CHP lideri Özgür Özel: 'Erken seçimin adayı erken belirlenir'
CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, TSK'dan ihraç edilen 5 teğmenin tazminatlarının, CHP'liler tarafından ödenmesi için açık oylama yaptı. Özel, erken seçim ve aday tartışmalarına ilişkin ise, "Erken seçimin adayı erken belirlenir" dedi.CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında kürsüye çıktı. Özel, konuşmasına başlamadan önce bir süre önce Demokrat Parti'den istifa eden bağımsız milletvekilleri Cemal Enginyurt ve Salih Uzun'u davet etti. Özel, Enginyurt ve Uzun'a rozetlerini taktı. Bir süredir CHP'ye geçecekleri konuşulan iki isim, resmen CHP'ye katıldı.
Kürsüye çıkan Salih Uzun sözlerine,"Merkez sağdan geliyorum"diyerek başlayan Uzun, şunları söyledi:
"Merkez sağdan geliyorum"
"Allah biliyor ya çok da uğraştım. Ben buraya geçmişime sünger çekerek, tümüyle değişerek gelmedim, ben buraya çünkü bugün yapılacak tek şey birleşme."
Daha sonra sözü Cemal Enginyurt aldı. Enginyurt ise "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attıkları için TSK'dan ihraç edilen teğmenleri işaret ederek;"Senin olmaya gelmedik, olmayacağız Erdoğan. Mustafa Kemal'in askeri olmaya geldik"dedi.
"Senin olmaya gelmedik, olmayacağız Erdoğan. Mustafa Kemal'in askeri olmaya geldik"
Enginyurt, sözlerine şöyle devam etti:
"Silivri'dekiler adına sesleniyorum. Suçsuz yattığımız zindanlarda sizi yatırmazsak bize yazıklar olsun. Jeliboncu deliler bunu anlamasa da biz CHP'nin helal oylarıyla seçildik. Biz CHP'ye kalk dediğinde kalkan, otur dediğinde oturan, gel dediğinde gelen, git dediğinde giden tasmalılardan olmak için değil, güçlü bir irade için geldik."
Ardından CHP lideri Özgür Özel, partisinin gündemini aktarmak üzere kürsüye çıktı. Özel konuşmasına, Kartalkaya'da 79 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yangın faciasındaki ihmaller zinciriyle başladı.
'BU MIZRAK DAHA FAZLA ÇUVALA SIĞMAZ'
Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:"Adalet Bakanı'nın önce resmi yazı ile görevlendirdiği, sonra kabul etmeyip, 'Bu rapora Bolu Belediyesi'ni ilave etmezseniz almayız' dedikleri, 'Bu rapordan Turizm Bakanlığı'nı çıkarmazsanız almayız' dedikleri rapora 'korsan' dediler. İçişleri Bakanı olay günü tüm sorumluların 10 gün içinde belirleneceğini taahhüt etmişti. Bugün o sözün üzerinden tam 14 gün geçti. Sorumlular ortada yok. Sorumluluklar ortada yok.
Resmi görevlendirme yazısını açıkladık. O günkü 7 kişilik bilirkişi heyeti, mesleki namuslarına da kişisel onurlarına da sahip çıktılar ve suçlu görmediklerini o rapora ilave etmediler.O günden bugüne yeni bilirkişiler geldiler, birkaç gün çalıştılar ama ne eski rapor ne ayrı bir rapor ortada hiçbir rapor yok.Oysa gözaltındakiler hâkim karşısına çıkarken o rapora göre sorumlulukları belirlenecek, gözaltından tutukluğa sevki talep edilecek ya da edilmeyecek. Hâkim tarafından karar bilirkişinin bulduklarına göre verilecekti.
Raporun iki parçası birbirini suçlayan AKP'lilerden ve onların atadıklarından oluşuyor. Ne raporda ne bir başka yerde olmayan sorumluluğu sosyal medya faaliyetiyle CHP'ye yüklemeye çalışanların milletin gönlünde yeri olmadığı, herkesin bu meseleyi doğru yerden okuduğunu gördüler.
14 gündür kıpırdayamıyorlar. 14 gündür bilirkişi raporu olmaksızın tutuklamalar yapıldı ve 14 gündür hâlen daha Bolu Cumhuriyet Başsavcısı'nın Ankara'dan yediği tazyik üzerine hakikatten "AK Parti'yi nasıl sıyırırım, buraya Cumhuriyet Halk Partisi'ni nasıl bulaştırırım?" bunun çabası var.
İçişleri Bakanı hâlen daha verdiği söze rağmen sessiz bir şekilde duruyor. Bu utanç, maalesef. Bu mızrak daha fazla bu çuvala sığmaz. Bu utanç daha fazla gizlenemez ama bekleyecekler, bekliyorlar."
'BU BAKANI DERHAL GÖREVDEN ALINIZ!'
Özel, konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek şunları söyledi:"Erdoğan'a sesleniyorum. Ankara İl Kongresi ayıplı bir işti. Yanlış yaptınız. Şimdi büyük kongreyi beklemek daha büyük bir yanlıştır. Bu bakanı derhâl görevden alınız. Çünkü onu ne gün görevden alırsanız alın şu gerçeği değiştiremezsiniz: Bu bakanı da iktidarınız boyunca bu ülkeye felâketler yaşatan bütün bakanları da atayan kalem sizsiniz. Kalem sizin, mürekkep sizin, sorumlu sizsiniz. Bunu değiştiremezsiniz."
Yangından sorumlu olanların Ankara'da olduğunu vurgulayan Özel,"Bunları bir savcı tutup da sorgulayamıyor. Örneğin Turizm ve Kültür Bakanı'na sorulacak çok sorunun, arılanacak çok cevabın ve gerçekten sorulacak bir hesabın olduğuna bu milletin yüzde 99,9'u ikna olmuş durumda"diye konuştu.
"Bunları bir savcı tutup da sorgulayamıyor. Örneğin Turizm ve Kültür Bakanı'na sorulacak çok sorunun, arılanacak çok cevabın ve gerçekten sorulacak bir hesabın olduğuna bu milletin yüzde 99,9'u ikna olmuş durumda"
Özel, şunları söyledi:
"Ama bunu yapmak için bir soruşturma komisyonu kurmak gerekiyor Meclis'te. Bakanlar, Meclis'te kurulacak bir soruşturma komisyonu, bunun kurulma talebi suç duyurusudur. O dilekçenin Meclis'e gelmesi savcılık aşamasıdır. Meclis'teki komisyonun oluşturduğu raporun oylanması mahkemeye sevktir. Kabulü Yüksek Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nin yargılamayı yapmasıdır.
İşte bunun için bu Meclis'e görev düşüyor ama maalesef 16 Nisan 2017 referandumu bir tek adam rejimi yaratırken sahada işlenen suçların Ankara'da, tepedeki sorumlularını, bazen ve veya iş birlikçilerini sorgulayamama konusunda da kendisine önemli güvenceler aldı."
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin 2. yıldönümü olduğunu anımsatan Özel, iktidarın 21 yıldır 8 kez imnar affı çıkardığını belirtti.
Özel, şunların söyledi:
"11 kentimizi yıkan 53.000'in üzerinde vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebebiyet veren ve ülkeyi o güne kadar 21 yıldır toplayan 3 trilyon dolardan fazla parayı 8 kez çıkardığı imar aflarıyla toplayıp dirençli kentler için bir kuruş harcamayan, o depremin olmaması için bir kuruş harcamayan, yalnızca imar affından 26 milyar lira toplayan, 21 yılda 3 trilyon dolar vergi toplayan ve bu faciaya engel olamayanların bu millete hem öncesindeki sorumlulukları hem deprem olduğu andan itibaren ki beceriksizlikleri, 3 gün boyunca harekete hazır Türk ordusunu korkuyla kışlada tutmaları, millet sefalet içinde, ayakları bileklerine kadar suda dururken, ilk önce hiç olmazsa bir çadır beklerken, kar altında, yağmur altında, çamur içinde duruyorken çadır sattıranları ve daha depremin 3. gününde seçim odaklı konuşmalara başlayanları, "1 yıl içinde herkes evine girecek." diyenleri unutmadık."
Sözlerine açıklanan ocak ayı enflasyon rakamları ve ekonomideki gidişatı değerlendirerek devam eden Özel, açıklanan 2025 asgari ücretini hatırlatarak,"Emekçilerimizi 1 yıl sefalete mahkum ettiler"dedi.
"Emekçilerimizi 1 yıl sefalete mahkum ettiler"
'ASGARİ ÜCRET CEBE GİRMEDEN AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALDI'
Özel, şunları söyledi:"Bu her emeklinin, her memurun cebine girecek paradan yüzde 4 çalmak demektir. Bir buçuk yıl önce göreve geldiğinde enflasyon yüzde 38 olan Maliye Bakanı, dün yüzde 42 olarak gerçekleşen enflasyonu başarı saydığını söylemiş. Türkiye enflasyonda dünyanın en kötü altıncı ülkesi. Dünyanın geri kalan bütün ülkelerinin enflasyonları bizden daha düşük. Türkiye'de aylık enflasyon, dünyadaki 140 ülkenin 1 yıllık enflasyonundan yüksek. Erdoğan'ın içimize sindi diyerek makul gördüğü asgari ücret, daha ilk aydan, yani emekçinin cebine girmeden, tam da dediğimiz gibi açlık sınırının altında kalmıştır.
Bir de çıkmışlar, bu rakamlara "başarı" diyorlar. 2024 yılı bitmeden uyarmıştık, bu kürsüden uyardık. "Asgari ücreti 30.000 lira yapın.Yoksa asgari ücret çalışanın cebine girmeden açlık sınırının altında kalacak." dedik. Erdoğan'ın "İçimize sindi." diye makul gördüğü, hatta "Çatlasalar da patlasalar da asgari ücret 22.000 TL'dir, kabul edecekler." dediği bu ücret daha ilk aydan, yani emekçinin cebine girmeden tam da dediğimiz gibi açlık sınırının altında kalmıştır.Açlık sınırı 22.131 lira olarak açıklanmıştır ve 22.104 lira olan asgari ücret cebe girmeden altında kalmıştır. Ocak enflasyonuna göre asgari ücretten 1.100 lira uçtu.
Asgari ücretin bugünkü alım gücü ilan edildiği güne göre 20.992 liraya eridi. 1.100 lira kaybetti. "Bu asgari ücretle geçim olmaz, sefalet bitmez." demeye, işçinin hakkını savunmaya çalışırken biz, bizi duymayanlar, "30.000 lira asgari ücret, Hedef 30. Altında yokuz." derken bunu dinlemeyenler emekçilerimizi 1 yıl sefalete mahkûm etmişlerdir.Şimdi enflasyon hedeflerinin tutturulması için, enflasyona güya yük olduğu için ki olmadığını hepimiz biliyoruz, asgari ücreti 1 yıl boyunca arttırmamaya niyetleniyorlar. Ayda 1.000 lira kaybediyor asgari ücret şimdilik. Yani 4 ay sonra verildiği günün gerisine,17.000 TL'nin altına düşecek alım gücü. 7 ay boyunca geçen senenin de altında azalan bir asgari ücretle sefalete zorlamaya çalışıyorlar."
TEĞMENLERİN TAZMİNATINI CHP'LİLER ÖDEYECEK
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz"dedikleri için TSK'dan ihraç edilen teğmenlere ilişkin de konuşan Özgür Özel, CHP grubunda açık oylama yaparak, teğmenlerin tazminatlarının CHP'liler tarafından ödenmesini kararlaştırdı."Mustafa Kemal'in askerleriyiz"
Özel, şunları söyledi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu güzel milleti ve bu güzel devleti, bu toprakları emanet ettiği, bu toprakların bir karışı için canını vermeye hazır, her birimizin huzuru için, ay yıldızlı şanlı bayrağın dalgalanması için gözünü kırpmadan canını vermeye hazır askerlerle, astsubaylarla, uzman çavuşlarla, subaylarla görev yapmaktadır. Bu ordunun şerefli subayları orduya katıldıkları ilk günden iki şeyin hayalini görürler: Bir, rütbe takacakları günün; bir de meslek hayatlarında ulaşacakları en üst rütbeden sonra şanla, şerefle bu ordudan görevini yapmış olarak uğurlanacakları günün.
Bu bazen albaylıktan emekli olur, bazen yüzbaşılıktan, bazen amiral general, bazen çok erken bir şekilde ay yıldızlı al bayrağa sarılı bir tabutla. İkisini de birbirinden farklı görmezler. Bu teğmenler o hayalini gördükleri gün çok sevdikleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, orduya, bayrağa bağlılıklarını dile getirmek için kılıçlarını çekip ataya, bayrağa ve millete, devlete sadakat yemini etmek istediler. Yıllardır olan bu gelenek, belki de harp okuluna girerken onları oraya çeken o kılıç çatma törenine, izin istediler, "Olmaz." dediler. "Törende olmaz." Onlar da dedi ki: "Tören bitince, Sayın Cumhurbaşkanı gidince, protokol gidince biz bu töreni birlikte yaparız." Gittiler, yeminlerini yaptılar ve ardından "Emre itaatsizlik ettiniz." diye disiplin kuruluna sevk edildiler.
Aslında ordunun şeref yılıydı bu yıl. Niye? Kurulduğu günden beri ilk kez Kara, Hava, Deniz Harp okullarının üçünün de birincisi bir kadın teğmendi. Bu hem Türk kadınının başarısıydı bu bir cumhuriyet hikâyesiydi ama bunu hazmedemeyen bazı şeriatçı odaklar, bunu hazmedemeyen birtakım tarikatlar, cemaatler 8 gün boyunca sosyal medyadan başta Ebru teğmen, teğmenlere saldırdılar. Selamını gülerek aldığı, hatırını sorduğu, ödülünü verdiği, elini sıktığı Ebru teğmene 8 gün sonra, 8 gün susup "Sen kime kılıç çekiyorsun?" diye çıkışta bulundu Erdoğan. O günden sonra biz itiraz ettik, millet sahip çıktı, Erdoğan suçladı. Maalesef, o günden sonra teğmenlere soruşturmalar açıldı ve maalesef geçen gün teğmenlerimizden 5'i ve 3 komutanları ordudan ihraç edildi. Birincisi, teğmenlere aylardır sosyal medyadan hakaret edenler, cinsiyetçi küfür edenler, tehdit edenler, açık açık hedef gösterenlere bir soruşturma açılmamışken teğmenler sırf "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." dedikleri için cezalandırılıp atıldılar. Ben şunu söyledim, söylemeye devam edeceğim: Teğmenlerimizle ilgili bir yanda bir cübbeli amirale soruşturmayı aylarca bekletip emekli hakkını verenler onların gençlik hayallerini mahvettiler. Yetmedi, komutanlarının emekliliklerini de vermeden, emeklilik çağındaki komutanlarını yaktılar, teğmenlerin de hayatını kararttılar. 5 teğmen ve 3 komutanı hepimizin onurudur, gururudur."
'ERKEN SEÇİMİN ADAYI ERKEN BELİRLENİR'
Erken seçim ve adaylık sürecine ilişkin de konuşan Özgür Özel,"Daha düne kadar CHP iki aday tartışması arasında eziliyor, gündem hep bu oluyor aday netleşmelidir diyen bazılarının şimdi CHP neden adayını erken belirliyor demeye başladığını görüyoruz"ifadelerini kullandı."Daha düne kadar CHP iki aday tartışması arasında eziliyor, gündem hep bu oluyor aday netleşmelidir diyen bazılarının şimdi CHP neden adayını erken belirliyor demeye başladığını görüyoruz"
"Erken seçimin adayı erken belirlenir"diyen Özel, Parti Meclisi'nin 10 Şubat günü kritik bir toplantı gerçekleştireceğini duyurdu. Özel,"CHP'nin demokratik tutumu, tüm siyasi partilere örnek olacaktır"dedi.
"Erken seçimin adayı erken belirlenir"
"CHP'nin demokratik tutumu, tüm siyasi partilere örnek olacaktır"