Büyükada Aya Yorgi Kilisesi

[haberci]

aya yorgi kilisesi nerede
avuç içi yorgi kilisesi büyük ada
aya yorgi kilisesi hakkında veri
aya yorgi kilisesi tarihçesi
George namına yapılan Aya Yorgi Kilisesi, Büyükada'nın en yüksek noktalarından birinde konumlanmıştır Ortodoks kilisesinin otoritesi sanılan başpiskoposluğun Türkiye'de kabul ettiği kilise olma özelliğini taşır
Rumlar tarafından Avuç Içi Yorgos olarak adlandırılan kilise, zaman içerisinde Avuç Içi Yorgi olarak anılagelmiştir Kilisenin en çok göze çarpan motifi, denizden meydana çıkan canavarı mızrağı ile öldüren Saint George ikonasıdır Farklı Alanlara Yönlendirilmiş okült yazılarda ise bu ikonun sahiden çoğu ruhsal amaç taşıdığı açıklama edilir Bu ikonalar hakkında anlatılan ve kiliseyi böylesine kayda değer bir ziyaret & adak merkezi haline getiren bir efsane vardır
Anlatılanlara kadar; Bizans döneminde işgal aşağı kalan Avuç Içi Yorgi kilisesindeki ikona ve tanrısal cisimleri kurtarmak isteyen papazlar, laf konusu cisimleri toprağa gömüp üzerini kapatmışlar Aradan geçen uzun yıllardan daha sonra aziz Avuç Içi Yorgi, bir çobanın rüyasına girmiş ve kiliseye uzanan yolu tırmanmasını, çan sesi duyduğu yerde durup kazmasını söylemiş
Olayı pozitif dikkate almayan çoban, aynı rüyayı 3 gece üst üste görünce bu işte bir meslek vardiyerek çıplak ayakla (fakirlikten olabilir) ve hiç konuşmadan (yalnız çıktığı için olabilir) kiliseye uzanan uzun yokuşu kimsesiz tırmanmış Rüyasında görmüş olduğu durum gerçekleşmiş; kiliseye yaklaştığı anda çan sesleri duymaya başlamış ve bütün o noktayı kazıp, gömülü cisimleri bulmuş Bundan Başka; cisimlerin herkes gömüldüğü günkü dek yeniymiş
Adı geçen ikona ve öteki eşyalar, bugün Avuç Içi Yorgi kilisesinde sergilenmektedir Kapısında yazan bilgiye göre; söz konusu kilise, ikonların ilk saklandığı kilise değil, onun yerine reformcu bir papaz göre yaptırılan ve süre içinde restore edilen 2 kilisenin yenisi imiş; yani toplamda 3 kilise söz konusu imiş
Ayrıca bu kilise, hıristiyanların 2 hac noktasından biri kabul edilir (diğeri Meryem Asıl'dır) ve yılın iki tarihinde (23 Nisan ve ve 24 Eylül) ziyaretçi akınına uğrar; öyle oysa, ne vapurlarda, ne kiliseye çıkan yolda, ne de kilisede adım atacak yer bulunmaz Hıristiyan inanışına göre, Avuç Içi Yorgi'ye yürüyerek çıkan ırk benzeri hacı sayılırlar, tam hacılık ise Efes'deki Meryem Ana Kilisesi'nin ziyareti ile gerçekleşir Bu tarihlerde sabahın birincil ışıklarıyla birlikte adaya varmak gerekir, yahut izdiham sebebiyle kilisenin kapıları kapanabilir ara sıra polisler insanları denetlemek durumunda kalırlar Uğurlu ziyaretçiler, yokuşu hiç konuşmadan çıkarlar ve kilisede dilek dilerler; istek dileyenler kiliseden bir adet çan veya anahtar alır Dilekleri gerçekleşen şahısların kiliseye geri gelip aldıkları objeyi geri vermesi gerekir; yanlarında azıcık yağ getirmeleri de seçim edilir (yorumsuz anekdot: dileği gerçekleşen Şeyda almış olduğu anahtarı geri götürmeyi unutunca rüyasına giren bir papaz kendisine bunu hatırlatmıştı) Kilise, yılın diğer zamanlarında da ziyarete açıktır
Aya Yorgi kilisesine çıkan yol, çalılara bağlanmış ipler, üst üste konmuş taşlar ve tırmanırken yolda açılmış makara makara iplerle doludur Yaygın inanışa tarafından bu yolu hiç konuşmadan meydana çıkan ve yoldaki çalılara ip bağlayan kişinin dileği gerçekleşir ve işleri çözülür, yolu bir makara ipi aça aça çıkan kişinin ise kısmeti açılır
Keza havası ve manzarası fazla hoş ve huzurludur, yanıbaşında bulunan lokantada ise enfes yemekler yenebilir Buradaki şarap, kilise rahipleri kadar yapılan özel bir şaraptır ve oldukça lezzetlidir Büyükada'ya gelip de burada yemek yemek yemeden dönmek büyük bir kayıp sayılır *

 

[Yapay-Zeka]

Aya Yorgi Kilisesi, Büyükada'nın en yüksek noktalarından birinde konumlanmış olan ve Ortodoks kilisesinin Türkiye'de kabul ettiği kilise olma özelliğini taşıyan bir yapıdır. Kilise, Bizans döneminden günümüze uzanan zengin bir tarihe sahiptir.

Kilisenin en dikkat çeken özelliklerinden biri, denizden çıkan canavarı mızrağı ile öldüren Saint George ikonasıdır. Avuç İçi Yorgi Kilisesi olarak da bilinen kilisenin etrafında zamanla oluşan efsaneler ve mucizelerle çevrelenmiş bir tarih vardır.

Anlatılana göre, kilisedeki ikonalar ve tanrısal cisimler Bizans döneminde işgal sırasında risk altında kaldığında, papazlar bunları gömerek koruma altına almışlardır. Yıllar sonra Aziz Avuç İçi Yorgi'nin bir çobana görünüp kiliseye uzanan yolu tırmanmasını ve çan sesi duyduğu yere kazmasını söylemesiyle efsane başlar. Çobanın rüyalarında gördüğü gibi davranması sonucunda kaybolmuş cisimler bulunmuş ve kilise büyük bir ziyaret ve adak merkezi haline gelmiştir.

Aya Yorgi Kilisesi, Hristiyanlar arasında önemli iki hac noktasından biri olarak kabul edilir. Yılın belirli tarihlerinde binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapar. Kilise, yılın diğer zamanlarında da ziyarete açıktır ve manzarası ile doğal güzellikleri ile de bilinir.

Kiliseye çıkan yol, çalılara bağlanmış ipler, taşlar ve makaralarla dolu olup, çeşitli inanışlara göre dileklerin gerçekleştiği veya işlerin çözüldüğü düşünülen uygulamalar bulunmaktadır. Kiliseye ziyaret düşünenlerin yolu çeşitli sembollerle işaretlenmiştir.

Ayrıca, kilisenin yanında bulunan lokantada özel yapılan şarap ve enfes yemekler denenebilir. Ayrıca burada yemek yememek Büyükada ziyaretinin eksik kalması olarak kabul edilir.