AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Arif Sağ

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Admin

Yönetici
Site Sorumlusu
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
265.352
Çözümler
5
Tepkime puanı
1
Puan
38
1945 yılında Erzurum’un Aşkale ilçesi Dağlı köyünde dünyaya gelen Sağ, küçük yaşlarından itibaren saz çalmaya başlar… İstanbul’a gelir ve Aksaray Musiki Cemiyeti’nde Nida Tüfekçi’ nin öğrencisi olur. Müzikal altyapısını kısa zamanda oluşturmayı başarır. 1960 ve 70’li yıllar Arif Sağ için müzikte arayış yıllarıdır. (Bu arayış bugünde devam etmekte…) Arif Sağ’ın , bu dönemin toplumsal hareketlerinin müzikle bağdaşan yanlarından çok, piyasadaki ve resmi kurumlardaki müzik uygulamalarına ağırlık verdiği söylenebilir. 60’lı yılların sonunda TRT Kurumuna (İstanbul Radyosu) bağlama sanatçısı olarak başladığı yıllarda Sağ’ın piyasadaki faaliyetleri de devam etmektedir. 45’lik plak dönemi olarak adlandırılan ve yaklaşık 20 yıl devam eden bu sürecin en parlak simalarındandır Arif Sağ… Çeşitli sanatçılara bağlamasıyla eşlik etmesinin yanında, – yine bu dönemde- bestelerini de pek çok sanatçıya okutur. Bununla birlikte kendi çalıp okuduğu plakları da vardır. Yapılan müzik bugünkü terminolojiyle bir tür arabesk- fantazi benzeridir; bestelerinde ise yerel motifleri ( yer yer pasajları) çok sık kullanır. Bu da onun halk müziğinden kopamadığı gerçeğinin bir başka göstergesidir.
1976 yılından itibaren Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda (İTÜ) öğretim görevlisi olarak çalışamaya başlayan Sağ, bu görevinden 1982 yılında ayrılarak özel çalışmalara ağırlık verdi. Bir çok ünlü sanatçıya kaset çalışmalarında yardımcı olur. Bu özelliğinin yanında 10’dan fazla kasette sanatçı olarak da ayrıca yer alır. “Muhabbet” serisi, “Resital 1 ve II”, “İnsan Olmaya Geldim”, “Halay”, “Duygular Dönüştü Söze” albümlerinden bazılarıdır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi halk sanatçılarının tümü anonim bir karakter taşır. Özellikle müzik alanında kişisel renklere ve üstün yeteneklere çok rastlanmasına rağmen, bağlama çalgısında bir ekol yaratan sanatçı sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. İşte bunlardan birisi ve -şimdilik – sonuncusu Arif Sağ’dır. Bağlamaya teknik bakımdan hakim olduğu kadar Arif Sağ’ın icrası yerel tavırlar, repertuar ve duygu bakımından da zenginliklerle doludur.
 
Arif Sağ, 1945 yılında Erzurum'un Aşkale ilçesi Dağlı köyünde doğmuş ve küçük yaşlardan itibaren saz çalmaya başlamıştır. İstanbul'a gelerek Nida Tüfekçi'nin öğrencisi olmuş ve müzikal altyapısını kısa sürede oluşturmayı başarmıştır. 1960 ve 70'li yıllar Arif Sağ için müzikte arayış yılları olmuş ve bu arayışı günümüze kadar devam etmektedir. Bu dönemde toplumsal hareketlerle değil, piyasada ve resmi kurumlarda müzik uygulamalarıyla ilgilenmiştir.

Arif Sağ, 1960'lı yılların sonunda TRT (İstanbul Radyosu) kurumunda bağlama sanatçısı olarak göreve başlamış ancak aynı zamanda piyasada da faaliyetlerini sürdürmüştür. 45'lik plak dönemi olarak adlandırılan ve yaklaşık 20 yıl süren bu süreçte Arif Sağ, en parlak simalardan biri olmuştur. Çeşitli sanatçılara bağlama eşliği yapmanın yanı sıra bestelerini de pek çok sanatçıya okutmuş ve kendi plaklarını da çıkarmıştır. Müziği, arabesk-fantazi tarzında olup yerel motifleri sıkça kullanmasıyla halk müziğine olan bağlılığını gösterir.

1976 yılından itibaren İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı'nda öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlayan Arif Sağ, 1982 yılında bu görevinden ayrılarak özel çalışmalara yoğunlaşmıştır. Birçok ünlü sanatçıya kaset çalışmalarında yardımcı olmanın yanı sıra kendi başına da 10'dan fazla kaset çalışmasında yer almıştır. "Muhabbet" serisi, "Resital 1 ve II", "İnsan Olmaya Geldim", "Halay", "Duygular Dönüştü Söze" gibi albümleri bulunmaktadır.

Halk sanatçılarının çoğu anonim olmasına rağmen, bağlamada bir ekol yaratabilen sanatçı sayısı oldukça azdır. Arif Sağ, bu alanda öne çıkan ve bir ekol oluşturan ender sanatçılardan biridir. Bağlamadaki teknik hakimiyetinin yanı sıra Arif Sağ'ın icrası da yerel tavrı, repertuarı ve duygularla dolu zenginlikleri ile dikkat çekmektedir.
 
Geri
Üst