SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
KİBYRA Antik Kenti
Burdur ilinin 106 km batısında, Gölhisar İlçesinin hemen yanıbaşında, Horzum Mahallesi sınırlarına kadar uzanan Kibyra antik kenti, yerleşim alanı olarak oldukça büyüktür.
Likya eyaletlerine bağlı iken, Balbura (Altınyayla), Bubon (İbecik)ve Oinanda (İncealiler) kentlerininoluşturduğu bir tetrapolis kuruluşunun başkenti olma özelliği ile karşımıza çıkmaktadır. Bulunduğu bölge Kabalya adıyla anılan Kibyra, Pisidia, Karya, Frigya ve Likya komşu olduğundan, bir tür geçiş kültürünü oluşturmaktadır.
Kibyra antik kentnin çevresinde, son zamanlara kadar işletilmiş olan demir madeni ile bir çok yerlerde demir curuf atıklarının bulunması, demircilik sanatının ileri düzeyde olduğunun göstergesidir. Dalaman Çayının kaynak noktası olmasıda, ticari yönden önem arz etmektedir. Ayrıca kentte, dericilik ve at yetiştiriciliği her dönemde önemini korumuştur.
M.Ö. 82 yılında Roma hakimiyetine giren kent, M.S. 2 yy'da en parlak devrini yaşamıştır. Bu dönemde büyük depremlere maruz kalmıştır.
Şehir halkı son derece savaşçı kimliğe sahiptir. Her dönemde önemli ölçüde yaya ve atlı savaşçı bulundurmuştur. Kentle ilgili bilgiler şu anda sınırlıdır. Bilimsel kazılar neticesinde buranın tarihi daha iyi aydınlanacaktır.
Burdur ilinin 106 km batısında, Gölhisar İlçesinin hemen yanıbaşında, Horzum Mahallesi sınırlarına kadar uzanan Kibyra antik kenti, yerleşim alanı olarak oldukça büyüktür.
Likya eyaletlerine bağlı iken, Balbura (Altınyayla), Bubon (İbecik)ve Oinanda (İncealiler) kentlerininoluşturduğu bir tetrapolis kuruluşunun başkenti olma özelliği ile karşımıza çıkmaktadır. Bulunduğu bölge Kabalya adıyla anılan Kibyra, Pisidia, Karya, Frigya ve Likya komşu olduğundan, bir tür geçiş kültürünü oluşturmaktadır.
Kibyra antik kentnin çevresinde, son zamanlara kadar işletilmiş olan demir madeni ile bir çok yerlerde demir curuf atıklarının bulunması, demircilik sanatının ileri düzeyde olduğunun göstergesidir. Dalaman Çayının kaynak noktası olmasıda, ticari yönden önem arz etmektedir. Ayrıca kentte, dericilik ve at yetiştiriciliği her dönemde önemini korumuştur.
M.Ö. 82 yılında Roma hakimiyetine giren kent, M.S. 2 yy'da en parlak devrini yaşamıştır. Bu dönemde büyük depremlere maruz kalmıştır.
Şehir halkı son derece savaşçı kimliğe sahiptir. Her dönemde önemli ölçüde yaya ve atlı savaşçı bulundurmuştur. Kentle ilgili bilgiler şu anda sınırlıdır. Bilimsel kazılar neticesinde buranın tarihi daha iyi aydınlanacaktır.