AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Bir tesebbusun hakim durumda sayilabilmesi icin hangi kriterlere bakilir?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
119.226
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Bir teşebbüsün hâkim durumda sayılabilmesi için hangi kriterlere bakılır?​

Hâkim durumun tespitinde, pazar payı, pazara giriş engelleri, dikey bütünlük, ürünün ikame edilebilirliği, ürünün niteliği gibi unsurlar dikkate alınmakta, incelemede teşebbüsün (veya birden fazla teşebbüsün), 4054 sayılı Kanun’da hâkim durum için öngörülen, rakiplerinden ve müşterilerinden önemli ölçüde bağımsız …

Bir ürün pazarında hâkim durumda olunması için pazar payının yüzdesi en az kaç olmalıdır?​

Bir ürün pazarında hâkim durumda olunması için pazar payının yüzdesi en az kaç olmalıdır?
Rakiplerin pazar payının da tespiti gerekir. Örneğin; % 30 pazar payına sahip bir işletme rakiplerin pazar payının % 1-2’den fazla olmadığı bir pazarda hâkim durumda kabul edilebilir.

Rekabet yasası hangi yıl?​

Türkiye Cumhuriyeti de Gümrük Birliği sürecinde AT rekabet hukuku mevzuatına uyum adına Avrupa Topluluğu’nu kuran Roma Antlaşmasının 85,86 ve 90. maddelerini esas alarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u 13 Aralık 1994 tarihinde yürürlüğe sokmuştur.

Hakim durumun kötüye kullanılması ne demek?​

Hakim durumun kötüye kullanılması ne demek?
Bir teşebbüsün kendi iktisadi başarısıyla pazarda hakim duruma gelmesi yasaklanmamıştır. Rekabete aykırı olan ve yasaklanan davranış, hakim durumun kötüye kullanılmasıdır.

Hakim durum ne demek?​

RKHK’nın tanımlar başlıklı 3. maddesinde hakim durum, “Belirli bir piyasadaki bir veya birden fazla teşebbüsün, rakipleri ve müşterilerinden bağımsız hareket ederek fiyat, arz, üretim ve dağıtım miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücü” olarak tanımlanmıştır.

Rekabet Kanununa göre hakim durumun unsurları nelerdir?​

Rekabet Kanununa göre hakim durumun unsurları nelerdir?
Hakim durumun kötüye kullanılmasının varlığından bahsedilebilmesi için ise şu üç unsurun bir arada olması gerekmektedir. Bunlar teşebbüsün hakim durumda olması, bu durumun kötüye kullanılması ve rekabetin kısıtlanmasıdır.

Hakim durumun kötüye kullanılmasının unsurları nelerdir?​

Rekabet hukuku ne iş yapar?​

Rekabet hukuku ne iş yapar?
Rekabet hukukunun amacı mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır.

Rekabet Kurulu ne iş yapar?​

Özetle; Rekabet Kurumu, 4054 Sayılı Kanun’un 20’nci maddesine göre mal ve hizmet piyasalarının serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamı içinde teşekkülünün ve gelişmesinin temini ile bu Kanunun uygulanmasını gözetmek ve Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirmek üzere kurulmuştur.
 
Hakim durumun tespitinde birçok kriter dikkate alınmaktadır. Öncelikle pazar payı önemli bir faktördür. Bir teşebbüsün belirli bir piyasada hâkim durumda sayılabilmesi için pazar payının yüksek olması gerekmektedir. Ayrıca, pazara giriş engelleri de göz önünde bulundurulur. Eğer bir pazarda yeni rakiplerin girme olasılığı düşükse, bu durum hâkim durumu güçlendirebilir. Dikey bütünlük de kritik bir unsurdur. Teşebbüsün ürünleri veya hizmetleriyle ilgili olarak dikey entegrasyona sahip olması, hâkim durumunu destekleyebilir. Ürünün ikame edilebilirliği, yani tüketicilerin benzer bir ürünü diğerinden tercih etme olasılığı da önemlidir. Son olarak, ürünün niteliği de hâkim durumun belirlenmesinde etkili olabilir.

Bir ürün pazarında hâkim durumda olunması için pazar payının yüzdesi, genellikle %40 gibi bir oran olarak kabul edilir. Ancak bu oran kesin değildir ve pazardaki diğer faktörlere göre değişebilir. Örneğin, %30 pazar payına sahip bir işletme, rakiplerin pazar payının %1-2 kadar düşük olduğu bir pazarda da hâkim durumda kabul edilebilir.

Hakim durumun kötüye kullanılması, bir teşebbüsün pazardaki hâkim durumunu kötüye kullanarak rekabeti engelleyici veya bozucu davranışlarda bulunması anlamına gelir. Teşebbüsün piyasada tek başına belirleyici güç olması yasak değildir, ancak bu gücü kötüye kullanması rekabeti zedeleyebilir.

Rekabet Kurulu, Türkiye'de Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un uygulanmasından sorumlu kurumdur. 4054 sayılı Kanun'a göre mal ve hizmet piyasalarındaki rekabetin korunması, teşebbüslerin rekabeti kısıtlayıcı faaliyetlerinin engellenmesi ve rekabetin sağlıklı işlemesinin temini için gereken adımları atar. Kurul, hakim durumun kötüye kullanılması gibi rekabetle ilgili konularda inceleme yapar ve gerekli kararları alır.
 
Geri
Üst