Dünya Barış Günüyle İlgili Şiirler

[SoruCevap]

Dünya Barış Günü Şiirleri
Dünya Barış Günü İle İlgili Şiir

BARIŞA ÇAĞRI

Ne savaşlar gördüm
Kazanan hiç olmadı
Ölüm, zulüm, ayrılık
ve savaş tacirlerin den başka.
Barışla atılır
sevgi tohumları.
Ondandır gülüm,
her bahar filizlenir,
inadına savaşların.
Rengarenk çiçek olur,
çıkar yeryüzüne.
Selamlar bizleri.

Şimdi sorarım size.
-Bu güzellikleri görüp
-Bu güzellikleri yaşamak varken
Savaşmak niye?
Sevgi tohumlarını çürütüp,
Kin tohumlarını yeşertmek niye?

Ekin sevgi tohumlarını,
düşünün biraz.
En katı yürekler bile
Sevgi ve güzelliklere karşı
duyarsız değildir.
Umutlarınızı bu yönde yeşertin.
Barışın lütfen...


Bir Barış Yılı Bir Kış Günü

(Türkiyem ve terör)
Yüreklerde sevgi eksikti
Bir serseri kurşun daha sekti,
Bir çocuk daha öldü.
Kar üstüne kan düştü,
...sonra da çocuk.

Ümit tükenmiş,gözler kaygılı
Kimsenin haberi yok ama
bir barış yılı.
Duvarlarda yazılar,pankartlar
...kimi bombalı
Ne yapmalı...ne yapmalı?

Kar üstüne kan düştü,
...sonra da çocuk.
Herhangi bir kış günüydü,
Bir çocuk daha öldü.
Hava soğuk,hava soğuk !..
Tüm yürekler üşüdü...


Barışın Türküsü

Ben dostluğun türküsünü söylerim,
Düşmanlık neyime.
Barış ve Mutluluk benim gayem.

Ben huzuru isterim,
Kavga benim neyime.
Kardeşçe yaşamak varken,
Didişmek niye.

Ben Türküm,
O Fransız, sen Alman.
Ne fark eder?
Hepimiz insanız,
Sevgiye muhtacız.

Ben barışı isterim,
Savaş benim neyime.
Taşırız hepimiz bir can,
Kim olmak ister ki bî can.

Haydi insanlar,
Gelin bir araya,
Sussun silahlar,
Söylensin artık barışın türküsü..


Bir Eylül Barış Günü

Bir eylül barış günü, dünya mazlumlarının
Umurunda değildir, elbette zalimlerin

Mağdurlar ve mazlumlar, istiyorlar felahı
Zulümde ısrarcının, bitmez elbet günahı

Yok etmekte kararlı, hükmetmekte tağutlar
Göy yüzüne ulaştı, dünyadaki ağıtlar

Aslanlık yarışında, ormanın çakalları
Arada ezilmekte, savaşın mağdurları

Hakim olmak isterler, dünyada her nesneye
Yakıp yıkmaktadırlar, acımazlar kimseye

Yeryüzü paylaşıldı, gökyüzündedir sıra
Atomu patlatırlar, basılınca nasıra

Dün Irak, bu gün gürcü, yarın İran da sıra
Damga vurmak isterler, yirmi birinci asra

Cemiyeti akvamda, aslan payı onlarda
Ekmekler doğranmıştır, mazlumların kanında

Onlar hep efendidir, diğerleriyse köle
Sustururlar herkesi, yasak koyarlar dile

Nasıl hangi barışa, kimler adım atacak
İhanete uğramış, halklar kime çatacak

Aslında savaş yoktur, yalnızca saldıran var
İstiklal isteyene, dünyayı ettiler dar

Bu gün elbet mazlumun, çıkmasa da nefesi
Yarın elbet kıracak, kilitlenen kafesi

Halklarıyla beraber, yönetimler oluşsun
Halkıyla bütünleşen, ülkeler birlik olsun

Mutlak sulh ve selamet, her insanın hakkıdır
Saldırganların adı,hiç şüphesiz şâkidir

Ne ezsin ne ezdirsin, hiçbir ülke insanı
Bir koltuğun uğruna, ezdirmesin vatanı

Yarın demeyin bu gün, herkesin hakkı barış
Vatanı sömürtmeyin vermeyin hiçbir karış

Sinan Karakaş