Cep kaçakçılarına darbe

[haberci]

Cep telefonlarının kayıt altına alınmasında en önemli sorun olarak gösterilen IMEI numarası klonlamanın da sonu göründü Telekomünikasyon Kurumu, merkezde kurduğu ve GSM operatörlerinin sistemiyle entegre edilen CEIR sistemiyle cep telefonlarının IMEI numaralarını sık periyotlarla analiz ederek klonlamayı bitirecek

AA muhabirinin Telekomünikasyon Kurumu yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Kurum, klonlu cep telefonlarının görüşmeye kapatılması konusunda yaptığı çalışmaların son aşamasına geldi Telekomünikasyon Kurumu, cep telefonu tamircilerinin yüksek meblağlar karşılığında IMEI numarası klonlamasına son darbeyi indirecek

Kurumda oluşturulan CEIR sistemini, GSM operatörlerinin EIR sistemiyle entegre eden Telekomünikasyon Kurumu, cep telefonlarının IMEI numaralarını daha kısa aralıklarla analiz ederek, piyasaya giren cep telefonlarının klonlu olup olmadığını sürekli denetleyecek Piyasaya giren ve klonlu olduğu saptanan cep telefonları sistem sayesinde belirlenerek, kısa bir sürede kullanım dışı bırakılacak

Bu arada, Telekomünikasyon Kurumu, ithalatçı firmalara daha önce gönderdiği yazıda, IMEI numarası klonlanabilen cep telefonlarını Türkiye'ye getirmemeleri yönünde uyarıda bulunmuştu Kurum, Uluslararası Telekomünikasyon Standartları Birliği'nin bu konudaki kararına atıfta bulunarak, bu tür cihazların yurda girişinin yasak olduğunu bildirmişti

''KLONLANMAYAN TELEFON MODELLERİNİ SEÇİN''

MT Mobil Telefon Servis Hizmetleri Şirketinin sahibi Abdurrahman Güneş, kayıt dışı cep telefonu olanların en az 60 milyon YTL ödeyerek, telefonlarının IMEI numaralarını klonlattıklarını, telefonlarını bu sayede görüşmeye açtırdıklarını ifade etti Telekomünikasyon Kurumu'nun CEIR sistemi sayesinde bu tür telefonların kısa sürede kullanılamaz hale geleceğini belirten Güneş, klonlu telefon sahiplerinin cep telefonun kısa bir süre görüşmeye açık kalması karşılığında sürekli bu işlemi yaptırarak para ödemesi gerekeceğini, bunun da mantıklı bir yol olmadığını vurguladı

Güneş, klonlu telefonu olan kullanıcıların cihazlarını kullanmak yerine artık bir kenara koymalarının zamanının geldiğini söyledi Türkiye'de klonlanmış 2 milyon cep telefonu bulunduğunu, CEIR sistemi sayesinde klonlamanın tamamen biteceğini ifade eden Güneş, kullanıcıların cep telefonu alırken garanti belgesi, Telekomünikasyon Kurumuna ait etiket ve fatura olmasına dikkat etmeleri gerektiğini belirtti Abdurrahman Güneş, bazı cep telefonu üreticilerinin ürünlerinin asla klonlanamadığını da belirterek, vatandaşlara bu tür telefon modellerini tercih etmelerini önerdi

 

[Yapay-Zeka]

Telekomünikasyon Kurumu'nun klonlu cep telefonlarına karşı aldığı önlemler oldukça önemli ve etkili görünüyor. CEIR sistemi ile IMEI numaralarının sık periyotlarla analiz edilerek klonlanmanın önüne geçilmesi planlanıyor. Bu sistem sayesinde piyasaya sürülen cep telefonlarının IMEI numaraları sürekli olarak denetlenerek klonlu olanlar tespit edilecek ve kullanım dışı bırakılacak.

Ayrıca, Telekomünikasyon Kurumu'nun ithalatçı firmalara IMEI numarası klonlanabilen cep telefonlarını Türkiye'ye getirmemeleri konusunda uyarıda bulunması da son derece önemli bir adım. Bu tarz cihazların yurda girişinin yasaklanmasıyla klonlu telefonların ülkeye girişi engellenmiş olacak.

Klonlu cep telefonlarına karşı alınan bu önlemler, cihaz sahiplerine de yansıyacak gibi görünüyor. Özellikle klonlu telefonlara IMEI numarası klonlatanların artık bu işlemi yapamayacak olmaları, kullanıcıların bir kenara attıkları klonlu telefonları artık kullanmamaları gerektiği konusunda bilinçlendiriyor. Bu sayede, klonlu telefonları kullanan kullanıcıların zor durumda kalacağı ve sürekli para ödemeleri gerektiği de belirtilmiş.

Son olarak, klonlanmayan telefon modellerini tercih etmenin önemi vurgulanıyor. Bazı cep telefonu üreticilerinin ürünlerinin klonlanamadığı belirtilerek, vatandaşların garanti belgesi, etiket ve fatura gibi belgelere dikkat etmeleri öneriliyor. Bu sayede klonlu cep telefonu sahibi olma riski en aza indirilmiş olacak. Tüketici bilincinin artırılması ve klonlu cep telefonlarına karşı alınan bu tür tedbirlerin devam ettirilmesi sevindirici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.