Bayındır Köyü Elmalı Antalya

[SoruCevap]

Elmalı Bayındır Köyü - Bayındır Köyü Hakkında - Bayındır Köyü Tanıtımı - Bayındır Köyü Resimleri





Köy Muhtarı: HASAN İPEK

Muhtarlık Erişim Bilgileri:Bilgi yok

Bayındır, Antalya ilinin Elmalı ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adı; Akkoyunlu devletini kuran ,Oğuzların Üçok kolunun Bayındır sülalesinden gelmektedir. Akkoyunlular Anadoluda 13 yy da tarih sahnesine,ilk komutanları Tur Ali Bey ile çıkmışlardır. AKKOYUNLU DEVLETİnin tarihteki yerini Bayındır Aşireti beyi Karayülük Osman Bey kesinleştirmiştir.En parlak dönemini meşhur padişah Uzun Hasan döneminde yaşamıştır.Devletinin sınırları;Horasan,Kafkaslar,Umman denizi ve İran,Irak dahil olan büyük bir imparatorluk idi.Fatih Sultan Mehmet İle Uzun Hasan komutasında bulunan iki Türk devleti orduları Otluk belinde çarpışmışlardır.Savaştan ağır yenilgi ile çıkan Akkoyunlu devleti uzun süre toparlanmaya çalışsada eski kuvvetini yeniden kazanamamıştır.1507 tarihinde yine bir Türk hükümdarı olan Safavi hükümdarı Şah İsmail tarafından yıkılmıştır. Akkoyunlu devleti yıkıldıktan sonra,Bayındır yörükleri Karacadağ platosundan kalkarak;önce karadağ yaylalarına yerleşmiş,daha sonra Çukurovaya inmiş,Konya,Gündoğmuş,Akseki,Korkuteli yaylaları üzerinden Elmalıya ulaşmışlar. Elmalı dağlarında kalan Türkmenler çeşitli otlaklara yerleşmişler.Elmalı ve Kaş, Bayındır köyleri Akkoyunluların bugünkü uzantısıdır. Bayındır yörüklerinin Elmalıda kalanları kalmış,konup göçerek yollarına devam edenleri ise, Ege bölgesine ulaşmış ve yerleşmişler.Bugünkü İzmirin Bayındır ilçesini kurmuşlar.Oğuzlar yerleşim yeri olarak seçtikleri yerlere kendi isimlerini verirlerdi.Bayındır,Salur,Iğdır,Yüreil,YıvaBayat,E mir....vb gibi.Bugün İzmir'den Azerbeycan daki Gencaya kadar olan topraklarda bulunan bayındır adlı yerleşim yerleri,Bayındıroğulları sülalesindendir. Köyümüzde yapılan kazılardan, Türkler'den öncede çok çeşitli uygarlıklar tarafından yerleşim yeri olarak seçildiği günümüzde yapılan kazılardan anlaşılmaktadır. Köyümüzde yapılan kazılar sonunda bulunan eserler Antalya müzesinde köyümüzün adı ile anılan bölümde sergilenmektedir.En tanınmışı,1984 yılınada kaçak kazı yapanların bulduğu Karun Hazineleridir.Ayrıca Elmalı ilçesinin önemli iki tarihi mezarından biriside köyümüzde bulunmuştur. Karaburun Mevkisinde bulunan kıral mezarı, bozulmadan gününmüze kadar gelmiştir.Mezar odası duvarlarında savaş ve kahramanlık fiğürleri bulunmaktadır. Ayrıca Anadolu ve yöre tarihine yeni ve çok değerli bilgiler katacak olan, Tümülüslerde 1986 yılında yapılan kazılar sonunda o yüzyılın yaşayışı hakkına bilgi veren eserler bulunmuştur.

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri :

Doğumdan ölüme kadar,İyi günde kötü günde köyün tutum ve davranışlarından biraz bahsetmeye çalışayım.Hamile bayanlar,Mümkün olduğu kadar çirkin yada sıra dışı insanlara bakmazlar.Çirkin kişilere bakarsa çocuğunun çirkin olabileceği düşünülür.Çocuk doğunca kendisi gibi lohusa bayanlarla karşılaşmamaya çalışır.Kırk erdi,kırk karıştı olmasın diye.Kırkı karışan kişilerin çocuklarının hastalandığına inanılır.Kırkı karışan yada al basan çocuk yani bebek delik taştan geçirilir.Nazar değen çocuğa akraba olmayan bir kocakarı tarafından kurşun döktürülür.Yeni doğan bebek yıkanırken tuz ve çakıl taşı katılan bir kap ile yıkanır.Doğum yapan kişiye çeşitli hediyelerle çocuk görmeye gidilir.Çocuğu kız ise al örtülür,oğlan ise mavi örtü yada giysiler giydirilir.

Yeni yapılmış evin çatısının bir köşesine mavi,kırmızı çaput,çıtlıktan bir parça ve yumurta takılır.Cuma günleri dikiş dikilmez.Akşamları aynaya bakılmaz, tırnak kesilmez,dikiş dikilmez.Bir erkeğin yolunu bir bayan kesmez.Hava kararmaya başladığı zaman komşudan açı birşey istenmez yada verilmez.Sürülerden kaybolan hayvanları sabah sağ salim bulabilmek için,kurt kuş yememesi için,bir makas okunur ağzı bağlanır herhangi bir yere bastırılrak saklanır.Böylece hayvanı kurt kuş yemez denir.Kapı eşiğine oturulmaz şeytan çarpar denir.Girei akşamları,yani perşembe günleri odalarda buhur yakılır.Yaylada yurt tutacakları yere önceden gidip çalı taş ile bastırılır ki.Sahipli olduğu bilinsin diye.Yayla evleri ne alacık yada alecik denir.Alecik ;yay gibi ucu eğri en az sekiz sopa nın yere çakılması ile kurulur.Sırıkların üstüne kıldan yapılma keçe örtülür.Tabana kadar iner bu keçe. Hemen onun dışına yerden bir birbuçuk metre yükseklikte dizilmiş gargı dolanılır..Kapısıda ;İpe dizilen bu gargılardan oluşur.Bir çengelle diğer gargılara tutturuluverir.Köşeli olmaz alecik;Nedenini bilen kişye rastlayamdım.Belki eskiler biliyordur.

Düğünler ise;Kız isteme ile başlar,uygun görülen evlilikler söz kesme ile onaylanmış olur.Nişanla pekiştirilir.Düğün hazırlıkları,Urba görmekle başlar.üğüne çağrılacak olanlar okulanır,yani davetiye gönderilir.Kişinin toplumdaki yerine düğün yapanlara olan akrabalık derecesine,yaşına ve cinsiyetine göre oku gönderilir.Okular;Kiprit,mendil,havlu,gönekİşlik yada yelekdastar,tülbent,Pazen,kumaş şeklinde devam eder. Düğünler üç gün yada bir hafta yapılır. İlk gün çuval azı açılır.gelin yüzü ile biter düğün. Düğünün komutanı,müdürü yada sorumlusu DELİKANLIBAŞIdır.Müsafirlerin karşılanmasından yemesinden yatmasınan ,düğündeki tüm hata ve sevaplardan o sorumludur. düğün sahibi dahi bu kişi ile istişare içinde karar alır.

Giyimler bayanlar;En içten başlarsak göynekonun üstüne üç etek çitari,sonra Bağırtlak,ve Cebgen giyilirdi.Belede kuşak. Şitari üç etek olurdu,ön eteği kuşağa kıvrılarak sokulur.Ayakta çorap olarak el örgü oyalı renkli yün çorap.Ayakkabı yerine yemeni veya gundura giyilir.Daha eskileri astar yada tülbentin altına fes de giyilirmiş.Yaşlıbayanların namazlık denen dastarının altına fes giydiklkerini görükte,genç bayanların fes giydiği dönemi göremedik.ERKEKLERDE;tene içlik yada gönek denen kolları ve boynu oyalı kaputtan yapılma giyilir.hemen üstüne işlik yada yelek denen;yakasız,içi astarlı genelde dikine çizgileri olan gömlek giyilir.Bele ;Şal kuşak püskülleri olan renkli kuşak takılır.Bugünkü pantolon yerinede Çakşır yada çaşır ,şalvar denen Kıldan yapılma içinde kaputtan astarı olan paçaları dar, uşkurluyanları cepli olan giysi giyilirdi.Çoraplar dizkapağa kadardır.Yünden el örgü,oyalı ve püsküllü olurdu. Ayakta ;yerine göre gönçarık yemeni denen ayakkabı giyilir.Kuşağa da yağlık bağlanırdı.Yağlıkbir çeşit mendildir.

YEMEK ÇEŞİTLERİ :

Arabaşı,Höşmerim,Nişasta helvası,Un helvası.Suvan aşı,un çorbası,Gömbe yada kömbe,Yufkanın yanında darı ve mısır ekmeği de vardır.Çive yemeği,genelden farklı olan yemekleriridir.

DİL: Konuşurken genelde 'r' harfi söylenmez.Gömedinmi?gibi.Orada,ötede yerine,hötte,daha ileride ise şötte denir.Ansızın geldi yerine -gelegodu,Bindide gitti yerine-bindide aşıverdi,Yemeklerin genel adı 'aş'dır.Yıkadım yerine hala zaman zaman yudum yada yüdüm denir.Azerbeycanın günümüzde kullanığı dili ile benzeyen kelimeler çoktur.Zangıramak,Yumak gibi.yine azeri cumhuriyetinde konuşulduğu gibi sözcük başına 'k' karfleri 'g' olarak söylenir.Galdı,koz yerine goz,kayık deyilde, gayık gibi.

Coğrafya

Antalya iline 104 km, Elmalı ilçesine 6 km uzaklıktadır.Hernekadar ovası geniş olsada kuraktır.Denizden köy yerleşim yerinin yüksekliği 1150 metredir.Yayları ise 1250-1600 metre civarındadır.

İklim

Köyümüz Akdeniz bölgesinde olmasına rağmen;Rakımın 1150 civarlarında olmasından ve de Torosların Akdenizden gelen ılıman havayı kesmesinden dolayı karasal iklim yaşanmaktadır.Yazları sıcak ve kurak,kışları soğuk ve yağışlıdır.Son yıllardaküresel ısınma sonunda ikliminde ortalamada 3-5 derece ısınma olmuştur.

Altyapı Bilgileri

Köyde, ilköğretim okulu vardır.Taşımalı eğitimden yaralanmaktadır. Köyün içme suyu şebekesivardırkanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur.. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.


Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi

Kaynak : Yerel Net


Köyünüze Ait Bilgi ve Resimleri Bu Konu Altında Paylaşabilirsiniz