, gözlerin içi parlayarak gülümseme mutlu*luğun göstergesidir.
Bir bebeğin yüzüne yansıyan acı, sevinç ya da öfke bazı duyguların çok erken yaşta belirdiğini gösterir. Çocuklar büyürken çevrelerindeki dünyaya ilişkin yeni şeyler öğrenir; başlarından geçen değişik olaylar, buldukları yeni ilgi alanları, yaşadıkları kaygılar ve sevinçler duygularının çeşitlenmesine yol açar. Sözgelimi çok küçük çocuklar bazı şeyleri yapmanın "yanlış" sayıldığını bilmez*ler. Doğru ve yanlış olanı öğreninceye kadar utanç ve suçluluk duygularını yaşamayacaklardır. Çocuklar büyüdükçe, duygularını be*lirtme biçimleri de değişir. Mamasının tadından hoşlanmayan bir bebek, bunu yüzünü buruşturarak, bağırarak ya da lokmasını tü-kürerek belli eder. Ama biraz daha büyüdüğünde, hoşnutsuzluk duygusunu değişik biçimlerde dışa vurur. Yetişkin biri ise, bir arkadaşının pişirip sunduğu bir yemeği beğen*memiş olsa da, duygularını denetlemeyi öğ*rendiği ve karşısındakini incitmek istemediği için, beğenmiş gibi davranabilir.
Çocuk, duygularını ne zaman ve nasıl belirteceğini, anne, baba ve öğretmenlerin*den aldığı eğitimle öğrenir. Kişinin tepkilerini denetleyebilme yetisi yetişkinliğin bir ölçüsü sayılır. Bazı durumlarda hoşnutsuzluğumuzu hiç denetlemeye gerek duymadan dile getir*mek karşımızdakini incitebilir; örneğin, biri size hoşlanmadığınız bir armağan verdiğinde düş kırıklığınızı göstermeniz onu üzebilir. Ne var ki, her duyguyu gizlemek doğru değildir. Sevdiğimiz kişilere içtenlikli davranmak ve sevgimizi belli etmek, kırıldığımız ya da öfke*lendiğimiz zaman açık sözlülükle bunu dile getirmek ve karşı tarafın nedenlerini açıkla*ması için fırsat yaratmak ilişkilerin sağlıklı yürümesi için son derece önemlidir.

Düşünce Nedir

Karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme şekilleri kavrama yetisine düşünme, bunların sonucunda ulaşılan şeye de düşünce denir. Aristoteles’e göre insanı hayvandan ayıran esaslı l’ark düşüncedir. Descarles düşünmek var olmaktır der. Kant’a göre düşünmek yargı*lamaktır. Locke, düşünmeyi ruhun kendi üstü*ne yönelerek kendi işlemleri hakkında bilgi edinmesi olarak görür.
Düşünme çeşitli şekillerde ort Aya çıkar. Düşünce tipik olmayan bir durumu hemen kavrarsa buna zeka adı verilir. Düşünce belli problemleri tasarlar, unlan kavramlarla ifade eder, bunlar üzerinde düşünmeye dayalı açıklamalar yaparsa, buna da akıl denir. Düşünme reet nesnelere yönelirse somut düşünme, ideal nesnelere yönelirse soyut düşünme adını alır.
 
Geri
Üst