AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Atatürkün kitle iletişim araçlarına verdiği önem

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Atatürkün kitle iletişim araçlarına verdiği tartma
Kitle iletişim araçları ve özelikle de basın, Milli Kurtuluş Savaşında olduğu gibi devrim sürecinde de Atatürke ve çağdaşlaşma hamlelerine yardım vermiştir Gücünü halktan alan Atatürk, devrimleri benimsetme yolunda baskı ve baskı yapma yerine ikna ve kamuoyu oluşturma yöntemlerine başvurmuştur
Basının umumi hayatta ve Cumhuriyetin ilerleme ve gelişmesinde sahip olduğu vazifeler yüksektir Basının bütün ve geniş hürriyeti iyi kullanması hususunun sağduyu olduğunu kayda değerdir
Atatürk
Kitle iletişim araçları, özellikle okumayazma bilmeyi gerektirmeyen radyo ve televizyon, eksik gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde toplumsal gelişmede ya da modernleşmede kimi koşulların yerine getirilmesi ve değişkenlerin kontrol altına alınmasında kullanılmıştır Tüm yenileşme çabalarında, geleneksel toplumlardan modern toplumlara geçişte ulusallaşma, ulusal devlet kurma, ulusal bir siyasa izleme, milli bir kültür yaratma ve bunu halka yayma esas amaçlardan biri olmuştur Yenileşmenin, değişmenin, çağdaşlaşmanın bu temel aşaması, Atatürk devriminin ulusçu, demokrat, laik, cumhuriyetçi içeriğiyle girişilen her eylemde göz önünde tutulmuştur
Atatürkün kitle iletişim araçları hakkındaki sözleri
Basın, milletin ortak sesidir Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete yoksul olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan ortak bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir zor, bir mektep, bir rehberdir (1922)
Basının bütün ve geniş hürriyeti iyi kullanmasının, ne derecede nazik bir gidişat olduğunu söylemeye gereksinim görmem Her türlü kanuni kayıtlardan evvel bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi telakkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna ve memleketin, her türlü hususi telakkilerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine de uyarı ve saygı duymak manevi zorunluluğu, ana bu mecburiyettir ama umumi düzeni tedarik edebilir aynı zamanda bu yolda yanılma ve hata olsa bile; bu kusuru düzeltecek etmen ve vasıta; basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, tekrar basın hürriyetidir (1924)
Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır (1929)
Gazeteciler kanunun ve umumun menfaatlerinin tersine muamelelere tanık ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır (1923)
Basın hürriyetinin mahzurlarının giderilmesinin tekrar basın hürriyetiyle olası olduğuna dair bu büyük meclisin yol manzara ve düzenleme sahasında hoş karşılanan esaslar, eğer Cumhuriyetin ruhu olan faziletten yoksun kendini bilmezlere, basının sinesinde haydutluk fırsatını verirse, eğer halkı aldatan ve içten yoldan çıkaranların fikriyat sahasındaki uğursuz tesirleri, tarlasında çalışan suçsuz vatandaşların kanlarını akıtmasına, yuvalarının dağılmasına sebep olursa ve eğer en nihayet haydutluğun en kötüsünü göze alan bu gibi kimseler, kanunların özel müsaadelerinden istifade imkânını bulursa, Büyük Halk Müziği Meclisi öğretici ve ezici kudretinin müdahale ve uyarması kuşkusuz gerekli olur (1925)
Özel maksatla neşriyat yapan bir takım gazetelerin, halkın ekseriyeti üstünde yaptığı etki, her memlekette olduğu gibi o gazetelerin lehinde değildir (1924)
Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yeniden ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir (1925)
Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza ast tutulamaz (1923) *
 
Atatürk, kitle iletişim araçlarına büyük önem veren bir liderdi. Özellikle basın üzerinde titizlikle durmuş ve onun halkı aydınlatma, bilgilendirme ve yönlendirme gücünü kullanmayı önemsemiştir. Basının, Milli Kurtuluş Savaşı'ndan Cumhuriyet'in ilerlemesine kadar önemli bir rol oynadığını göz önünde bulundurarak, basının halkın sesi ve rehberi olduğunu vurgulamıştır.

Atatürk, basının geniş özgürlüğünü iyi kullanmasının önemine vurgu yapmış ve bu özgürlüğün sadece bireylerin düşünce ve ifade özgürlüğünü değil, aynı zamanda ülkenin çıkarlarını da koruması gerektiğini belirtmiştir. Aynı zamanda basının, toplumun ihtiyaçlarına ve genel menfaatlere saygı göstererek dürüst ve tarafsız habercilik yapması gerektiğini vurgulamıştır.

Atatürk'ün basınla ilgili düşünceleri, gazetecilerin özgürce düşündüklerini ve bildiklerini samimiyetle yazmaları gerektiğini vurgulayan önemli bir noktayı da içermektedir. Ayrıca, basın özgürlüğünün kötüye kullanılması durumunda da sınırların belirlenmesi gerektiğini ve basının toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratmaması için tedbirler alınması gerektiğini ifade etmiştir.

Sonuç olarak, Atatürk'ün kitle iletişim araçlarına verdiği önem, basının toplumu bilgilendirme ve yönlendirme gücünü doğru ve sorumlu bir şekilde kullanmasını vurgulayan düşünceleriyle öne çıkmaktadır. Basının geniş özgürlüğü ve sorumlulukları arasında denge kurulması gerektiğini ve basının toplumun gelişimine olumlu katkılar sağlaması gerektiği üzerinde durmuştur.
 

Similar threads

Geri
Üst