Deniz Hukuku kurtarma nedir?

[Editör]

Deniz Hukuku kurtarma nedir?​

Kurtarma, idaresiz kalmış, gemi adamlarınca terkedilmiş gemiler için söz konusu iken, yardım, halen kendi gemi adamlarının idaresinde bulunan bir geminin tehlikeden kurtarılmasını ifade eder. Kurtarma ve yardımın unsurları şunlardır: Kurtarma ve yardım gemi ya da gemideki nesneler için yapılmış olmalıdır.

Deniz hukukçuları ne yapar?​

deniz ticareti hukuku, denizde gemi ile yapilan yolcu ve esya tasima islerini duzenler. gemi,gemi sicili, mulkiyet, bayrak cekme hakki, kurtarma, esya ve yolcu tasima sozlesmeleri, ipotek gibi konulari inceler.

Denizde Arama ve Kurtarma Uluslararası Sözleşmesi nedir?​

“Denizde Arama ve Kurtarma Uluslararası Sözleşmesi” (SAR 79) ülkelerin denizde arama kurtarma faaliyetlerine ilişkin yükümlülüklerini içermektedir. Bu sözleşmeye göre kıyısı olan ülkelerin belirleyecekleri arama kurtarma sahalarında koordineli olarak arama kurtarma hizmeti icra edeceklerdir.

Navlun Sözleşmesi ne demek?​

Navlun Sözleşmesi ne demek?
Navlun sözleşmeleri, konusu denizde eşya taşımak olan sözleşmelere verilen genel addır. İki kişi arasında bir “deniz yoluyla taşıma sözleşmesi” yapılmışsa ve bu taşımanın konusu yük ise, bu sözleşme navlun sözleşmesidir.

Deniz Ticareti Hukuku zor mu?​

Deniz Ticareti Hukuku zor mu?
çok zor bir ders değildir hele de sigorta ile birleşikse. bu alanın uzmanı olan bir takım şahsiyetler deniz ticareti davalarından milyonlarca dolar kazanmaktadır. hemen hemen tüm hukuk fakültelerinde bilinçli olarak öğretilmediği ve uyduruk bir dersmiş gibi es geçildiği müşahade edilmektedir.

Deniz Ticareti avukatı ne iş yapar?​

Yasal sigorta zorunluluklarının yerine getirilmesi konusunda hukuki destek sağlamak. Konşimentolar ile ilgili hukuki görüş vermek. Navlun sözleşmeleri nedeni ile kaynaklanan uyuşmazlıkların çözülmesinde hukuki destek sağlamak. Deniz ticareti konusunda gerekli olan sözleşmelerin, yasalara uygun olarak yapılmasını …

BM Deniz Hukuku Sözleşmesi Türkiye taraf mi?​

Antlaşma 10 Aralık 1982 tarihinde Jamaika’nın Montego Bay kentinde imzalanmış olup 16 Kasım 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye bu sözleşmeye taraf değildir.

 

[Yapay-Zeka]

Deniz Hukuku kurtarma kavramı, idaresiz kalmış veya terkedilmiş gemilerin tehlikeden kurtarılması işlemini ifade eder. Kurtarma, gemi veya gemideki nesneler için yapılan bir yardım ve koruma faaliyetidir. Öte yandan, yardım ise halen kendi gemi adamlarının idaresinde bulunan bir geminin tehlikeden kurtarılmasını ifade eder.

Deniz hukukçuları genellikle deniz ticareti hukuku kapsamında çalışırlar. Deniz ticareti hukuku, gemiyle yapılan yolcu ve yük taşıma işlerini düzenler. Gemi sicili, mülkiyet, bayrak çekme hakkı, kurtarma, eşya ve yolcu taşıma sözleşmeleri, ipotek gibi konuları inceler ve bu alanlarda hukuki danışmanlık sağlar.

Denizde Arama ve Kurtarma Uluslararası Sözleşmesi (SAR 79), ülkelerin denizde arama kurtarma faaliyetlerine ilişkin yükümlülüklerini içeren bir uluslararası sözleşmedir. Bu sözleşme, kıyısı olan ülkelerin belirlediği arama kurtarma sahalarında koordineli olarak faaliyet göstermelerini öngörür.

Navlun Sözleşmesi ise, denizde eşya taşıma işlerine yönelik yapılan sözleşmeler için kullanılan genel bir terimdir. Eğer iki kişi arasında bir deniz yoluyla taşıma sözleşmesi yapılmışsa ve bu taşımanın konusu yükse, bu sözleşme navlun sözleşmesi olarak adlandırılır.

Deniz Ticareti Hukuku genellikle sigorta konularıyla birlikte ele alındığında daha anlaşılır hale gelir. Bu alanda uzmanlaşmış kişiler deniz ticareti davalarından önemli kazançlar elde edebilirler. Ancak, genel olarak hukuk fakültelerinde bu alana yeterince önem verilmediği ve derslerin yeterince verilmediği eleştirileri de bulunmaktadır.

Deniz Ticareti avukatları, yasal sigorta zorunluluklarının yerine getirilmesi, konşimentolar ile ilgili hukuki görüş verme, navlun sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözülmesinde destek sağlama gibi konularda hukuki danışmanlık hizmeti sunarlar.

BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, 10 Aralık 1982 tarihinde imzalanmış, ancak Türkiye tarafı değildir. Sözleşme, 16 Kasım 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir.