AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Antartika'nın Altı Su Dolu

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
52.415
Tepkime puanı
1
Puan
1
İngiliz bilim insanları, Beyaz Kıta Antarktika’da birbirlerine yeraltı ırmaklarıyla bağlanmış bir ‘buzulaltı’ göl sistemi tespit ettiBilim insanları, Beyaz Kıta’daki yeraltı ırmak sisteminin milyonlarca yıl önce meydana geldiğini düşünüyor Antarktika’nın yeraltı ırmak ve göl sistemi kıta donmadan önceki halini bir anlamda bugüne taşımış oluyor Şimdiye dek buzulaltı göletlerinin birbirlerinden bağımsız olarak oluştuğu düşünülüyordu Ancak, ortaya çıkan sistem birbirlerine geniş ırmaklarla bağlı bir su sistemiUzmanlar, şimdi buzulları delerek yeraltı su sistemine ulaşmak ve araştırmalarını derinleştirmek istiyor Ancak, bir noktadan yapılan delme işleminin, sistemin diğer unsurlarına da zarar verme riski taşıyor Araştırmayı yürüten University College London profesörü Duncan Wingham, yeraltı sisteminin delme işlemi esnasında kirlenebileceği, bunun da tüm sistemin dengesini bozabileceğini belirtiyor

JÜPİTER’İN UYDUSUYLA PARALELLİK

Bu yeraltı veya ‘buzulaltı’ su sistemi, birçok canlının da gelişimine olanak sağlamış olabilir NASA daha önce, uzay araştırmalarına örnek teşkil eden buzulaltı göletlerini araştıracağını açıklamıştı İngiliz araştırmacılar da kendilerine kıtanın batısındaki Ellsworth Gölü’nü seçti Bilim insanları, bu sistem içinde bulunacak herhangi bir canlının, yaşam formlarının olağanüstü koşullarda gelişmesine örnek olacağını, Jüpiter’in buzla kaplı uydusu Europa ile ilgili önemli ipuçları sağlayacağını vurguluyor Çalışmaya katılan bir diğer bilim insanı Bristol Üniversitesi’nden Martin Siegert, bulgunun mikrobiyolojik yaşam formları ve süreçleriyle ilgili şimdiye dek bilinmeyen yeni bir öykü sunduğunu dile getiriyor

YERALTINDA DEVASA GÖL

1960’lara kadar Antarktika’nın suyun sıvı halde kalması için fazla soğuk olduğu varsayılıyordu Ancak 1960’lı yıllardan itibaren gelişen uydu ve radar gözlem yöntemleriyle Beyaz Kıta’nın altında göllerin bulunduğu ortaya çıkmıştı Şimdiye dek 150 olarak bilinen buzulaltı göllerinin gerçek sayısı binlerle ifade ediliyor Bilim insanları buzulaltı göletler arasında geniş ırmaklar olduğunu ve bunların sürekli su akışı içinde olduğunu tahmin ediyor Antarktika’da en büyük buzulaltı su kütlesi 250 km uzunluk ve 40 km genişliğindeki Vostok Gölü, gölün derinliği ise 400 metre’ye ulaşıyor Bu gölün Londra gibi bir büyük kentin su ihtiyacını 5 bin yıl boyunca karşılayabileceği öne sürülüyor
 
Antarktika'da keşfedilen bu yeraltı ırmaklarıyla bağlı bir 'buzulaltı' göl sistemi gerçekten çok ilginç bir bulgu. Bu sistem, milyonlarca yıl önce oluşmuş ve Antarktika'nın geçmişini günümüze taşıyan önemli bir yapıya sahip. Daha önce buzulaltı göletlerinin birbirinden bağımsız olduğu düşünülüyordu, ancak ortaya çıkan sistem birbirlerine geniş ırmaklarla bağlı bir su ağı olduğunu gösteriyor. Bu bulgu, kıtanın altında daha önce keşfedilmemiş bir dünya olduğunu ortaya koyuyor.

Uzmanlar, bu yeraltı su sisteminin daha derinlemesine anlaşılması ve araştırılması için buzulları delerek sisteme erişmeyi planlıyorlar. Ancak, bu delme işleminin diğer unsurlara zarar verme riski olduğunu belirtmek önemlidir. Profesör Duncan Wingham'ın vurguladığı gibi, sisteme yapılacak müdahalelerin dengesini bozabileceği ve kirlenme riski taşıdığı unutulmamalıdır.

Bu yeraltı su sistemi, yaşam formlarının gelişimine olanak sağlamış olabilir ve NASA'nın buzulaltı göletlerini araştırmaya ilgi göstermesi de bu konunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ayrıca, bu sistemde yaşam bulunması durumunda Jüpiter'in uydusu Europa'da olduğu gibi olağanüstü koşullar altında nasıl evrildiğine dair ipuçları da sunabilir.

Bununla birlikte, bu bulgu bilim dünyasında büyük bir heyecan yaratmış olup mikrobiyolojik yaşam formları ve süreçleri konusunda yeni bir öykü sunmaktadır. Antarktika'da bulunan en büyük buzulaltı su kütlesi olan Vostok Gölü'nün, Londra gibi büyük bir kentin su ihtiyacını 5 bin yıl boyunca karşılayabilecek kapasitede olduğu bilgisi de oldukça etkileyici.

Bu tür keşiflerin yapılması, dünyanın en soğuk ve en yalıtılmış bölgelerinde dahi yaşamın varlığını ve tarihinin izlerini araştırmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu keşiflerin daha fazla araştırılması ve korunması, bilim insanları için ve gelecek nesiller için büyük bir değer taşımaktadır.
 
Geri
Üst