Asetilen Gazı Nerelerde Kullanılır ? Asetilen Gazı Nasıl Elde Edilir?
Doğada bazı kimyasal maddeler saf halde bulunur. Yani soy gazlar, altın ve platin gibi elementler bunun örneğidir.Diğer elementler çeşitli elementlerle bileşikler halinde bulunurlar.Örneğin karbon elementi, grafit ve elmas gibi kristal yapısı farklı olan iki halde bulunur.Ayrıca karbon diğer elementlerle bileşerek yüz binlerce organik bileşik oluşturur.Kükürt elementi sülfür ve sülfat minerallerinde bulunur veya doğal halde volkanların yakınında rastlanır.Kimyada bileşikleri yapısal özelliklerine göre organik ve inorganik bileşikler olarak iki sınıfa ayırabiliriz.Organik kimya, adından da anlaşılabileceği gibi canlı yapısını inceler.Yani merkezi bir element olarak karbon üzerine kurulmuştur.İnorganik kimya ise; cansız yapının kimyasıdır.Örnek verecek olursak, inorganik bileşikler canlı maddenin karşılaştığı bozulmalara uğramaz.Bunlar arasında metal sülfürler ve oksitler büyük ekonomik değer taşıyan maden yataklarını oluşturur.Nitekim kalay oksit, kalay elde etmek için doğada bulunan uygun tek ham maddedir.Halojenürler çok önemli bir yumuşak mineral grubunu oluşturur ve genellikle suda çözünür.Bunların en çok tanınanı deniz suyunda bol miktarda bulunan sodyum klorürdür.Kalsiyum karbonat ve silis yerkabuğunda en yaygın olan inorganik bileşiklerdir.Yerkabuğunda daha az miktarda daha sınırlı bölgelerde nitratlar , sülfatlar ve fosfatlar da bulunur.
Bileşikleri ayrıştırarak iki veya daha çok sayıda farklı madde elde etmek mümkündür.Yani kendisinden başka daha basit maddelere ayrışmayan saf maddelere element denir.Örneğin ergimiş sodyum klorürü elektrolizle ayrıştırarak sodyum metali ve gaz halinde klor elde edilir. Organik bileşiklere gelince bunların tam yanması sonucunda her zaman karbondioksit açığa çıkar, bu olgu bize karbon elementinin varlığını ispat eder.Bileşiklerin ayrışma tekniklerine şu örnekleri verebiliriz:
a)Isı Enerjisiyle Ayrışma
Bazı bileşikler ısıtıldıklarında kendisini oluşturan basit maddelere ayrıştırılabilirler.Örneğin sodyum klorat bileşiği ısıtılırsa ayrışmaya uğrar..Bu madde sodyum klorürdür.Aynı sonuç tüpteki katıların erime noktaları belirlenerek te çıkarılabilir.Isıtılan katının, erime noktası 250 ºC civarında iken ısıtma sonucu oluşan katının (sodyum klorür) erime noktası 800 ºC civarındadır. O halde ; burada arı madde olan sodyum klorat , yine arı maddeler olan sodyum klorür ve oksijen gazına ayrışmıştır. Ne sodyum klorür ne de oksijen özellik bakımından sodyum klorata benzemektedir. Yani ısıtma sonucu sodyum kloratın yapısı değişmiştir. Bu tür değişmeler fiziksel değil kimyasal değişmedir.
Bileşiklerin ısıyla ayrıştırılmasından endüstride ve günlük yaşantıda sık sık yararlanmaktayız. Örneğin kireç, topraktan çıkarılan kireç taşının 1000 ºC’de ısıtılmasıyla elde edilir. CaCO3àCaO +CO2
Sönmemiş kireç üzerine su dökülürse, sönmüş kireç (kalsiyum hidroksit) oluşur.CaO+H2Oà Ca(OH)2 “sönmüş kireç”
Bu da harç yapımında , çimento endüstrisinde, boya ve plastik yapımında ayrıca suların temizlenmesinde kullanılır.Sönmüş kireç havanın karbondioksit gazıyla bileşerek kireç kaymağı tabakası oluşturur.
Ca(OH)2+CO2à¯CaCO3(kireç kaymağı)+H2O
Kirecin kaymağı tıpta yanık tedavisi için merhem yapımında kullanılır.Bu sönmüş kireç harç olarak kullanılır ki ; buna “hava harcı” veya “kireç harcı” denir. Ca(OH)2 +SiO2àHARÇ
a)Ca(OH)2+ CO2à CaCO3+ H2O Harcın kurumasıyla kireç taşı oluşur.
b)Ca(OH)2+ SiO2àCaSiO3(kalsiyum silikat)+ H2O
Burada gördüğümüz gibi kalsiyum silikat nem tutucu rol oynar.Sıvası yeni bitmiş bir inşaat da daima rutubet bulunur.Kireç sütü badana işlerinde kullanılır.Berrak Ca(OH)2 ise laboratuarlarda kuvvetli baz olarak kullanılır.
Kalsiyum karbonat kalıplara dökülerek tebeşir yapımında da kullanılır.Fakat bugün tebeşir yapımında kalsiyum sülfat kullanılır.Kalsiyum sülfatın suyu azaltılmış haline “alçı” denir.Mermer sıva alçısı kalıpçılıkta ve sıva işlerinde kullanılır.Döşeme sıva alçısı ise çabuk donmadığından, suni mermer yapımında ve döşeme işlerinde kullanılır. Kalsiyum sülfattan fildişi taklidi değişik biblolar yapılır.Yapılan biblolar petrol eterinde çözünmüş parafin içeren banyolara batırılır ve çıkarılır.Petrol eteri hemen buharlaşır tüm gözenekler parafinle tıkanır ve cilalanırsa ; fildişi taklidi heykelcikler yapılmış olur.CaS(kalsiyum sülfür) üzerine ışık düşürüldükten sonra karanlıkta ışıldar.Bunu ilk defa “Lenat” bulmuştur.Böyle maddelere “fosforesans” maddeler adı verilir.Bu maddeler fosforlu saatlerde ve trafik işaretlerinde kullanılır. CaCl2+ 6H2O şiddetlice ısıtılırsa susuz kalsiyum klorür haline geçer.Bu da kuvvetli bir nem çekici(higroskopik) bir maddedir.Çeşitli gazları, kurutmaya yarar.Kireç kaymağı (CaCl2,Ca(ClO)2 ) çamaşırlarda renk ağartıcı , çeşitli yerlerde mikrop öldürücü olarak kullanılır.Kalsiyum florür (CaF2) çeşitli elektroliz işlerinde eritici madde olarak kullanılır. Kriolit adı verdiğimiz mineralin kızdırılmasından ede edilir.Bu Amerika’da uygulanan saf aiminyum oksit(Al2O3) elde etme methodudur. Burada soda yan ürün olarak çıkar.Kalsiyum karbür(CaC2)=”KARPİT” taş görünümünde gri renkli bir maddedir.Havadaki nemle reaksiyona giren karpit, su veya sulu asitlerle “asetilen” gazını verir.Karpit, kalsiyum karbonatın kızdırılmasıyla önce CaO halini alır.Bu CaO , elektrik fırınlarında karbonla kızdırılarak “karpit” oluşur. CaO+3Cà CaC2+CO
Karpit, karpit lambalarında kullanılır.Bugün kaynak işlerinde de kullanılır.Yanınca verdiği ısı çok yüksektir.Saf oksijen akımında renksiz parlak bir alevle yanar ve 3000°C’ın üzerinde bir sıcaklık oluşur.Böylece metallerin eritilerek kesilmesinde ve kaynak yapılmasında kullanılır.Örneğin, demirciler ve egzoz tamircileri kaynak işlerinde oksijen asetilen hamlacı kullanır.Karpitin suyla reaksiyonunda oluşan kötü koku karpitten dolayı değil, asetilen gazı çıkarken açığa çıkan fosfin gazından(H3P) dolayıdır.Zaten yunanca fosfin “kötü koku ” anlamındadır. Asetilen gazı solunduğunda bayıltıcı özellik gösterir.Fakat, tek bir tüpte saklanamadığından dolayı hastanelerde kullanılmaz.
Potasyum klorat(KClO3) laboratuarlarda 400-500°C ‘de ısıtılarak, oksijen elde edici olarak kullanılır KClO3àKCl+3/2 O2 .Magnezyum metali, magnezyum oksitin(MgO) 2000°C’nin üstünde karbonla indirgenmesinden elde edilir.Burada magnezyum buhar halindedir ve yoğunlaştırılır.Bu yol fazla ısı istediğinden dolayı ekonomik değildir.
MgO+CàMg(g)+CO . Magnezyum metalinden gayet ince tel ve levha yapılabilir, kolayca işlenebilir,yumuşaktır, ticarette şerit, toz,levha ve tel halinde satılır.Oksijenle şiddetle yanar ve göz kamaştırıcı bir parlaklık yayar..Yalnız deniz suyu aşındırdığı için , denizle temas eden araçlar magnezyumdan yapılmaz.Magnezyum elektron alaşımı olarak piston yapımında ve krank kutularında kullanılır.Kurşun nitrat Pb(NO3)2 bileşiği ısıtılırsa ;azotdioksit ve oksijen gazlarına ayrışır.Oluşan bu gazlarla ,tüpte kalan Kurşunoksit PbO ;bir araya getirilirse;kurşun nitrat bileşiği oluşmaz.Pb(NO3)2+ısı enerjisi àPbO+2NO2+1/2 O2
Turuncu renkli katı bir madde olan Cıva oksit ,400 santigrat derecede ısıtılırsa;kendini oluşturan elementlere ayrışır ve bu arada oksijen çıkar.Bu deneyi ilk defa,Priestley ve Lavosier yapmışlardır.2HgO+ısı enerjisià 2Hg+O2
Birçok metal oksitleri de bu şekilde ısı etkisi ile ayrışarak oksijen verirler.
Örneğin BaO (baryum oksit),havada kızıl dereceye kadar ısıtılırsa;havanın oksijenini alarak,BaO2(baryum peroksit) olur.2BaO+O2 à2BaO2
Bu da akkor haline kadar ısıtılırsa ;2BaO2à2BaO+O2 denklemine göre aldığı oksijeni tekrar bırakır.Bu surette baryum oksit miktarı değişmeden sürekli olarak oksijen elde edilir:
Toplu denklem;
2BaOçà 2BaO+O2 olup,bu da iki yönlü tepkimelere güzel bir örnektir.
Bileşikler sadece ısıtma ile değilbaşka metotlarla da daha basit maddelere ayrıştırılabilir.Genellikle ayrıştırma işleminde enerji kullanılır.Bu enerji ısı enerjisi olabildiği gibi ışık veya elektrik enerjisi de olabilir.
Su belirli özkütlesi(+4°C de 1g/cm3),donma noktası(1atm basınçta 0°C) ve kaynama noktası(1 atm basınçta 100°C) olan arı bir maddedir.Açık havada ne kadar ısıtılırsa ısıtılsın daha basit maddelere ayrışmaz.Eğer kapalı bir kaptaki su buharını 1000°C ye kadar ısıtırsanız suyu %2-3 oranında hidrojen ve oksijen gazlarına ayrıştırabilirsiniz.Ancak ısı enerjisi suyu ayrıştımak için çok uygun değildir.Şimdi bileşiklerin ayrıştırılmasında ,ısıtmadan daha değişik yöntemlerden nasıl yararlanabileceğimizi ve bunların kullanımını açıklayalım…
b)Elektrik Enerjisi ile Ayrışma(elektroliz):
Elektrik enerjisi günümüzde en yaygın olarak kullandığımızbir enerji şeklidir.Bir yerde üretilip başka yerlere kolayca aktarılabilmesi,kullanım kolaylığı,çevre kirliliği sorunu yaratmaması gibi birçok üstünlükleri vardır.Teknikte birçok metal,elektrik enerjisi kullanılarak elde edilir.Elektrik enerjisi kullanılarak yapılan ayrıştırma işlemine elektroliz denir.
Suyun Elektrik Enerjisi ile Ayrışması(Suyun Elektrolizi):
1.Beher glası 2/3 ‘üne kadar saf su ile dolduruz.
2.İki deney tüpünü su ile doldurduktan sonra ağızlarını parmağımızla kapatıp ters çevirir su içine batırırız.
3.Şekideki düzeneği kururuz.Elektrotların birer uçları ters çevrilmiş deney tüplerinin ağızlarından içeri girmiş olmalıdır.Bağlantı kablolarınındiğer uçlarını pilin uçlarına bağlarız.Ayrıca pilin (+) ve (-) uçlarını işaretleriz.Elektrik,metallerde
elektronlar ,çözeltilerde ise elektrikle yüklü tanecikler(iyonlar) tarafından iletilir.Beher glasa konulan saf su iyon bulundurmadığı için elektrik
akımını ya hiç iletmeyecek veya çok az iletecektir.Sonuç olarak elektrotlarda hızlı bir değişme olmayacaktır.Elektrotlarda ki değişimi hızlandırmak için suyun içindeki iyon miktarını arttırmak gerekir.Suda iyon oluşturmak için çamaşır sodası kullanabiliriz.
4.Beher glasa soda ilave ederek,elektrotlarda gaz birikimlerinin hızlandığını gözlemleriz.
5.Deney tüplerinden biri tamamen gazla doluncaya kadar deneye devam ederiz.Tüp gazla dolunca bağlantı kablolarından birini ayırarak elektrolizi durdururuz.
6.Tüplerde toplanan gazların hacim oranlarını karşılaştırırız.
7.Tüplerde toplanan gazların, neler olabileceğini ve bu gazları nasıl tanıyabileceğimizi düşünelim.İçinde az gaz bulunan tüpteki suyu boşaltarak ağzı yukarıya gelecek şekilde tutalım.Ucu yakılıp kor haline gelmiş tahta parçasını bu tüp içine daldırırsak parlak sarı alevle yandığını gözlemleriz.İçinde fazla hacimde gaz bulunan tüpü ağzı yukarı gelecek şekilde tutup, yanmakta olan kibriti tüpün ağzına yaklaştıralım.Bir patlama sesi duyulur.Bu ses tüpteki gazın havanın oksijeniyle yanması sonucu oluşan sestir.
8.İçinde hidrojen topladığımız tüpü, işaretlediğimiz yere kadar suyla doldurup bu suyu dereceli bir silimndire dökerek hacmini ölçeriz.Aynı şekilde içinde oksijen topladığımız tüpü de işaretlediğimiz yere kadar su doldurup bu suyun hacmini de ölçeriz.
Sonuç olarak deney tüplerindeki gazların özellikleri ayrıntılı olarak incelenirse az miktarda toplanan ve yanmayı arttırıcı bir özelliğe sahip olan gazın oksijen, çok miktarda toplanan ve yanıcı özelliğe sahip olan gazın ise hidrojen olduğu anlaşılabilir.O halde su elektroliz yardımıyla kolayca hidrojen ve oksijen gazlarına ayrılabilmektedir.Su bir bileşiktir.Ayrıştırılan su ile oluşan hidrojen ve oksijen gazlarının özellikleri tamamen birbirinden farklıdır.Elektrolizde, çözeltiye iki metal çubuk daldırılır.Bunlara elektrot denir.Pilin pozitf ucuna bağlanan elektrot, anot , negatif ucuna bağlanan ise katot tur.Elektrik akımınıniletimni sağlayan çözeltiye elektrolit
Günlük hayatımızda birçok metalin saf olarak eldesi ve altın,gümüş ve nikel kaplamacılığı bu methodla yapılabilir.Uçak ve uzay endüstrisinde
aliminyum-magnezyum alaşımı halinde geniş bir kullanım alanı olan magnezyumun saf olarak eldesi elektroliz yoluyla olur.Yine çok geniş bir kullanım alanı olan bakırın, filizlerinden sodyumun , sodyum klorür eriyiğinden saf olarak eldesi de elektroliz yoluyla olur.
Gümüş elektrolizle arıtılır.Bu işlemlerde nitrik asit ve gümüş nitrat kapsayan bir pil kullanılır.Arıtılacak gümüş anot yerine geçer.Katot ise arı gümüşten ince bir levhadır.Elektroliz sırasında anottaki gümüş çözünür ve katotun üstünde toplanır.Bakır gibi metal artıkları çözeltide kalır.Bu arada altın ve platin anot çamuru olarak dibe çöker.Elektrolitik iletkenliğe ilişkin çalışmalar dolayısıyla uygulamaya ilişkin pekçok olasılık ortaya çıkmıştır ve elektrokimya ile metal birikimi yada elektrobirikim oldukça yaygındır.Elektrobirikim, elektrokaplama ve galvanoplastideki başlıca süreçtir.Elektrokaplama , estetik nedenlerle ya da koruma amacıyla baz metalden yapılmış bir nesnenin üstünü bir soy metal tabakasıyla kaplamaktır.Bunun örnekleri krom kaplama, gümüş kaplama ve altın kaplamadır.Öte yandan galvanoplasti , bir nesnenin önce plastik türünden bir maddenin dökümünün yapılması, ardındanda metal halinde yeniden üretilmesidir.
Krom hem korumak hemde süslemek amacıyla öteki metallerin kaplamasında kullanılan bir metal olarak bilinir.Kaplama işleminde kaplanacak nesne , doğru akım devresindeki katota takılır.Ve kromik asit ile bir başka asitten oluşan banyoya sokulur.Sülfatlar olmadığı zaman , krom birikimi olmadığından , sülfürik asit kullanılır.Elektrik akımı verildiği zaman çözeltideki pozitif krom iyonları negetif elektrota giderek bir metal tabakası halinde yapışırlar.en iyi krom kaplamalar, kaplanacak nesne öncelikle nikelle kaplandığı zaman elde edilir.Depolanan krom tabakası çok ince olduğundan, elektrolizle kaplama işlemi- boyutlarını belirgin bir biçimde değiştirmeden-kaplanmasında kullanılır.
Çelik sanayisinde krom özel bir rol oynar.Gereçlerde , makine parçalarında ve bilyeli yataklarda kullanılan çeliğe güç ve sertlik verir.Paslanmaz ve aşınmaya dirençli çelikler , %1 oranından biraz yüksek krom kapsar.Tungsten ve nikel ile birarada kullanıldığı zaman kromun başka özellikleri de ortaya çıkar.Sözgelimi, kromlu-tungstenli çelikler 400°C ‘yi geçen ısılarda sertliklerini korurlar.Bu tür alaşımlar, metal avadanlıklarla uygulama alanı bulurlar.Nikelli-kromlu çelik özellikle %18 krom-%8 nikel olarak bilinen bir türü , kimya sanayisinde çok tutulan paslanmaz bir çelik türüdür.
Altın kimyasal yönden kararlı olduğu için, teknolojik alanda da kullanılır.Diş dolgularında , ve altınla kaplamada bazen süs olarak , bazen de maddeleri paslanmaktan korumak için büyük oranlarda altından yararlanılır.Altın iyi bir iletken olduğundan (gümüş ve bakır kadar değil)altınla kaplama , elektronik dalında yaygın kullanım alanları bulmuştur.Transistör ve mikro devrelerin bağlantılarında kullanılır.Böyle bağlantılar, düşük voltajlarda bile çok iyi elektronik temas gerektirir.
Magnezyum , hemen tümüyle tuzlu su kaynaklarından ve deniz suyundan elde edilen bir bileşik olan erimiş magnezyum klorürün elektrolizi yoluyla elde edilir.Bu tepkimede bir karbon atomu anot , bir demir atomu da katot olarak kullanılır.
Sodyum metali, çok aktif olduğu için tabiatta serbest bulunmaz.En önemli bileşiği sodyum klorürdür(NaCl).İlk defa 1807 tarihinde İngiliz, Sir Hanry Dayvi tarafından elde edilmiştir.Sir Dayvi ergimiş sodyum hidroksiti demir bir kapta ; demir kap katot olmak üzere demir anotlarla elektroliz ederek gümüş parlaklığındaki sodyum metalini elde etmiştir.Dayvi’nin oldukça kaba olan bu methodunu daha gelişmiş hale getiren Loblanc ile bilhassa Cassner olmuştur.Cassner yine erimiş sodyum hidroksitin elektrolizini yapmıştır.
CASSNER ELEKTROLİZİ
denir.Deneyde hidrojen gazı katotta oksijen gazı ise anotta toplanır.
Elektroliz ortamının sıcaklığı 310 ile 330 °C arasındaki NaOH àNa++OH- şeklinde iyonlaşır.Katotda sodyum (Na) açığa çıkar.Anotta ise oksijen açığa çıkar.Oluşan sodyum yukarıya doğru tel kafeste toplanır.bu methotla %99′luk sodyum elde edilebilir.Fakat bu method ekonomik değildir.Çünkü sodyum hidroksit(NaOH) tabiatta bulunmayan suni olarak elde edilebilen pahalı bir bileşiktir.Tabiatta bol bulunan madde sodyum klorürdür(yemek tuzu).Downs metdohuyla metalik sodyumun elde edilmesi daha ekonomiktir.
DOWNS METHODU
Sodyum klorürürün ergime noktası 801°C ‘dir.Ergime noktasının düşürülmesi için sodyum klorürün içerisine CaCl2(kalsiyum klorür) ve NaF(sodyum florür) gibi eritici maddeler ilavesiyle sodyum klorür 600°C de ergir.Elektrolizde beton kaplar kullanılır. NaClàNa+1+Cl-1 İYON DENKLEMİ katotta Na+1+ 1eà Na ; ANOTTA Cl-1-1eàCl elemetleri açığa çıkar.Bugün bu method elementel klor verdiğinden dolayı önemlidir.Çünkü teknikte klor HCl eldesinde kullanılır.Sodyum metali gümüşi parlak bir metaldir.Kuru havadan etkilenmez; fakat normal havada derhal yüzeyi matlaşır.Bu yüzeydeki matlaşma havadaki su buharının etkisiyledir.Sodyum metalinin tel ve levha haline getirilmesi mümkün olmakla birlikte saklanması zordur.Bazı özel işlerde tel haline getirilerek hemen kullanılır.Sodyum çok kuvvetli elektron verdiği için indirgen olarak kullanılır.Çeşitli organik reaksiyonlarda proton çrkici olarak kullanılır.Alkol,eter,benzen gibi organik sıvıların susuz hale getirilmesinde.(Mutlak eter,mutlak alkol imalinde).Buhar fazında mavimtrak ışık verdiğinden reklam ampullerinde kullanılır.
Ayrıca sodyum hidroksit (NaOH), sodyum klorür çözeltisinin elektrolizi yoluyla da elde edilir.Fakat anotla katotta oluşan maddeler karışmaya başladığından dolayı bunu önlemek için üç önemli method kullanılır.Anotta klor gazı oluşur, katotta ise sodyum açığa çıkar.Bu arada ortamda bulunan su ile sodyum reaksiyona girer.Sonuçta oluşan sodyum hidroksitle(NaOH) ile anottaki klor(Cl2) reaksiyona girerse 2NaOH+Cl2àNaCl+NaClO+H2O(javel suyu) oluşur.
ØDiyafram Methodu:
KATOTDA: Na++1eàNa
Oluşan sodyum ortamdaki suyla reaksiyona girer ve sodyum hidroksitle hidojen gazı elde edilir,Na+H2OàNaOH+1/2 H2
ØFanus Methodu:
KATOTDA: Na++1eàNa
Na+H2OàNaOH+1/2 H2
Anotta: Cl-1 eà1/2 Cl2 açiğa çikar.Yoğunluk farkından dolayı anodun alt kısmında OH- iyonları,üst kısmında NaCl toplanır.
ØMalgama Methodu:
Birbirinden ayrı iki kap kullanılır.Dipte bir civa tabakası katot olarak kullanılır.Anotta klor gazı açığa çıkar.Katotda sodyum(Na) civayla(Hg) ile birleşerek malgama yapar.Civa gibi yarı soy bir metalde hidrojenin ayrışma gerilimi çok yüksektir.Bu yüzden sodyum civayla malgama yapar.İkinci kapta grafit katottan hidrojenin açığa çıkması sağlanır.İkinci kaba geçen Na+ ile OH- iyonları bileşerek ikinci kaptan derişik NaOH toplanır.İkinci kapta malgam anot yapacaktır.O zaman sodyum suya etki ederek hidrojen gazı açığa çıkar..Bu iki kap ortada bulunan bir eksen tertibatıyla dönerler.
SODYUM HİDROKSİTİN KULLANILDIĞI YERLER:
Suni yün, suni ipek ve suni elyaf yapımında , kağt ve sabun endüstrisinde kullanılır.Eski lastiklerin tekrar kullnılır hale getirilmesinde,petrol rafinesinde ve diğer bazı kimyasal maddelerin yapımında kullanılır.Kimyasal reaksiyonlarda suda çözünmeyen bazların elde edilmesinde kullanılır.Dokuma endüstrisinde pamuk ipliklerinin merserize edilmesinde kullanılır.Merserize edilmiş pamuk daha sağlamdır.%30′luk NaOH ile pamuk daha sağlamdır.Petrol temizleyici olarak rafine işlerinde de kullanılır.
c)Başka Ayrıştırma Teknikleri:
Bazı bileşikleri sadece ısıtma veya elektrik enerjisi yardımıyla ayrıştırırız..Ancak araştırıldığında her bileşiğin basit maddelere dönüşmesini sağlayacak özel bir yöntem bulunabilir.Örneğin demir filizi doğada demirin oksijenli bileşikleri halinde bulunur.Bu oksitlerinden demir, cevherin kok kömürüyle yüksek sıcaklılarda ısıtılmasıyla elde edilir.Bu şekilde demir oksitten daha basit madde olan demir ayrılmış olur.Benzer şekilde maden ocaklarında çıkarılan metal oksitlerden metali elde etmek için , bu oksitler genellikle karbon ile tepkimeye sokulur.Sonuçta metal oksitten metal elde edilir.Bu örneklerde kimyasal olaylar oluşmuştur.
Demir oksit+KarbonàDemir+Karbondioksit
Bakır oksit+Karbonà Bakır+ Karbondioksit
Bir metali o metalin bileşiğinden saf olarak elde etmenin başka bir yolu da , daha etkin bir metal kullanmaktır.Örneğin; bakır , gümüşe göre daha kolay tepkime verme eğilimindedir.Eğer gümüş nitrat çözeltisine bakır metali batırılırsa metalik gümüş bakır metalinin üzerinde toplanırken bakır atomları çözeltiye geçer.Çünkü, bakır gümüşe göre daha aktif bir metaldir.Böylece saf gümüş elde edilir.Benzer örnekleri çoğaltabiliriz.
Gümüş nitrat + Bakırà Gümüş+ Bakır nitrat
Ayrıca , ışık enerjisi yardımıyla da (fotoliz) bileşikler ayrıştırılabilir.Fotoğrafçılıkta kullanılan filmler bu özelliğe dayanılarak yapılmıştır.Film üzerine sürülmüş olan gümüş bileşikleri ışıkla temas edince ayrışır ve gümüş elementi açığa çıkarak film üzerinde siyah noktalar oluşturur.Bakır sülfat çözeltisine temizlenmiş bir çinko elektrotu daldıracak olursak bakırdan daha aktif olan çinko iyonları çözeltiye geçer ve bakır çinko elektrot üzerinde toplanır. Burada gördüğümüz gibi daha basit maddelere ayrışabile saf maddeler bileşik, ne yapılırsa yapılsın daha basit maddelere ayrışmayan saf maddelere ise element denir.
Bileşiklerin ayrıştırılması olayında genelde büyük miktarlarda enerji harcanır.Ayrıca ayrışma sonucu oluşan maddelerin özellikleri bileşiğin özelliklerinden tamamen farklıdır.Bir bileşiğin ayrıştırılmasıyla oluşan bileşenler bir araya getirildiğinde kolayca bileşiği oluşturamazlar.Ancak özel çabalarla bileşik haline getirilebilirler.Bileşiklerin ayrıştırılması sırasında olan olaylar, kimyasal olaylardır.Karışımların ayrılmasında karışımı oluşturan maddeler özelliklerini kaybetmeden ayrılabilmektedir.Bu nedenle karışımların ayrılması sırasındaki olaylar fiziksel olaylardır. Çözünürlüklerinin karşılaştırılması sodyum kloratla ısıtma sonucu elde edilen katının farklı olduğunu gösterir Magnezyum metali otomobil ve uçak endüstrisinin temelini oluşturur Ve NaOH oluşur Doğadaki milyonlarca bileşiği bu iki methodla daha basit maddelere ayırmak mümkün değildir
Doğada bazı kimyasal maddeler saf halde bulunur. Yani soy gazlar, altın ve platin gibi elementler bunun örneğidir.Diğer elementler çeşitli elementlerle bileşikler halinde bulunurlar.Örneğin karbon elementi, grafit ve elmas gibi kristal yapısı farklı olan iki halde bulunur.Ayrıca karbon diğer elementlerle bileşerek yüz binlerce organik bileşik oluşturur.Kükürt elementi sülfür ve sülfat minerallerinde bulunur veya doğal halde volkanların yakınında rastlanır.Kimyada bileşikleri yapısal özelliklerine göre organik ve inorganik bileşikler olarak iki sınıfa ayırabiliriz.Organik kimya, adından da anlaşılabileceği gibi canlı yapısını inceler.Yani merkezi bir element olarak karbon üzerine kurulmuştur.İnorganik kimya ise; cansız yapının kimyasıdır.Örnek verecek olursak, inorganik bileşikler canlı maddenin karşılaştığı bozulmalara uğramaz.Bunlar arasında metal sülfürler ve oksitler büyük ekonomik değer taşıyan maden yataklarını oluşturur.Nitekim kalay oksit, kalay elde etmek için doğada bulunan uygun tek ham maddedir.Halojenürler çok önemli bir yumuşak mineral grubunu oluşturur ve genellikle suda çözünür.Bunların en çok tanınanı deniz suyunda bol miktarda bulunan sodyum klorürdür.Kalsiyum karbonat ve silis yerkabuğunda en yaygın olan inorganik bileşiklerdir.Yerkabuğunda daha az miktarda daha sınırlı bölgelerde nitratlar , sülfatlar ve fosfatlar da bulunur.
Bileşikleri ayrıştırarak iki veya daha çok sayıda farklı madde elde etmek mümkündür.Yani kendisinden başka daha basit maddelere ayrışmayan saf maddelere element denir.Örneğin ergimiş sodyum klorürü elektrolizle ayrıştırarak sodyum metali ve gaz halinde klor elde edilir. Organik bileşiklere gelince bunların tam yanması sonucunda her zaman karbondioksit açığa çıkar, bu olgu bize karbon elementinin varlığını ispat eder.Bileşiklerin ayrışma tekniklerine şu örnekleri verebiliriz:
a)Isı Enerjisiyle Ayrışma
Bazı bileşikler ısıtıldıklarında kendisini oluşturan basit maddelere ayrıştırılabilirler.Örneğin sodyum klorat bileşiği ısıtılırsa ayrışmaya uğrar..Bu madde sodyum klorürdür.Aynı sonuç tüpteki katıların erime noktaları belirlenerek te çıkarılabilir.Isıtılan katının, erime noktası 250 ºC civarında iken ısıtma sonucu oluşan katının (sodyum klorür) erime noktası 800 ºC civarındadır. O halde ; burada arı madde olan sodyum klorat , yine arı maddeler olan sodyum klorür ve oksijen gazına ayrışmıştır. Ne sodyum klorür ne de oksijen özellik bakımından sodyum klorata benzemektedir. Yani ısıtma sonucu sodyum kloratın yapısı değişmiştir. Bu tür değişmeler fiziksel değil kimyasal değişmedir.
Bileşiklerin ısıyla ayrıştırılmasından endüstride ve günlük yaşantıda sık sık yararlanmaktayız. Örneğin kireç, topraktan çıkarılan kireç taşının 1000 ºC’de ısıtılmasıyla elde edilir. CaCO3àCaO +CO2
Sönmemiş kireç üzerine su dökülürse, sönmüş kireç (kalsiyum hidroksit) oluşur.CaO+H2Oà Ca(OH)2 “sönmüş kireç”
Bu da harç yapımında , çimento endüstrisinde, boya ve plastik yapımında ayrıca suların temizlenmesinde kullanılır.Sönmüş kireç havanın karbondioksit gazıyla bileşerek kireç kaymağı tabakası oluşturur.
Ca(OH)2+CO2à¯CaCO3(kireç kaymağı)+H2O
Kirecin kaymağı tıpta yanık tedavisi için merhem yapımında kullanılır.Bu sönmüş kireç harç olarak kullanılır ki ; buna “hava harcı” veya “kireç harcı” denir. Ca(OH)2 +SiO2àHARÇ
a)Ca(OH)2+ CO2à CaCO3+ H2O Harcın kurumasıyla kireç taşı oluşur.
b)Ca(OH)2+ SiO2àCaSiO3(kalsiyum silikat)+ H2O
Burada gördüğümüz gibi kalsiyum silikat nem tutucu rol oynar.Sıvası yeni bitmiş bir inşaat da daima rutubet bulunur.Kireç sütü badana işlerinde kullanılır.Berrak Ca(OH)2 ise laboratuarlarda kuvvetli baz olarak kullanılır.
Kalsiyum karbonat kalıplara dökülerek tebeşir yapımında da kullanılır.Fakat bugün tebeşir yapımında kalsiyum sülfat kullanılır.Kalsiyum sülfatın suyu azaltılmış haline “alçı” denir.Mermer sıva alçısı kalıpçılıkta ve sıva işlerinde kullanılır.Döşeme sıva alçısı ise çabuk donmadığından, suni mermer yapımında ve döşeme işlerinde kullanılır. Kalsiyum sülfattan fildişi taklidi değişik biblolar yapılır.Yapılan biblolar petrol eterinde çözünmüş parafin içeren banyolara batırılır ve çıkarılır.Petrol eteri hemen buharlaşır tüm gözenekler parafinle tıkanır ve cilalanırsa ; fildişi taklidi heykelcikler yapılmış olur.CaS(kalsiyum sülfür) üzerine ışık düşürüldükten sonra karanlıkta ışıldar.Bunu ilk defa “Lenat” bulmuştur.Böyle maddelere “fosforesans” maddeler adı verilir.Bu maddeler fosforlu saatlerde ve trafik işaretlerinde kullanılır. CaCl2+ 6H2O şiddetlice ısıtılırsa susuz kalsiyum klorür haline geçer.Bu da kuvvetli bir nem çekici(higroskopik) bir maddedir.Çeşitli gazları, kurutmaya yarar.Kireç kaymağı (CaCl2,Ca(ClO)2 ) çamaşırlarda renk ağartıcı , çeşitli yerlerde mikrop öldürücü olarak kullanılır.Kalsiyum florür (CaF2) çeşitli elektroliz işlerinde eritici madde olarak kullanılır. Kriolit adı verdiğimiz mineralin kızdırılmasından ede edilir.Bu Amerika’da uygulanan saf aiminyum oksit(Al2O3) elde etme methodudur. Burada soda yan ürün olarak çıkar.Kalsiyum karbür(CaC2)=”KARPİT” taş görünümünde gri renkli bir maddedir.Havadaki nemle reaksiyona giren karpit, su veya sulu asitlerle “asetilen” gazını verir.Karpit, kalsiyum karbonatın kızdırılmasıyla önce CaO halini alır.Bu CaO , elektrik fırınlarında karbonla kızdırılarak “karpit” oluşur. CaO+3Cà CaC2+CO
Karpit, karpit lambalarında kullanılır.Bugün kaynak işlerinde de kullanılır.Yanınca verdiği ısı çok yüksektir.Saf oksijen akımında renksiz parlak bir alevle yanar ve 3000°C’ın üzerinde bir sıcaklık oluşur.Böylece metallerin eritilerek kesilmesinde ve kaynak yapılmasında kullanılır.Örneğin, demirciler ve egzoz tamircileri kaynak işlerinde oksijen asetilen hamlacı kullanır.Karpitin suyla reaksiyonunda oluşan kötü koku karpitten dolayı değil, asetilen gazı çıkarken açığa çıkan fosfin gazından(H3P) dolayıdır.Zaten yunanca fosfin “kötü koku ” anlamındadır. Asetilen gazı solunduğunda bayıltıcı özellik gösterir.Fakat, tek bir tüpte saklanamadığından dolayı hastanelerde kullanılmaz.
Potasyum klorat(KClO3) laboratuarlarda 400-500°C ‘de ısıtılarak, oksijen elde edici olarak kullanılır KClO3àKCl+3/2 O2 .Magnezyum metali, magnezyum oksitin(MgO) 2000°C’nin üstünde karbonla indirgenmesinden elde edilir.Burada magnezyum buhar halindedir ve yoğunlaştırılır.Bu yol fazla ısı istediğinden dolayı ekonomik değildir.
MgO+CàMg(g)+CO . Magnezyum metalinden gayet ince tel ve levha yapılabilir, kolayca işlenebilir,yumuşaktır, ticarette şerit, toz,levha ve tel halinde satılır.Oksijenle şiddetle yanar ve göz kamaştırıcı bir parlaklık yayar..Yalnız deniz suyu aşındırdığı için , denizle temas eden araçlar magnezyumdan yapılmaz.Magnezyum elektron alaşımı olarak piston yapımında ve krank kutularında kullanılır.Kurşun nitrat Pb(NO3)2 bileşiği ısıtılırsa ;azotdioksit ve oksijen gazlarına ayrışır.Oluşan bu gazlarla ,tüpte kalan Kurşunoksit PbO ;bir araya getirilirse;kurşun nitrat bileşiği oluşmaz.Pb(NO3)2+ısı enerjisi àPbO+2NO2+1/2 O2
Turuncu renkli katı bir madde olan Cıva oksit ,400 santigrat derecede ısıtılırsa;kendini oluşturan elementlere ayrışır ve bu arada oksijen çıkar.Bu deneyi ilk defa,Priestley ve Lavosier yapmışlardır.2HgO+ısı enerjisià 2Hg+O2
Birçok metal oksitleri de bu şekilde ısı etkisi ile ayrışarak oksijen verirler.
Örneğin BaO (baryum oksit),havada kızıl dereceye kadar ısıtılırsa;havanın oksijenini alarak,BaO2(baryum peroksit) olur.2BaO+O2 à2BaO2
Bu da akkor haline kadar ısıtılırsa ;2BaO2à2BaO+O2 denklemine göre aldığı oksijeni tekrar bırakır.Bu surette baryum oksit miktarı değişmeden sürekli olarak oksijen elde edilir:
Toplu denklem;
2BaOçà 2BaO+O2 olup,bu da iki yönlü tepkimelere güzel bir örnektir.
Bileşikler sadece ısıtma ile değilbaşka metotlarla da daha basit maddelere ayrıştırılabilir.Genellikle ayrıştırma işleminde enerji kullanılır.Bu enerji ısı enerjisi olabildiği gibi ışık veya elektrik enerjisi de olabilir.
Su belirli özkütlesi(+4°C de 1g/cm3),donma noktası(1atm basınçta 0°C) ve kaynama noktası(1 atm basınçta 100°C) olan arı bir maddedir.Açık havada ne kadar ısıtılırsa ısıtılsın daha basit maddelere ayrışmaz.Eğer kapalı bir kaptaki su buharını 1000°C ye kadar ısıtırsanız suyu %2-3 oranında hidrojen ve oksijen gazlarına ayrıştırabilirsiniz.Ancak ısı enerjisi suyu ayrıştımak için çok uygun değildir.Şimdi bileşiklerin ayrıştırılmasında ,ısıtmadan daha değişik yöntemlerden nasıl yararlanabileceğimizi ve bunların kullanımını açıklayalım…
b)Elektrik Enerjisi ile Ayrışma(elektroliz):
Elektrik enerjisi günümüzde en yaygın olarak kullandığımızbir enerji şeklidir.Bir yerde üretilip başka yerlere kolayca aktarılabilmesi,kullanım kolaylığı,çevre kirliliği sorunu yaratmaması gibi birçok üstünlükleri vardır.Teknikte birçok metal,elektrik enerjisi kullanılarak elde edilir.Elektrik enerjisi kullanılarak yapılan ayrıştırma işlemine elektroliz denir.
Suyun Elektrik Enerjisi ile Ayrışması(Suyun Elektrolizi):
1.Beher glası 2/3 ‘üne kadar saf su ile dolduruz.
2.İki deney tüpünü su ile doldurduktan sonra ağızlarını parmağımızla kapatıp ters çevirir su içine batırırız.
3.Şekideki düzeneği kururuz.Elektrotların birer uçları ters çevrilmiş deney tüplerinin ağızlarından içeri girmiş olmalıdır.Bağlantı kablolarınındiğer uçlarını pilin uçlarına bağlarız.Ayrıca pilin (+) ve (-) uçlarını işaretleriz.Elektrik,metallerde
elektronlar ,çözeltilerde ise elektrikle yüklü tanecikler(iyonlar) tarafından iletilir.Beher glasa konulan saf su iyon bulundurmadığı için elektrik
akımını ya hiç iletmeyecek veya çok az iletecektir.Sonuç olarak elektrotlarda hızlı bir değişme olmayacaktır.Elektrotlarda ki değişimi hızlandırmak için suyun içindeki iyon miktarını arttırmak gerekir.Suda iyon oluşturmak için çamaşır sodası kullanabiliriz.
4.Beher glasa soda ilave ederek,elektrotlarda gaz birikimlerinin hızlandığını gözlemleriz.
5.Deney tüplerinden biri tamamen gazla doluncaya kadar deneye devam ederiz.Tüp gazla dolunca bağlantı kablolarından birini ayırarak elektrolizi durdururuz.
6.Tüplerde toplanan gazların hacim oranlarını karşılaştırırız.
7.Tüplerde toplanan gazların, neler olabileceğini ve bu gazları nasıl tanıyabileceğimizi düşünelim.İçinde az gaz bulunan tüpteki suyu boşaltarak ağzı yukarıya gelecek şekilde tutalım.Ucu yakılıp kor haline gelmiş tahta parçasını bu tüp içine daldırırsak parlak sarı alevle yandığını gözlemleriz.İçinde fazla hacimde gaz bulunan tüpü ağzı yukarı gelecek şekilde tutup, yanmakta olan kibriti tüpün ağzına yaklaştıralım.Bir patlama sesi duyulur.Bu ses tüpteki gazın havanın oksijeniyle yanması sonucu oluşan sestir.
8.İçinde hidrojen topladığımız tüpü, işaretlediğimiz yere kadar suyla doldurup bu suyu dereceli bir silimndire dökerek hacmini ölçeriz.Aynı şekilde içinde oksijen topladığımız tüpü de işaretlediğimiz yere kadar su doldurup bu suyun hacmini de ölçeriz.
Sonuç olarak deney tüplerindeki gazların özellikleri ayrıntılı olarak incelenirse az miktarda toplanan ve yanmayı arttırıcı bir özelliğe sahip olan gazın oksijen, çok miktarda toplanan ve yanıcı özelliğe sahip olan gazın ise hidrojen olduğu anlaşılabilir.O halde su elektroliz yardımıyla kolayca hidrojen ve oksijen gazlarına ayrılabilmektedir.Su bir bileşiktir.Ayrıştırılan su ile oluşan hidrojen ve oksijen gazlarının özellikleri tamamen birbirinden farklıdır.Elektrolizde, çözeltiye iki metal çubuk daldırılır.Bunlara elektrot denir.Pilin pozitf ucuna bağlanan elektrot, anot , negatif ucuna bağlanan ise katot tur.Elektrik akımınıniletimni sağlayan çözeltiye elektrolit
Günlük hayatımızda birçok metalin saf olarak eldesi ve altın,gümüş ve nikel kaplamacılığı bu methodla yapılabilir.Uçak ve uzay endüstrisinde
aliminyum-magnezyum alaşımı halinde geniş bir kullanım alanı olan magnezyumun saf olarak eldesi elektroliz yoluyla olur.Yine çok geniş bir kullanım alanı olan bakırın, filizlerinden sodyumun , sodyum klorür eriyiğinden saf olarak eldesi de elektroliz yoluyla olur.
Gümüş elektrolizle arıtılır.Bu işlemlerde nitrik asit ve gümüş nitrat kapsayan bir pil kullanılır.Arıtılacak gümüş anot yerine geçer.Katot ise arı gümüşten ince bir levhadır.Elektroliz sırasında anottaki gümüş çözünür ve katotun üstünde toplanır.Bakır gibi metal artıkları çözeltide kalır.Bu arada altın ve platin anot çamuru olarak dibe çöker.Elektrolitik iletkenliğe ilişkin çalışmalar dolayısıyla uygulamaya ilişkin pekçok olasılık ortaya çıkmıştır ve elektrokimya ile metal birikimi yada elektrobirikim oldukça yaygındır.Elektrobirikim, elektrokaplama ve galvanoplastideki başlıca süreçtir.Elektrokaplama , estetik nedenlerle ya da koruma amacıyla baz metalden yapılmış bir nesnenin üstünü bir soy metal tabakasıyla kaplamaktır.Bunun örnekleri krom kaplama, gümüş kaplama ve altın kaplamadır.Öte yandan galvanoplasti , bir nesnenin önce plastik türünden bir maddenin dökümünün yapılması, ardındanda metal halinde yeniden üretilmesidir.
Krom hem korumak hemde süslemek amacıyla öteki metallerin kaplamasında kullanılan bir metal olarak bilinir.Kaplama işleminde kaplanacak nesne , doğru akım devresindeki katota takılır.Ve kromik asit ile bir başka asitten oluşan banyoya sokulur.Sülfatlar olmadığı zaman , krom birikimi olmadığından , sülfürik asit kullanılır.Elektrik akımı verildiği zaman çözeltideki pozitif krom iyonları negetif elektrota giderek bir metal tabakası halinde yapışırlar.en iyi krom kaplamalar, kaplanacak nesne öncelikle nikelle kaplandığı zaman elde edilir.Depolanan krom tabakası çok ince olduğundan, elektrolizle kaplama işlemi- boyutlarını belirgin bir biçimde değiştirmeden-kaplanmasında kullanılır.
Çelik sanayisinde krom özel bir rol oynar.Gereçlerde , makine parçalarında ve bilyeli yataklarda kullanılan çeliğe güç ve sertlik verir.Paslanmaz ve aşınmaya dirençli çelikler , %1 oranından biraz yüksek krom kapsar.Tungsten ve nikel ile birarada kullanıldığı zaman kromun başka özellikleri de ortaya çıkar.Sözgelimi, kromlu-tungstenli çelikler 400°C ‘yi geçen ısılarda sertliklerini korurlar.Bu tür alaşımlar, metal avadanlıklarla uygulama alanı bulurlar.Nikelli-kromlu çelik özellikle %18 krom-%8 nikel olarak bilinen bir türü , kimya sanayisinde çok tutulan paslanmaz bir çelik türüdür.
Altın kimyasal yönden kararlı olduğu için, teknolojik alanda da kullanılır.Diş dolgularında , ve altınla kaplamada bazen süs olarak , bazen de maddeleri paslanmaktan korumak için büyük oranlarda altından yararlanılır.Altın iyi bir iletken olduğundan (gümüş ve bakır kadar değil)altınla kaplama , elektronik dalında yaygın kullanım alanları bulmuştur.Transistör ve mikro devrelerin bağlantılarında kullanılır.Böyle bağlantılar, düşük voltajlarda bile çok iyi elektronik temas gerektirir.
Magnezyum , hemen tümüyle tuzlu su kaynaklarından ve deniz suyundan elde edilen bir bileşik olan erimiş magnezyum klorürün elektrolizi yoluyla elde edilir.Bu tepkimede bir karbon atomu anot , bir demir atomu da katot olarak kullanılır.
Sodyum metali, çok aktif olduğu için tabiatta serbest bulunmaz.En önemli bileşiği sodyum klorürdür(NaCl).İlk defa 1807 tarihinde İngiliz, Sir Hanry Dayvi tarafından elde edilmiştir.Sir Dayvi ergimiş sodyum hidroksiti demir bir kapta ; demir kap katot olmak üzere demir anotlarla elektroliz ederek gümüş parlaklığındaki sodyum metalini elde etmiştir.Dayvi’nin oldukça kaba olan bu methodunu daha gelişmiş hale getiren Loblanc ile bilhassa Cassner olmuştur.Cassner yine erimiş sodyum hidroksitin elektrolizini yapmıştır.
CASSNER ELEKTROLİZİ
denir.Deneyde hidrojen gazı katotta oksijen gazı ise anotta toplanır.
Elektroliz ortamının sıcaklığı 310 ile 330 °C arasındaki NaOH àNa++OH- şeklinde iyonlaşır.Katotda sodyum (Na) açığa çıkar.Anotta ise oksijen açığa çıkar.Oluşan sodyum yukarıya doğru tel kafeste toplanır.bu methotla %99′luk sodyum elde edilebilir.Fakat bu method ekonomik değildir.Çünkü sodyum hidroksit(NaOH) tabiatta bulunmayan suni olarak elde edilebilen pahalı bir bileşiktir.Tabiatta bol bulunan madde sodyum klorürdür(yemek tuzu).Downs metdohuyla metalik sodyumun elde edilmesi daha ekonomiktir.
DOWNS METHODU
Sodyum klorürürün ergime noktası 801°C ‘dir.Ergime noktasının düşürülmesi için sodyum klorürün içerisine CaCl2(kalsiyum klorür) ve NaF(sodyum florür) gibi eritici maddeler ilavesiyle sodyum klorür 600°C de ergir.Elektrolizde beton kaplar kullanılır. NaClàNa+1+Cl-1 İYON DENKLEMİ katotta Na+1+ 1eà Na ; ANOTTA Cl-1-1eàCl elemetleri açığa çıkar.Bugün bu method elementel klor verdiğinden dolayı önemlidir.Çünkü teknikte klor HCl eldesinde kullanılır.Sodyum metali gümüşi parlak bir metaldir.Kuru havadan etkilenmez; fakat normal havada derhal yüzeyi matlaşır.Bu yüzeydeki matlaşma havadaki su buharının etkisiyledir.Sodyum metalinin tel ve levha haline getirilmesi mümkün olmakla birlikte saklanması zordur.Bazı özel işlerde tel haline getirilerek hemen kullanılır.Sodyum çok kuvvetli elektron verdiği için indirgen olarak kullanılır.Çeşitli organik reaksiyonlarda proton çrkici olarak kullanılır.Alkol,eter,benzen gibi organik sıvıların susuz hale getirilmesinde.(Mutlak eter,mutlak alkol imalinde).Buhar fazında mavimtrak ışık verdiğinden reklam ampullerinde kullanılır.
Ayrıca sodyum hidroksit (NaOH), sodyum klorür çözeltisinin elektrolizi yoluyla da elde edilir.Fakat anotla katotta oluşan maddeler karışmaya başladığından dolayı bunu önlemek için üç önemli method kullanılır.Anotta klor gazı oluşur, katotta ise sodyum açığa çıkar.Bu arada ortamda bulunan su ile sodyum reaksiyona girer.Sonuçta oluşan sodyum hidroksitle(NaOH) ile anottaki klor(Cl2) reaksiyona girerse 2NaOH+Cl2àNaCl+NaClO+H2O(javel suyu) oluşur.
ØDiyafram Methodu:
KATOTDA: Na++1eàNa
Oluşan sodyum ortamdaki suyla reaksiyona girer ve sodyum hidroksitle hidojen gazı elde edilir,Na+H2OàNaOH+1/2 H2
ØFanus Methodu:
KATOTDA: Na++1eàNa
Na+H2OàNaOH+1/2 H2
Anotta: Cl-1 eà1/2 Cl2 açiğa çikar.Yoğunluk farkından dolayı anodun alt kısmında OH- iyonları,üst kısmında NaCl toplanır.
ØMalgama Methodu:
Birbirinden ayrı iki kap kullanılır.Dipte bir civa tabakası katot olarak kullanılır.Anotta klor gazı açığa çıkar.Katotda sodyum(Na) civayla(Hg) ile birleşerek malgama yapar.Civa gibi yarı soy bir metalde hidrojenin ayrışma gerilimi çok yüksektir.Bu yüzden sodyum civayla malgama yapar.İkinci kapta grafit katottan hidrojenin açığa çıkması sağlanır.İkinci kaba geçen Na+ ile OH- iyonları bileşerek ikinci kaptan derişik NaOH toplanır.İkinci kapta malgam anot yapacaktır.O zaman sodyum suya etki ederek hidrojen gazı açığa çıkar..Bu iki kap ortada bulunan bir eksen tertibatıyla dönerler.
SODYUM HİDROKSİTİN KULLANILDIĞI YERLER:
Suni yün, suni ipek ve suni elyaf yapımında , kağt ve sabun endüstrisinde kullanılır.Eski lastiklerin tekrar kullnılır hale getirilmesinde,petrol rafinesinde ve diğer bazı kimyasal maddelerin yapımında kullanılır.Kimyasal reaksiyonlarda suda çözünmeyen bazların elde edilmesinde kullanılır.Dokuma endüstrisinde pamuk ipliklerinin merserize edilmesinde kullanılır.Merserize edilmiş pamuk daha sağlamdır.%30′luk NaOH ile pamuk daha sağlamdır.Petrol temizleyici olarak rafine işlerinde de kullanılır.
c)Başka Ayrıştırma Teknikleri:
Bazı bileşikleri sadece ısıtma veya elektrik enerjisi yardımıyla ayrıştırırız..Ancak araştırıldığında her bileşiğin basit maddelere dönüşmesini sağlayacak özel bir yöntem bulunabilir.Örneğin demir filizi doğada demirin oksijenli bileşikleri halinde bulunur.Bu oksitlerinden demir, cevherin kok kömürüyle yüksek sıcaklılarda ısıtılmasıyla elde edilir.Bu şekilde demir oksitten daha basit madde olan demir ayrılmış olur.Benzer şekilde maden ocaklarında çıkarılan metal oksitlerden metali elde etmek için , bu oksitler genellikle karbon ile tepkimeye sokulur.Sonuçta metal oksitten metal elde edilir.Bu örneklerde kimyasal olaylar oluşmuştur.
Demir oksit+KarbonàDemir+Karbondioksit
Bakır oksit+Karbonà Bakır+ Karbondioksit
Bir metali o metalin bileşiğinden saf olarak elde etmenin başka bir yolu da , daha etkin bir metal kullanmaktır.Örneğin; bakır , gümüşe göre daha kolay tepkime verme eğilimindedir.Eğer gümüş nitrat çözeltisine bakır metali batırılırsa metalik gümüş bakır metalinin üzerinde toplanırken bakır atomları çözeltiye geçer.Çünkü, bakır gümüşe göre daha aktif bir metaldir.Böylece saf gümüş elde edilir.Benzer örnekleri çoğaltabiliriz.
Gümüş nitrat + Bakırà Gümüş+ Bakır nitrat
Ayrıca , ışık enerjisi yardımıyla da (fotoliz) bileşikler ayrıştırılabilir.Fotoğrafçılıkta kullanılan filmler bu özelliğe dayanılarak yapılmıştır.Film üzerine sürülmüş olan gümüş bileşikleri ışıkla temas edince ayrışır ve gümüş elementi açığa çıkarak film üzerinde siyah noktalar oluşturur.Bakır sülfat çözeltisine temizlenmiş bir çinko elektrotu daldıracak olursak bakırdan daha aktif olan çinko iyonları çözeltiye geçer ve bakır çinko elektrot üzerinde toplanır. Burada gördüğümüz gibi daha basit maddelere ayrışabile saf maddeler bileşik, ne yapılırsa yapılsın daha basit maddelere ayrışmayan saf maddelere ise element denir.
Bileşiklerin ayrıştırılması olayında genelde büyük miktarlarda enerji harcanır.Ayrıca ayrışma sonucu oluşan maddelerin özellikleri bileşiğin özelliklerinden tamamen farklıdır.Bir bileşiğin ayrıştırılmasıyla oluşan bileşenler bir araya getirildiğinde kolayca bileşiği oluşturamazlar.Ancak özel çabalarla bileşik haline getirilebilirler.Bileşiklerin ayrıştırılması sırasında olan olaylar, kimyasal olaylardır.Karışımların ayrılmasında karışımı oluşturan maddeler özelliklerini kaybetmeden ayrılabilmektedir.Bu nedenle karışımların ayrılması sırasındaki olaylar fiziksel olaylardır. Çözünürlüklerinin karşılaştırılması sodyum kloratla ısıtma sonucu elde edilen katının farklı olduğunu gösterir Magnezyum metali otomobil ve uçak endüstrisinin temelini oluşturur Ve NaOH oluşur Doğadaki milyonlarca bileşiği bu iki methodla daha basit maddelere ayırmak mümkün değildir