Büyütülen Meşhur Gelin Kaynana İlişkisi

[SoruCevap]

Ah nedir ki bu insanlara bu kadar kaygı olmuş. Sanki önyargılarımız mı var? Haklı nedenlerimiz mi? Yoksa bir komşumuza gösterdiğimiz hassasiyeti artık aile olduğumuz bireylere gösterememe sorunu mi?

Aile nedir?

Çocuğunuz olsun olmasın, tek ebeveyn tek çocuk da olsa yahut evvelki evliliklerden gelen çocuklar da olsa birebir çatı altında birebir gaye üzerine yaşayan bireyler topluluğu “aile” yapısını gösterir. Buralarda bireylere düşen muhakkak başlı roller bulunmaktadır; anne-baba, kayınvalide- kayınpeder, gelin-damat, ebeveyn – çocuk… Fonksiyonel ailelerde bu roller net ve uygun halde belirlenmiştir. Birtakım ailelerde ise roller ortası karmaşa ve olumsuz münasebetler yaşanmaktadır.

Fonksiyonel aileler;

hisleri paylaşan,

kişisel farklılıkları kabul eden,

işbirliği içinde olan,

hayatı sürdürmek için temel gereksinimlerin karşılanmasını sağlayan,

sorun odaklı değil tahlil odaklı olan ,

başa çıkma hünerlerini geliştirmiş,

takdir hislerini tabir edebilen,

irtibatı kuvvetli,

birlikte vakit geçirebilen bireylerden oluşur.
Bu işlevlerin bir kısmı yerine getirilmediği takdirde fonksiyonel olmayan aileler oluşmaktadır. Ocakta bir demlik çay düşünün; herkes o demlikten çay içer ancak kimisi açık sever kimisi koyu sever, kimisi şekerli kimisi şekersiz sever. Ve çay dolduran buna dikkat ederek dağıtır çayı ancak birinci doldurduğunda içen kişinin nasıl içtiğini bilmezse buna uygun dolduramaz. Lakin öğrenince buna dikkat eder. Tıpkı bunun üzere, bir durum yaşandığında ortamdaki şahıslara nazaran davranışları ayarlamak gerekir ve birinci seferinde uygun olan davranışı seçmek güç olsa da sonrakilerde kolaylaşacaktır. Ve bir çay süzgecini ailenin sahip olduğu bedeller olarak düşünecek olursak da bu süzgecin delikleri tam kararında olmalı ki ağız tadını bozacak şeyler yaşanmasın, bu pahalar aileyi dış müdahalelerden koruyabilsin. Demliği ısıtan ateşi de müsamaha olarak ele alacak olursak ısınmadan çayın tadının kaçacağını bildiğimiz üzere müsamaha olmadan da birliktelikte zahmetlerin artacağını biliriz. Özcesi bir bardak çay AiLEDiR, ve ağız tadıyla içilen bir bardak çayın üstüne yoktur…”

Pekala bu çayı ağız tadıyla içmek için ne yapmalı?

Dalgasız deniz dikensiz gül olmayacağını kabul etmeli. Bir inşaatın üretim kademesi zordur lakin sonuç hayranlık uyandırabilir. Sultanahmet Camii’nin 17 yılda tamamlandığını hatırlayalım ve şuanki ihtişamına bakalım.. yeni tanıştığınız bireylerde birbirinizi tanımak için vakit tanıdığınız üzere gelinler kayınvalidelerine kayınvalideler de gelinlerine vakit tanımalı. Yeni tanışıyorsunuz! İlla benim dediğim olacak onun ne olduğu ne istediği umurum değil derseniz bir sıfır yenik başlarsınız. Aman dikkat…

Burada kız anneleri de değerli. Kızınız sizinle yaşarken konut işlerinde çırak pozisyonunda olabilir lakin usta olma vakti geldi. Bırakın usta olma yolunda emin adımlarla ilerlesin. Yemeğini, paklığını yapmak için kendinizi asla paralamayın…

Evladınız eşiyle sorun yaşayabilir, evliliklerde tartışma elbette olacak yalnızca irtibat lisanı değerli. Daima ortalarındaki ilgiyi elbette nasıl gidiyor diye soracaksınız ancak sıklıkla denetimci halla sorup da sıkboğaz etmeyin. Bırakın gençler sorunlarını kendi ortalarında çözsünler. Dayanak gereksinimleri karşılanabilir, uygun bir dinleyici olunabilir ancak direkt çözen kişi sorunu yaşayan bireyler olmalıdır. İşlerinde sorun yaşasalar gidip siz mi tahlil buluyorsunuz? Hayır.. Kendi halledebiliyor. Evlilikte de halledebilir. Bırakın birbirlerini düzgünce tanısınlar. Herkesin yetki alanı kendi meskenidir, unutmayın.

Sevgili çiftler, siz de en ufak sorunda ailenize açılmayın. Kendi aranızda çözebilirsiniz. Tek yapmanız gereken suçlamaya girmeden “ben dili” ile ve empati kurarak eşinizle muahede yoluna gitmek. Unutmayın ömrünüzü paylaşmak istediğiniz insan “eşiniz”.

Gelinler, kayın validenizin de hisleri olduğunu unutmayın. Ferdî farklılıklarınız olabilir, bu jenerasyon farkından, yöreden, yetişme usullerinden kaynaklanır. Farklılıklarınızı görün, kabul edin ve farklılıklarınızla hürmet duyun birbirinize..

Son bir örnekle tamamlamak istiyorum yazımı.

Bir çift yeni taşındıkları konutun balkonunda kahvaltı yaparken bayan karşı balkonda çamaşır asan bayanı fark eder. Eşine der ki “ayy şuna bak çamaşır yıkamayı hiç mi bilmiyor, haydi bilmiyor görmüyor mu da, çamaşırlar kapkara!” eşi hiçbir şey söylemez. Ve bu muhabbet birkaç sabah daha tekrarlanır. Ortadan bir ay kadar geçmiştir ve tekrar günlerden bir gün bayan karşı balkona bakarak “ aaa beyefendi gördün mü bak bayan çamaşır yıkamayı öğrenmiş bembeyaz olmuş çamaşırlar. Sanki kim öğretti?” eşi bakar ve der ki “geçen gün ben pencerelerimizi sildim.”!!!

Evet BAKIŞ AÇISI! Bazen bakış açımızı değiştirmemiz gerekir. Bakış açınızı değiştirerek memnunluğu yakalayabilirsiniz!

Bakış açınızı değiştirdiğiniz, ben dili’nin anahtar bildiğiniz ve bir bardak çayınızı ağız tadıyla içtiğiniz seneleriniz olsun!