- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 265.105
- Çözümler
- 3
- Tepkime puanı
- 1
- Puan
- 38
30 Ağustos 2024'te Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra kılıç çatarak subay andı okuyan ve "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganını atan teğmenlerde Ebru Eroğlu, Batuhan Gazi Kılıç, Deniz Demirtaş, Talip İzzet Akarsu ve Serhat Gündar 'disiplinsizlik' bahanesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) oy çokluğuyla ihraç edildi.
Teğmenler, ihraç kararından sonra Anıtkabir'e giderek Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün huzuruna çıktı.
İLGİLİ HABER - TSK'dan ihraç edilen teğmenler Anıtkabir'de Atatürk'ün huzurunda
İLGİLİ HABER - TSK'dan ihraç edilen teğmenler Anıtkabir'de Atatürk'ün huzurunda
Teğmenlerin avukatları, Anıtkabir ziyaretiyle ilgili medyada paylaşılan fotoğrafla ilgili hukuki yollara başvuracaklarını açıkladı. Yapılan açıklamada,"Müvekkillerimize ait kişisel bilgi ve belgelerin hukuka aykırı yollarla ele geçirilerek yayılmasını sağlayan kişi ve kurumlar hakkında hukuki yollara başvuracağız"ifadelerine yer verildi.
"Müvekkillerimize ait kişisel bilgi ve belgelerin hukuka aykırı yollarla ele geçirilerek yayılmasını sağlayan kişi ve kurumlar hakkında hukuki yollara başvuracağız"
Nefes Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, teğmenlerin avukatları tarafından yapılan açıklamaya çok sert tepki gösterdi.
Nefes Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek
Zeyrek, "Teğmenlerin değil MSB'nin avukatları" başlıklı yazısında,"Kusura bakmayın ama davayı fena kaybettiniz! Başından itibaren ortaya attığınız bütün tezleriniz ve taktikleriniz fos çıktı. Teğmenler üzerinden mesleki reklam yapma çabalarınız da hiçbir işe yaramadı"ifadelerini kullandı.
"Kusura bakmayın ama davayı fena kaybettiniz! Başından itibaren ortaya attığınız bütün tezleriniz ve taktikleriniz fos çıktı. Teğmenler üzerinden mesleki reklam yapma çabalarınız da hiçbir işe yaramadı"
Zeyrek, yazısının devamında "Teğmenlere destek verenlere dair saçma tavırlarınıza bakılırsa adli yargı sürecinde de reklama devam etmek istiyorsunuz ama ben teğmenlerin yerine olsam, adli yargı sürecine avukatlarımı değiştirerek başlardım" görüşünü kaydetti.
Zeyrek'in yazısının ilgili kısmı şöyle:
Zeyrek'in yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Teğmenlerle ilgili soruşturma sürecinde Millî Savunma Bakanlığı şeffaf olmadığı için gazetecilerin en önemli haber kaynağı teğmenlerin avukatları oldu. Onlar da güya 'teğmenleri korumak' refleksiyle hareket ettiklerini ima ederek hep Millî Savunma Bakanlığı’na çalıştılar.
İktidarın açıklamalarından sonra teğmenlerin ihraç edilmesine herkes kesin gözüyle bakarken onlar tam tersi bir kararın çıkabileceği mesajını yaydılar.
Tamamen siyasetçilerin verdiği siyasallaşmış bir 'ihraç' kararı 'siyasallaşmasın' diye çaba gösterdiler, teğmenlerin hakkını, hukukunu savunanları teğmenler üzerinden siyasi çıkar sağlamakla dahi suçladılar.
En son da teğmenlerin Anıtkabir ziyaretini, Anıtkabir’e giderek kendilerine destek vermek isteyen halktan sakladılar.
Beyler şimdi de NEFES’teki 'İktidara inat gidip Atatürk’e bağlılıklarını bildirdiler' ifadesine kızmışlar. Bu başlık yargı sürecinde ellerini zayıflatacakmış!
Kusura bakmayın ama davayı fena kaybettiniz! Başından itibaren ortaya attığınız bütün tezleriniz ve taktikleriniz fos çıktı. Teğmenler üzerinden mesleki reklam yapma çabalarınız da hiçbir işe yaramadı.
Teğmenlere destek verenlere dair saçma tavırlarınıza bakılırsa adli yargı sürecinde de reklama devam etmek istiyorsunuz ama ben teğmenlerin yerine olsam, adli yargı sürecine avukatlarımı değiştirerek başlardım."
Haber Kaynağı :12punto