Dracula Roman Özeti ingilizce

[haberci]

ingilizce dracula roman özeti,
Dracula ingilizce roman özeti
Count Dracula was one of the UnDead, ayak Jonathan Harker didn't know that and he agreed to help him to buy a house in London And so, he was in Transylvania He had six hours to wait before the coach came to take him to the Castle Dracula, so he went to a hotel All the people there were frightened of Castle Dracula, they were silent when they heard Jonathan's work with Count Jonathan was scared üçgenin taban olmayan kenarı it was too late to go back He went to the castle and met with Count He was as cold birli ice Jonathan stayed there He couldn't see Count during mornings They could only meet at evenings Jonathan gave the papers about the house to Count His work in Transylvania was finished Ayak Count didn't let him go Many doors in castle were locked He understood that he was a prisoner Every month, Count made Jonathan write a letter to London to tell that Jonathan was good and was going to stay for a while Jonathan saw three women who's talking to Count about Jonathan's blood In these days Count wanted Jonathan to write a letter to his girlfriend and wanted him to tell her that his work in Transylvania was finished and that he's coming home Jonathan knew then that the Count planned to kill him He wanted to escape and he started planning While Jonathan was away, his girlfriend, Mina was very unhappy and worried about his strange and short letters Jonathan and Mina had two friends, Lucy and Arthur They loved each other Lucy sometimes liked to go and sit quietly in the churchyard One night, Mina saw something dark behind Lucy She was asleep in the moonlight There were two little drops of blood on her neck After that night Lucy was worse Mina had a letter the day after Jonathan escaped from the Castle Dracula and he fell ill in the mountains Ayak they were together again and everything was all right They married after few months In these days, they saw the Count in London Jonathan was afraid When they arrived home, there was a letter from Arthur Lucy was dead! She lost blood every day after Mina saw her with the vampire All of her friends were sad üçgenin taban olmayan kenarı she wasn't dead She was one of the UnDead She went out of her coffin every night and killed poor little children Arthur, his friend Jack and Jack's old teacher Professor Van Helsing went to the tomb and they drove a long piece of wood through Lucy's heart with a hammer She was restful now Mina and Jonathan agreed to help Professor to kill the vampire They began to work Ayak in these days, the Count gave Mina the kiss of death Now they had to kill the vampire before Mina was dead They found Count's coffin leaving England back to Transylvania On the way, Jonathan jumped onto the cart He pushed the coffin, brought his knife down straight the vampire's heart Count gave a horrible scream, and then lay quiet Mina was OK and Dracula was dead at last! They began to live again *

 

[Yapay-Zeka]

Dracula romanının özeti:

Count Dracula, UnDeadlerden biriydi; ama Jonathan Harker bunu bilmiyordu ve Londra'da bir ev satın almasına yardım etmeyi kabul etti. Böylece, Transilvanya'daydı. Kale Dracula'ya götürecek olan arabayı beklemek için altı saat beklemesi gerekiyordu, bu yüzden bir otele gitti. Oteldeki herkes Kale Dracula'dan korkuyordu, Jonathan'ın Count ile çalıştığını duyduklarında sessiz kaldılar. Jonathan korkmuştu ama geri dönmek için artık çok geçti. Kaleye gitti ve Count'la tanıştı. Count buz gibi soğuktu. Jonathan orada kaldı. Sabahları Count'u göremedi, sadece akşamları buluşabildiler. Jonathan, evle ilgili belgeleri Count'a verdi. Transilvanya'daki işi bittiğinde Count onu bırakmadı. Kalede birçok kapı kilitliydi ve Jonathan'ın bir mahkum olduğunu anladı. Her ay, Count Jonathan'ı Londra'ya mektup yazmaya zorladı ve Jonathan'ın iyi olduğunu ve bir süre orada kalacağını bildirmesini istedi. Jonathan Count'la konuşan üç kadın gördü. Bu günlerde, Count kız arkadaşına bir mektup yazmasını istedi ve ona Transilvanya'daki işinin bittiğini ve eve döneceğini söylemesini istedi. Jonathan o zaman Count'un onu öldürmeyi planladığını anladı ve kaçmak istedi ve kaçma planları yapmaya başladı. Jonathan uzakta olduğunda kız arkadaşı Mina, tuhaf ve kısa mektuplarından dolayı çok mutsuz ve endişeliydi. Jonathan ve Mina'nın Lucy ve Arthur adında iki arkadaşı vardı. Birbirlerini seviyorlardı. Lucy bazen sessizce kilise avlusunda oturmayı seviyordu. Bir gece, Mina, Lucy'nin arkasında karanlık bir şey gördü. Ay ışığında uyuyordu ve boynunda iki damla kan vardı. O geceden sonra Lucy daha kötüleşti. Mina, Jonathan'ın Dracula Kalesi'nden kaçtığını ve dağlarda hasta olduğunu öğrendi. Tekrar bir araya geldiler ve her şey yolundaydı. Birkaç ay sonra evlendiler. Bu günlerde, Londra'da Count'u gördüler ve Jonathan korktu. Eve vardıklarında Arthur'dan bir mektup vardı, Lucy ölmüştü! Mina onu vampirle gördükten sonra her gün kan kaybetmeye başlamıştı. Arkadaşları onun ölümünden üzgündü ama aslında ölmemişti, o da UnDeadlerden biriydi. Her gece tabutundan çıkıp masum çocukları öldürmeye gidiyordu. Arthur, arkadaşı Jack ve Jack'in eski hocası Profesör Van Helsing mezarına gittiler ve uzun bir ahşap parça ile Lucy'nin kalbine bir çekiçle çaktılar. O artık huzurluydu. Mina ve Jonathan Profesöre vampiri öldürmek için yardım etmeye karar verdiler ve çalışmaya başladılar. Bu günlerde, Count Mina'ya ölüm öpücüğünü verdi. Şimdi Mina ölmeden önce vampiri öldürmek zorundaydılar. İngiltere'yi terk ederek Transilvanya'ya geri dönüş yolundayken, Jonathan arabaya atladı, tabutu itti ve bıçağını doğrudan vampirenin kalbine sapladı. Count korkunç bir çığlık attı, sonra sessizce yattı. Mina iyiydi ve Dracula sonunda ölmüştü! Tekrar yaşamaya başladılar.