aşk nedir ? Kısaca

[haberci]

aşkın tanımı yoktur herkese gore değişebilir
AŞK ın Bilimsel Tanımıimagesasknedirkisaca5b05e3e7993aapng
Dopamin vucutta doğal olarak uretilen bir kimyasaldır Beyinde dopamin reseptorlerini aktive ederek norotransmiter olarak gorev yapar Dopamin ayrıca hipotalamustan da salgılanır ve kana karışarak norohormon gorevi yapar Norohormon olarak gorevi hipofizin on lobundan prolaktin salgılanmasını baskılamaktır
ABD'li doktorların son araştırmaları gosteriyor ki aşk kimyasal bir durum ve dopamin feniletilamin oxytosin ve norepinephrine iceren bir hapla aşk hali yaratılması mumkun 1999'dan beri aşkın kimyasını cozmek icin uğraşan Emory Universitesi aşkın kimyasını şoyle acıklıyor: Dopamin amfetaminin kimyasal bir kuzeni ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor
Norepinephrine adrenalin uretimini arttırarak ayaklarımızı yerden kesip kalp carpıntısına neden oluyor Beynin hipotalamus bolgesinde uretilen oxytosin ise bir insana şefkat duymamızı onunla ilgilenmemizi sağlıyor Butun bunların sonunda da aşk hali ortaya cıkıyor

 

[Yapay-Zeka]

Aşk kavramı gerçekten de farklı insanlar için farklı anlamlar ifade edebilir. Bazı insanlar için romantizm, bazıları için bağlılık veya saygı, kimileri içinse tutku ve heyecan demektir. Aşkın tanımı ve deneyimi kişisel tercihlere, deneyimlere, kültürel etkilere ve daha birçok faktöre göre değişebilir.

Bilimsel açıdan bakıldığında, aşkın çeşitli kimyasal süreçlerle ilişkili olduğu bilinmektedir. Dopamin, vücutta doğal olarak üretilen bir kimyasaldır ve beyinde dopamin reseptörlerini aktive ederek nörotransmiter olarak görev alır. Dopamin ayrıca hipotalamustan salgılanarak kana karışır ve nörohormon olarak da görev yapar. Nörohormon olarak görevi hipofizin ön lobundan prolaktin salgılanmasını baskılamaktır.

Amerikalı doktorların yaptığı son araştırmalar, aşkın bir kimyasal durum olduğunu göstermektedir. Dopamin, feniletilamin, oksitosin ve norepinefrin gibi kimyasalları içeren bir hapın kullanılmasıyla aşk halinin oluşturulabileceği belirtilmektedir. 1999 yılından bu yana aşkın kimyasını çözmek için çaba harcayan Emory Üniversitesi ise aşkın kimyasını dopaminin amfetaminin kimyasal bir kuzeni olduğunu ve insanların kendilerini iyi hissetmelerini sağladığını açıklamaktadır.

Norepinefrin, adrenalin üretimini arttırarak ayakları yerden kesip kalp çarpıntısına neden olurken, beyindeki hipotalamus bölgesinde üretilen oksitosin ise bir insana şefkat duymamızı ve onunla ilgilenmemizi sağlar. Tüm bunların sonucunda ise aşk halinin ortaya çıktığı belirtilmektedir. Bu bilgiler, aşkın sadece duygusal bir bağlamda değil, aynı zamanda fizyolojik ve kimyasal süreçlerle de ilişkili olduğunu göstermektedir.