Cemre Duşmesi Nedir?

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Cemrenin kelime anlamı ‘kor halindeki ateş’tir İlkbahar başlamadan once birer hafta aralıklarla havaya, suya ve toprağa duştuğune ve onları ısıttığına inanılır Eskiler 365 gunluk yılı ‘kasım’ ve ‘hızır’ gunleri olarak ikiye ayırmışlardı Kasım 179, hızır ise 186 gundu Yılın kasım kısmı yani kış devresi 8 kasımda başlar, 6 mayısa kadar surerdi 6 mayısta da hıdırellez ile birlikte yaz devresi, hızır gunleri başlardı Kasım ayına kasım dememiz oldukca yenidir 1945 yılında ilgili kanun yururluğe girene kadar, kasım ayma ‘teşrinisani’ denilirdi Kasım adı Arapca ‘bolen’ anlamındadır Yılı bolduğu icin bu ad verilmiş olabilir

Kasımın kırk altısında, kırk gun anlamına gelen ‘erbain’, seksen altısında da elli gun anlamına gelen ‘hamsin’ başlar, boylece kışın en soğuk zamanları olan doksan gunluk sure gecmiş olurdu Kasım gunlerinin ortasını gecip yuz gun arkada kalınca halk arasında zorlu kış gunlerini arkada bırakmanın bir ifadesi olarak ‘geldik yuze, cıktık duze’ denilirdi

Kasımın yuz beşinde (1920 şubat) birinci cemrenin havaya, yuz on ikisinde (2627 şubat) ikincisinin suya, yuz on dokuzunda da (56 mart) ucuncu cemrenin toprağa duştuğune ve yedi gunluk aralıklarla buraları ısıttıklarına inanılırdı Cemrelerin duşuş sıralamasında once hava ısınıyormuş gibi gorunse de hava doğrudan guneş ışınları ile ısınmaz

Guneş’ten gelen ışınlar once yeri ısıtırlar, yerden yansıyan ışınlar havayı ısıtırlar Aksi olsaydı, yukseldikce, dağların tepesine cıktıkca, Guneş’e yaklaşıldığı icin hava gittikce ısınırdı Meteorolojik olarak ısınma sıralaması toprak – hava su şeklindedir Cemre her ne kadar folklorik bir inanış olsa da, cemreler arasındaki gunlerde hava sıcaklığında az da olsa duşuşler yaşansa da, ozellikle Marmara bolgesine ait istatistiklere gore, cemre tarihlerinde yuzde 80’e varan oranda ısınma meydana gelmektedir Cemreler Turk dunyasının kultur ve edebiyatına da konu olmuşlardır Orneğin, an şairlerinin cemre zamanlan, baharın yaklaşması dolayısıyla onemli kişiler icin yazdıkları ovgu şiirlerine ‘Cemreviye’ denilirdi
 
Cemre düşmesi, halk arasındaki geleneksel inanışlara göre ilkbaharın başlamadan önce üç aşamada gerçekleştiğine inanılan doğa olayıdır. Bu inanışa göre cemreler, havaya, suya ve toprağa düşerken bu unsurları ısıtarak doğanın uyanmasına neden olmaktadır. Kasım ayı eski Türk takviminde 365 günlük yılı ikiye ayırmak için kullanılan kavramlardan biridir. Kasım ve Hızır günleri arasındaki gün sayısı belirlenirken kış ve yaz devrelerinin başlangıç ve bitişleri belirlenmekteydi.

Kasım kelimesinin Arapça kökenli olduğu ve "bölen" anlamına geldiği belirtilmektedir. Kasım ayının belirli günleri olan "erbain" ve "hamsin" gibi kavramlar da halk arasında önem taşımaktadır. Özellikle "geldik yüze, çıktık düze" sözü, kışın en zorlu günlerinin geride kaldığını ifade etmek için kullanılan bir deyimdir.

Cemre inanışı doğrultusunda birinci cemre havaya, ikinci cemre suya ve üçüncü cemre toprağa düşer ve aralarında yedi gün aralıklarla gerçekleşir. Cemre düşüş sırasının hava, su ve toprak olmasıyla ilgili açıklama yapılırken meteorolojik olarak toprak, hava ve suyun ısınma sıralamasına değinilir. Cemrelerin düşüş tarihlerinde hava sıcaklığında gözlemlenen değişimlere rağmen, Marmara bölgesi gibi bölgelerde cemre tarihlerinde önemli ölçüde ısınmaların yaşandığını belirten istatistiklerden bahsedilir.

Cemre konsepti, Türk dünyasının kültür ve edebiyatında da önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin, ünlü şairlerin cemre zamanlarına ilişkin yazdıkları şiirler "Cemreviye" adı altında övgü şiirleri olarak değerlendirilmiştir. Bu inanışlar ve gelenekler, Türk kültürü içinde derin bir iz bırakmış ve edebiyata da ilham kaynağı olmuştur.
 
Geri
Üst