AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

bir saatlik dost

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
Hızlı bir calışma temposunun ardından saatin beş olduğunu Kat nobetini devretmeye gelen hemşire arkadaşlar sayesinde fark etmiştik Yoğun bir servisti calıştığım servis, cocuk servisleri hastanelerin en yoğun ve gurultulu olan servisleridir Artık gunun yoğunluğu gecmiş servis sessiz bir hal almıştı aksam tedavilerini henuz bitirmiş ofiste cay icmeye gitme telaşındaydım Cunku o gunun ilk cayını icme fırsatı yakaladım diye kendi kendime duşunuyordum Kep dağılmış sac baş karışmış yorgun bitkin bir haldeydim tedavi odasından cıktığımda Aynada kendimi tanıyamadım
Ofise geldiğimde hemşire odasının telefonu calıyordu Oturduğum yerden buyuk bir guclukle ayağa kalktım ve telefona gittim karşıdaki ses acilde trafik yaralılarının olduğunu iclerinde Cocuklarında bulunduğunu, damar bulamadıklarından dolayı acile yardıma gelmemi soyluyordu Tum yorgunluğumu unutmuş hızla acil servisine yonelmiştim ki diğer telefonda nobetci hekimin nobetci beyin cerrahı hekimiyle gelip gelmeme konusundaki tartışmasını duydum Nobetci hekimin sesi ortalığı cınlatıyordu:
— Ne yapalım? Bırakalım olsun mu bu insanlar? Gelmek zorundasınız!

— Gittiğiniz davet beni ilgilendirmez! Nobet değiştirseydiniz Cok onemli bir davetti madem

— Siz Hipokrat yemini etmediniz mi?
Konuşma boyle surup giderken gelen asansore binerek koşarak acil servisine gittimHer yer kan revan icinde ağlayan koşuşturan yakınını bulmaya calışan bir yığın insan vardıBu kalabalıkta sağlıklı bir iş nasıl yapılırdı bilmiyordum ama her kez elinden geleni birilerine bakma gayretini gosteriyordu
Acil serviste yatak kalmamış sedyelere insanlar yatırılıp ilk mudahale yapılıncaya kadar bekletiliyor yetersiz kalan personel yerine hastaları yukarı sevk edilen servise aileleri cıkartıyordu Onca kazazede icinde başında kimsesi olmayan ama durumu da oldukca ağır 15–17 yaş arası bir genc vardı gerekli mudahalesi yapılmış fakat sevk edildiği beyin cerrahi hekimi henuz gorev yerine gelmediği icin orada bekletiliyordu
Kendime ait serum ve tedavileri uyguladıktan sonra o cocuğun başına giderek ilgilenmeye calıştım şuuru yerindeydi konuştuklarımı anlıyor fakat cevap veremiyordu son anlarını yaşadığını goruyor ve yalnız olduğu icin korkunc derecede uzuluyordum onu orada yalnız bırakamıyordum Zaten ben onunla ilgilenirken acil servis boşalmış, tum hastalar gerekli servislere dağıtılmıştı Ellerimi sımsıkı tutuyordu, bırakma dercesine gozlerinden yaşlar suzuldukce kendimi ben de tutamaz hale gelmiştim, eğildim yanaklarından optum “Bırakmayacağım seni sakin ol, Uzulme sakin diyordum hic tanımadığım, daha once hic gormediğim bu insana anlatılmaz bir yakınlık hissediyor, sanki onun acısının aynısını cekiyordum Cok acı cekiyordu hem yalnızlığından hem de gecirmiş olduğu beyin travmasından Ne kadar sure daha onunla kaldığımı hatırlamıyorum Avucumu bırakmasıyla kendime geldim O artık aramızda değildi, bu dunyayı terk etmişti ve ben gelmeyen doktoru sucluyor icimden Lanetler yağdırıyordum
Derken beyin cerrahı hekim gelmişti Hastanın daha doğrusu ex (Olmuş) gencin uzerindeki carşafı almamı soyledi Carşafı kaldırdığımda doktorun hic bir şey soyleme fırsatı olmadan yere duştuğunu gordum Ne olduğunu anlamaya calışıyordum Yemekli bir davetten gelmişti Acaba cok mu sarhoştu ya da kalp krizimi geciriyordu diye duşunurken diğer hekim arkadaşları olaya mudahale etmişlerdi bile Olen o gencecik insanin babasıydı bu doktor ve kendi evladının tedavisi icin cok gec kalmıştı ne yazık ki Kotu gunde oğlunun acısıyla felc gecirmiş ve gorevine yeniden donememişti
Seni yeniden andım KEREM ruhun şad olsun hayattaki bir saatlik dost bana yıllardır yaşattığın tecrubeyle dost kalan dost 1986
MUTLAKA 23 Ayda bir bu yazıyı okurum ben Size de tavsiye ediyorum
Dostluk her gun 23 kere telefonla konuşmak değildir…
Dostluk yapılması gereğine inanılan telefon goruşmeleri sırasında diğer insanların dedikodusunu yaparak karşılıklı bir şeyler paylaşıldığını zannetmek değildir…
Dostluk; dost bildiğin kişinin en ince detaylarını bilme ihtiyacı ve gereği değildir… Dostluk; dost bildiğin kişinin senin en karışık detaylarını bilmesi gerektiği de değildir…
Dostluk her hafta 35 kere goruşmek değildir…
1 ay, 1 sene, 5sene seni aramayan, senin de aramadığın bir insani birdenbire arayıp, dertleşmek, hatır sormak istersen ve o insan da seni Geri Cevirmez ve sanki daha az Once konuşmuşsun gibi kaldığınız yerden konuşmaya devam ederse, ve daha da Onemlisi bu 1 ay, 1 sene, 5 sene ayrılığa rağmen bu insanin başı gercekten sıkıştığında yardımına koşacak ilk insanlardan biriysen, ve ayni şekilde onun da Oyle olduğunu biliyorsan EMINOL Kİ O kişi senin DOSTUNDUR… Sen de O ’nun…
Her tur ilişki avuc icinde duran kum taneleri gibidir Avucumuzu sıkmadan, gevşekce tutarsak, kum taneleri kaymaz, durur Avucumuzu kapatıp, sıkmaya başladığımız an kum taneleri parmaklarımızın arasından akmaya baslar Bir kısmını tutmayı başarsanız da, Coğu akıp gider İlişkiler de boyledir Esneklik varsa, diğer insana saygı duyuluyor ve ozgurluk tanınıyorsa ilişkiler bozulmaz Ama diğer insanı Cok bunaltırsanız ilişki de yavaş yavaş bozulur ve biter Hayatta pek Cok insanla karsılaşırsın Ama sadece gercek dostlar senin kalbinde bir iz bırakır
GERCEK DOSTLARINIZI BULUP HİC KAYBETMEMENIZ DİLEĞİYLE!!!
Ruheyda UNAL
 
Merhaba, yazdığınız hikaye duygusal ve etkileyici bir anlatıma sahip. Çalıştığınız yoğun ortamı, acil servisteki karmaşayı ve yaşanan dramatik olayları detaylı bir şekilde anlatmışsınız. Yoğun koşuşturmanın arasında bir anda acil bir durumla karşılaşmak ve içgüdülerinizle hızla harekete geçmek insanın içindeki duygusal zorlukları gözler önüne seriyor.

Yaşanan trajik olayların ardından hissettikleriniz, tecrübeleriniz ve insanın içindeki empati gücünü vurgulamışsınız. Olağanüstü bir durumda bile insanın diğer insanlara yardım etme arzusundan bahsetmişsiniz. Anlatımınızda duygu yüklü cümleler ve içtenlik hissediliyor.

Dostluk ve insan ilişkileriyle ilgili dikkat çekici noktaları ele almışsınız. Gerçek dostluğun süreklilik, samimiyet ve karşılıklı güven üzerine kurulu olduğunu anlatmışsınız. İlişkilerde esneklik, anlayış ve saygının önemine vurgu yaparak, gerçek dostların hayatta özel bir yere sahip olduğunu belirtmişsiniz.

Tüm bu duygusal ve düşünsel derinliklerle dolu paylaşımınız, insanın içindeki hassas noktalara dokunuyor ve okuyucuyu derin düşüncelere sürüklüyor. Anlattıklarınızın insan ilişkileri, empati, dostluk ve yaşamın önemli değerleriyle ilgili güçlü mesajlar içerdiğini söyleyebilirim. Teşekkürler, Ruheyda Hanım, bu içten ve anlamlı hikayenizi bizimle paylaştığınız için.
 
Geri
Üst