AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Davalarin birlestirilmesi icin taraflarin ayni olmasi gerekir mi?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
127.898
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Davaların birleştirilmesi için tarafların aynı olması gerekir mi?​

6100 sayılı HMK`nun 166. maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir.

Davanın açılmamış sayılması halinde yeniden dava açılabilir mi?​

Davanın açılmamış sayılması kararı ile birlikte usuli bütün sonuçlar ortadan kalkacağından derdestlik de ortadan kalkacaktır. Dolayısıyla aynı konuya ilişkin yeniden dava açılabilecektir. Derdestliğin ortadan kalkması için kararın kesinleşmesi gerekmez.

Dosyanın işlemden kaldırılması kararı hangi durumda gerçekleşebilir?​

Dosyanın işlemden kaldırılması kararı hangi durumda gerçekleşebilir?
“HMK. md. 150/1’e göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.

Davalılar mahkemeye gitmezse ne olur?​

DAVACI DURUŞMAYA GELMEZSE NE OLUR? Mahkemeye gitmemeniz halinde davayı takip eden bir vekiliniz de yok ise dava düşecektir. Davanız müracaata bırakılacaktır.
”6100 sayılı HMK`nun 166. maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir.

Davaların birleştirilmesini Kim talep edebilir?​

Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir.

Tebligatta 2 haftalık süre nasıl hesaplanır?​

Tebligatta 2 haftalık süre nasıl hesaplanır?
“1-) Gün ile belirlenen süreler, tebligatın yapıldığının ertesi günü işlemeye başlar. 2-) Süre, hafta olarak belirlenmiş ise, tebligatın yapıldığı günün, son haftada isim itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer.
Kesin süre ne zaman verilir?​
Aynı yasanın 94. maddesi gereğince kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.
Davaların birleştirilmesi talebi ne zamana kadar istenebilir?​
Bu durumda aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olan davalarda birleştirme kararı, talep üzerine veya kendiliğinden hüküm verilinceye kadar her zaman verilebilecektir.

Tebliğ tarihi süreye dahil mi?​

Tebliğ tarihi süreye dahil mi?
(1) Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter.

Davaya cevap süresi kaç gündür?​

Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır (HMK m.127/1).

Kesin süre nasıl verilir?​

Tefhim süresi ne zaman başlar?​

Tefhim süresi ne zaman başlar?
Tefhim, sürelerin başlangıcı açısında büyük önem taşır. HMK’nın 91. maddesine göre belirlenen süreler, taraflara tebliğ tarihinden ya da kanunda öngörülen hallerde, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar.
 
Davaların birleştirilmesi konusu oldukça önemli ve detaylı bir konudur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesi, ayrı ayrı açılmış davalarda bağlantı bulunması halinde bu davaların birleştirilerek bakılabileceğini düzenlemektedir. Ancak birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Yani birleştirme kararı, davaların bir araya getirilmesi ve birlikte ele alınması anlamına gelir.

Davaların açılmamış sayılması durumunda ise, bu durumun kararlaştırılması usuli bütün sonuçları ortadan kaldıracaktır. Derdestlik durumu da ortadan kalkacaktır ve aynı konuya ilişkin yeniden dava açılabilecektir. Derdestliğin ortadan kalkması için kararın kesinleşmesi gerekmemektedir.

Dosyanın işlemden kaldırılması kararı ise tarafların duruşmaya gelmemesi veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirmesi durumunda verilir. Bu durumda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir ve davada ilerleme olmayacaktır.

Davalıların mahkemeye gitmemesi durumunda dava düşebilir. Davalı duruşmaya gelmezse, mahkemeye gitmezse veya davayı takip edecek bir vekili yoksa dava düşer ve dosya kapatılır.

Davaların birleştirilmesi talebi, ikinci davanın açıldığı mahkeme tarafından verilir ve bu karar diğer mahkemeleri bağlar. Birleştirme kararı, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir.

Tebligat süreleri konusunda, gün olarak belirlenen sürelerde tebligatın yapıldığı ertesi gün sürenin başladığı kabul edilir. Ayrıca, süre hafta olarak belirlenmişse, süre tebligat yapıldığı günün son haftada isim itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer.

Dava dilekçesine cevap verme süresi ise, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftadır. Cevap süresi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 127. maddesinde düzenlenmiştir.

Son olarak, tefhim süresi belirlenen sürelerin başlangıcı açısından önem taşır. Belirlenen süreler, taraflara tebliğ tarihinden ya da kanunda öngörülen hallerde, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar. Kesin süreler, kanunun belirlediği sürelerdir ve hâkim bu süreyi değiştiremez. Yeniden süre istenmesi durumunda, ikinci verilen süre kesindir ve yeniden süre talep edilemez.
 
Geri
Üst