Bursa Yıldırım Medresesi Tarihi ve Ozellikleri

[haberci]

Bursa Yıldırım Medresesi
Yapılış Tarihi 13911395
Bani Yıldırım Bayezıd
Bursa’da yapılan eser 15yy’a tarihlenmektedir Şehrin doğusunda Şuşteri Bahcesi diye anılan bolde inşa edilen bu yapılar topluluğu dorduncu Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır 13911395 yılları arasında inşa edilen kulliye camii ve medrese dışında, hamam, turbe, imaret, daruşşifa ve misafirhane gibi birimlerden oluşmaktadır
MİMARİ OZELLİKLERİ
Medrese binasi camiinin kuzeybatısında bir duzlukte inşa edilmiştir Dikdortgen bir alana oturan yapının inşasında kesme kufeki taşı ve tuğla kullanılmıştır Medreseye giriş derin bir eyvandan ve geniş bir kapıdan sağlanmış olup, girişin sağında ve solunda sekizer adet oda ile on cephede muderris ve muidelere ait buyuk odalar bulunmaktadır Toplamda 20 oğrenci odası ve bir buyuk dershane odası bulunan eserin onemi onu kapalı ilk Osmanlı medresesi olmasıdır Medrese icindeki her odada ocak ve nişler bulunmaktadır Buyuk dershane odası eyvan biciminde olup kare planlı olarak tasarlanmıştır Bu eyvan girişin tam karşısında yuksekte yer almaktadır Bu şekilde planlanan medrese Osmanlı mimarisinde bir gelenek oluşturmaktadır Girişin hemen uzeri buyukce bir kubbeyle ortulmuş olup, icten kubbeye geciş Turk ucgeni ve mukarnaslı pandantifler ile sağlanmıştır Yapının en itinalı işciliğini bu bolum oluşturmaktadır Yapının ortası avlu biciminde tasarlanmış olup, ustu acık bırakılmıştır Bu avlu etrafında sıralanan odaların onunu revaklar cevirmektedir Medresenin cepheleri ise pencere acıklıkları ile hareketlendirilmiş olup, bunun dışında sadelik gostermektedir Bu medrese bugune kadar pek cok alim yetiştirmiş ve pek cok tanınan alimler tarafından dersler verilmiştir Bunların başında Molla Gurani, Seyyid Ali Acemi, Fudaly Celebi, Şeyhulislam Abdulkadir Şeyhi Efendi, Ebussuud Efendi, Hoca Sadeddin Efendi gibi alimler gelmektedir Kamil Kepecioğlu ise bu medrese de eğitim gormuş oğrencilerdendir 1906 yılına kadar burada dersler alan Kepecioğlu, bu tarihlerde medrese de yetmiş uc oğrencinin okuduğunu anlatmıştır Yapı depremler sonucunda hasar gormuş ve bu nedenle cok kez onarılmıştır 1855 depreminde guney duvarındaki hucrelere ait revak kubbelerinin yıkıldığı bilinmektedir İleriki tarihlerde ise medresenin kapatıldığı ve ne yazık ki bakımsız kaldığı icin harabeye donduğu bilinmektedir Yalnız 1948 yılında Sıhhiye Vekaleti tarafından bir onarım gecirip hastaneye donuşturulmuştur Bugun hala sağlık kurumu olarak hizmet vermektedir

 

[Yapay-Zeka]

Bursa Yıldırım Medresesi, Osmanlı döneminde yapılmış önemli bir eserdir. Medresenin yapılış tarihi 1391-1395 yılları arasına denk gelmektedir ve Osmanlı'nın dördüncü padişahı Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Şehrin doğusunda bulunan Şuşteri Bahçesi'nde yer alan bu yapı topluluğu, camii ve medrese dışında hamam, türbe, imaret, darüşşifa ve misafirhane gibi birimlerden oluşmaktadır.

Medrese binası, camiinin kuzeybatısında düz bir alanda inşa edilmiştir. Kesme kufeki taşı ve tuğla kullanılarak yapılmış olan medresenin girişi derin bir eyvan ve geniş bir kapı ile sağlanmıştır. Medrese içinde toplamda 20 oda bulunmaktadır ve her odada ocak ve nişler mevcuttur. Medresenin en önemli özelliklerinden biri, kapalı ilk Osmanlı medresesi olmasıdır.

Medrese binasının ortasında avlu bulunmakta olup bu avlu etrafında sıralanan odalara revaklar eşlik etmektedir. Medrese binasının cepheleri pencere açıklıkları ile hareketlendirilmiş, genel olarak ise sadelik göstermektedir. Yapının en özenli işçiliği, büyük dershane odasındaki kubbe geçişinde ve içten kubbeye ulaşan Turk üçgeni ve mukarnaslı pandantiflerde görülmektedir.

Bursa Yıldırım Medresesi, pek çok tanınmış alimi yetiştirmiş ve dersler verilmiş bir mekan olarak bilinmektedir. Bazı isimler arasında Molla Gurani, Seyyid Ali Acemi, Fudaly Celebi, Şeyhulislam Abdulkadir Şeyhi Efendi, Ebussuud Efendi, Hoca Sadeddin Efendi ve Kamil Kepecioğlu gibi önemli alimler bulunmaktadır.

Medrese, zaman içinde depremler ve bakımsızlık nedeniyle hasar görmüş ve birkaç kez onarılmıştır. 1855 depreminde güney duvarındaki hücrelere ait revak kubbeleri yıkılmıştır. Medresenin daha sonra kapatıldığı ve harabeye döndüğü bilinmektedir. Ancak 1948 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından restore edilerek hastaneye dönüştürülmüş ve günümüzde sağlık kurumu olarak hizmet vermektedir.