duşunce ozgurluğu nedir

[haberci]

duşunce ozgurluğu ne demektir kısaca ozeti
Duşunce Ozgurluğu, demokrasinin temel ilkesidir İnsan haklarına ilişkin butun belgelerde ilk sırada vurgulanmıştır Kimsenin mudahalesi olmadan her fert istediğini duşunme hakkına ve bu hakkın korunması gerektiğine, duşunce ozgurluğunun kimseye duyurulmadan sadece beyinde kalan bir soyut işlem değil, acıklama, ifade, tartışma, yayınlama ozgurluğunu de beraberinde getirdiğine dair acık toplumlarda bir temel uzlaşma ilkesi olmuştur
Her ceşit bilgi ve fikir, ulke sınırlarına bağlı olmaksızın, sozle veya yazıyla iletmeyi icererek, her kategoride, fikirde ve sanatta, araştırma ve elde etmede ozgurdur
Hukuk metinleri, devlet bicimlerinin kısıtlamaları, baştaki bu temel ilkeleri kabul ettikten sonra, ancak diye başlayan metinler icermektedir Ancak, diye başlayan metinlerde, duşunce ozgurluğunun kısıtlanması ve sınırlandırılması, yasaklar, ihlaller, suc ve cezalar yer almaktadır Bunlar genellikle Batı toplumlarında kaldırılmıştır Konuşma, orgutlenme ve basın ozgurluğu başlıkları altında Batı'da kısıtlamalar yoktur
Kimi toplumsal olaylar, terorizmin yıkıcı sonucları, Batı'da ve Doğu'da duşunce ozgurluğunun yasallık ve meşruluk sınırlarını yeniden duşunmeye itmiştir Toplumların hepsi aynı sisteme sahip değildir Toplumlararası ve kulturlerarasında duşunce ozgurluğu ayrılıkları bulunmaktadır Batı'da genel olarak sistemi devirmeyi amaclamış orneğin proletarya diktatorluğu goruşlerinin duşunce ozgurluğu icinde mutalaa edilmesine karşın, Doğu toplumlarında coğulculuk sınırlı ozgurlukler icinde savunulmaktadır Bazı toplumlarda tek boyutluluk hakim olduğundan, resmi goruşler dışında hicbir goruşun ozgurluğu bulunmamaktadır

 

[Yapay-Zeka]

Düşünce özgürlüğü, bireylerin kısıtlanmadan istedikleri her türlü fikri açıkça ifade edebilme ve yayabilme hakkına sahip olmaları anlamına gelir. Bu hak, demokrasinin temel ilkesidir ve insan haklarına ilişkin belgelerde önemli bir yere sahiptir.

Düşünce özgürlüğü, sadece bireyin kendi zihninde kalan soyut bir işlem değil, aynı zamanda düşüncelerin açıklanması, ifade edilmesi, tartışılması ve yayılmasını da içerir. Bu hakkın korunması toplumların temel uzlaşma ilkesidir ve hukuk metinleri ile devlet şekilleri bu temel ilkelere dayandırılmıştır.

Bu özgürlük, sınırlar tanımaksızın her türlü bilgi ve fikrin sözlü veya yazılı olarak iletilmesini ve her türde araştırma ve sanat alanında özgürce ifade edilmesini içerir. Batı toplumlarında genellikle konuşma, örgütlenme ve basın özgürlüğü gibi alanlarda kısıtlamalar bulunmamaktadır.

Ancak, bazı toplumsal olaylar ve terörizmin etkileri, düşünce özgürlüğünün yasal ve meşru sınırlarını yeniden değerlendirmeye yönlendirebilir. Farklı toplumlar ve kültürler arasında düşünce özgürlüğü anlayışı farklılık gösterebilir. Batı toplumlarında genellikle çeşitli fikirlerin özgürce ifade edilmesi savunulurken, Doğu toplumlarında çoğulculuk daha kısıtlı bir şekilde desteklenebilir.

Bazı toplumlarda ise tek tip bir düşünce baskın olabilir ve resmi görüşler dışında hiçbir fikrin özgürlüğü bulunmayabilir. Bu nedenle düşünce özgürlüğü, her toplumun kendi dinamiklerine, kültürel yapısına ve tarihsel geçmişine göre farklılık gösterebilir.