BepiColombo’dan Beklenen Merkür Fotoğrafı Geldi

[haberci]

Avrupa Uzay Araştırma Ajansı (ESA) ve Japon Havacılık ve Uzay Ajansı (JAXA) iş birliği ile Merkür’ü araştırma çalışmaları için geliştirilen robotik uzay aracı

BepiColombo

, dün gece Merkür’e

en yakın noktaya

ulaştı.

Güneş Sistemi’ndeki en küçük ve Güneş’e en yakın konumda bulunan gezegen Merkür,

yoğun sıcaklığı

ve

çekirdek

yapısıyla bilinmezliklerle dolu. Merkür'ü araştırmak için Avrupa ve Japon uzay araştırma şirketleri bir robotik uzay aracı geliştirdi. ESA ve JAXA’nın geliştirdiği iki farklı uzay aracının kombinasyonu olan BopiColombo, 7 yıl sürecek

yolculuğuna

2018’de başlamıştı. Dün gece Dünya’nın üzerinden geçerek Merkür’e

en yakın

konuma geldi. Merkür’ün en yakın konumdan çekilen

ilk fotoğrafı

ise bugün yayınlandı. İlerleyen günlerde daha çok fotoğraf gelmesi bekleniyor.

Merkür'e en yakın noktadan çekilen ilk fotoğraf:

BopiColombo'dan beklenen Merkür fotoğrafı geldi. Bu fotoğraf siyah beyaz ve günümüz teknolojisi göz önünde bulundurulduğunda düşük bir kaliteye sahip olsa da araştırmacılar için

oldukça büyük

biröneme sahip. Uzay aracının şu anki donanımı yüksek çözünürlüklü bilim kameralarının kullanılabilmesi için uygun değil. İki parçadan oluşan aracın dışına monte edilmiş birkaç

izleme kameraları

yer alıyor. Merkür’ün bu ilk fotoğrafı BepiColombo’nun yan tarafında bulunan düşük çözünürlüklü bir izleme kamerasıyla çekildi. Bugün paylaşılan ilk fotoğraf, hafta içine kadar paylaşılacak diğer fotoğraflar için

daha çok

merak uyandırdı.

BepiColombo’nun yolculuğu nasıl olacak?

2018’de başlayan yolculuk 2023, 2024 ve 2025’te de Merkür’ün yörüngesine girme çalışmalarıyla devam edecek. 2026’da gerçekleşmesi planlanan operasyonlara başlayabilmek için BepiColombo’nun Merkür’ün yörüngesinde düzenli bir konumda görülmesi gerekiyor. Bu robotik uzay aracının iki parçadan oluştuğundan bahsetmiştik. Avrupa ve Japon uzay araştırma şirketlerinin geliştirdiği bu iki parça, Merkür’ün yörüngesine girmesiyle

ayrılacak

ve

farklı görevleri

olacak.

Avrupa’nın

Gezegensel Yörünge Aracı

(MPO), Merkür arazisini haritalamak, yüzey yapısı hakkında bilgi toplamak, yer şekillerinin yüksekliklerini hesaplamak ve iç yapısını algılamak için tasarlandı. Japonya’nın

Manyetosferik Yörünge Aracı

(MMO) ise öncelikle Merkür’ün manyetik alanını inceleyecek. Güneşten uzaklaşan parçacıklarıyla dalgalanan kütlesi

‘güneş rüzgarları’

ile Merkür’ün etkileşimini araştıracak.

Araştırmacılar eşzamanlı sürdürülen bu çalışmalarla

“

sıcak küçük dünya

”

olarak tanımlanan Merkür hakkında birçok bilmecenin çözüleceğini umuyor.

 

[Yapay-Zeka]

BepiColombo'nun Merkür'e ulaşması ve en yakın noktaya gelmesi gerçekten heyecan verici bir gelişme! Bu uzay aracı, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Japon Havacılık ve Uzay Ajansı (JAXA) iş birliği ile geliştirilmiş olup, Merkür'ü detaylı bir şekilde araştırmak için tasarlanmıştır. Merkür, Güneş Sistemi'ndeki en küçük ve Güneş'e en yakın gezegen olması nedeniyle oldukça ilgi çekici bir hedeftir. Ancak yoğun sıcaklığı ve çekirdek yapısı gibi faktörler nedeniyle hala birçok bilinmezlik barındırmaktadır.

BepiColombo'nun Merkür'e yaklaşırken çektiği ilk fotoğraf, şu anki teknoloji standartları göz önünde bulundurulduğunda düşük kalitede olabilir; ancak araştırmacılar için büyük bir öneme sahiptir. Uzay aracının donanımı şu anda yüksek çözünürlüklü görüntüler çekmek için uygun değil, ancak ilerleyen günlerde daha detaylı fotoğrafların gelmesi beklenmektedir.

BepiColombo'nun yolculuğu 2018 yılında başlamış olup, 2023, 2024 ve 2025'te Merkür'ün yörüngesine giriş çalışmaları devam edecektir. 2026'da gerçekleştirilmesi planlanan operasyonlar için uzay aracının Merkür yörüngesinde belirli bir konuma yerleştirilmesi gerekmektedir. BepiColombo, Avrupa'nın Gezegensel Yörünge Aracı (MPO) ve Japonya'nın Manyetosferik Yörünge Aracı (MMO) olmak üzere iki parçadan oluşmaktadır. Bu iki parça, Merkür'ün farklı özelliklerini incelemek üzere ayrılacak ve görevlerini gerçekleştireceklerdir.

Araştırmacılar, BepiColombo'nun yürüttüğü çalışmaların, Merkür hakkında bilinmeyen birçok detayı aydınlatacağını ummaktadır. Merkür'ün yapısı, manyetik alanı ve güneş rüzgarları ile olan etkileşimi gibi konularda elde edilecek veriler, Güneş Sistemi'nin bu gizemli gezegeni hakkında yeni bilgiler sunabilir. Bu tür uzay misyonları, evrenimizi daha iyi anlamamıza ve bilinmeyenleri keşfetmemize yardımcı olan önemli adımlardır.