- Konu Yazar
- #1
ANNE ’NİN GOZYAŞLARI
Orta yaşlı kadın, evin icinde telaşlı bir haldeydi Eşyaların yerini değiştiriyor, ortuleri duzeltiyor, arada bir mutfağa gidip pişmekte olan yemeğe bakıyor, tekrar salona donuyordu Sokaktan gelen her seste pencereye koşuyor, her duyduğu kapı zilinde de, başkasının zili olduğunu anlayıp uzuluyordu
Başka şehirde iş bulan oğlu, hem uzak yerde olduğundan hem de izin alamadığından 2 aydır gelememişti Orta yaşlı kadın, buyuk bir ozlemle oğlunun gelmesini umit ediyor, kulağı zil sesinde, ayak sesinde telaşla bekliyordu Her anneler gununde, cocuğunun ona “Anneciğim, annler gunun kutlu olsun diyerek, boynuna sarılmasına oyle alışmıştı ki, sanki oğlu kapıdan giriverecek ve koşup boynuna sarılacaktı, sonra da onun icin hazırladığı tatlılardan yiyecekti Oysa oğlu geleceğini soylememişti ki Kadın, boynu bukuk duşundu, “ya gelmezse, ya izin alamadıysa İcini ozlem dolu bir alevin yalayıp gectiğini hissetti
Kadın sabahtan hazırlığa başlamıştı Telaşlı halini goren eşi, sorup durmuştu; Bu telaşın niye? diye ama cevabını bir turlu alamamıştı Sonunda da kadın; “Bu gun evde işim cok, sen gitgez biraz diye ısrar ederek, eşini ricaminnet dışarı cıkarmıştı “Ya, telaşımın nedenini anlarsa, ya saatlerce beklediğim halde oğlum gelmezse diye duşunmuştu “Gelmezse duşuncesiyle bir daha yureği titremişti
Saatler gecip gidiyordu, oğlen olmak uzereydi; “Gelemiyorsan, bir telefon et bari, ‘anneciğim ’ de İcinde sıkıntı armaya başlamıştı; “Anneler gununu kutlamak icin bir telefon bile etmeyecek mi acaba? Ben boyle bekliyorum ama o belki hatırlamadı bile ‘Gozden ırak olan, gonulden de ırak olur ’ sozu anneler icin de gecerli olur mu hic Olamaz canım, bir telefon eder en azından Hoş telefon yetmez, ozledim yavrumu, kara gozlerini, yaramaz guluşunu Hıh yaramaz, dediğimi duysa yine darılır, ‘Beni cocuk gibi sevme ’ der Sanki nasıl seveceksem…
Cocuğunu duşundukce, onunla konuştuğunu duşundukce yuzu guluyor, farkında olmadan bir anda neşeleniyordu Sonra duvardaki saate gozu takılıyor, yeniden durgunlaşıyordu “Gelmeyecek, telefon bari etse diye duşundu istemeye istemeye “Sesini bari duymuş olurum Tam boyle duşunurken, cep telefonunun sesiyle irkildi, omuzlarında bir yorgunluk, bakışlarında bir burukluk telefona uzandı, ekranına baktı, arayan oğluydu
Sevinmeli miydi? sevinemedi …acaba …acaba gelemeyeceğini soylemek icin mi aramıştı Telefonda kutlayıp gececek miydi anneler gununu, sarılamayacak mıydı yavrusuna?
Actı telefonu;
Alo
Alo, nasılsın anneciğim?
Sağol yavrum, sen nasılsın?
İyiyim anneciğim
Ne yapıyorsun, işler nasıl?
Biraz zor oldu ama alıştım, hem bu şehre, hem de işe alıştım
Oyle mi yavrucuğum
Soylemiyordu işte ne telefonda kutluyordu, ne de gelmiyeceğini soyluyordu Sonunda dayanamayıp sordu;
İzin aldın mı yavrum?
Evet anneciğim, izin aldım Sen nerden bildin
Nerden mi, anneler gunu icin izin almadın mı?
Ha, anneler gunu doğru ya Anneler gunun kutlu olsun anneciğim
Sen sen bunun icin izin almadın mı?
Ah anneciğim, cok sevdiğim, benim icin cok onemli bir bayanı gormeye gideceğimi soyledim Şefim de izin verdi Şimdi onun yanına gidiyorum
Orta yaşlı kadın durakladı, sesine hakim olmaya calıştı
Oyle mi, nasıl biriymiş bu?
Anneciğim, emin ol bana, senin daha once yaptığın yemeklerden daha lezzetlisini, daha once yaptığın tatlılardan daha tatlısını yapmıştır, beni bekliyor şimdi
Ben… şey… tamam yavrucuğum Şey, umarım o da seni seviyordur
Sevdiğine eminim anne, zaten bu ilk iznimi sırf onu gormek icin aldım Babam nerde anne?
Dışardaydı yavrum Hah kapı calıyor, sanırım baban geldi
Tamam anne selam soyle, ben de mis gibi kokuların geldiği, dunya da en cok değer verdiğim bir dunya guzuelinin kapısındayım
Tamam yavrum, soylerim Sonra yine ara yavrum Allah ’a emanet ol
Telefonu kapattı Oysa ne kadar ozlemişti oğlunu, ne kadar gormek istiyordu Kapıya eli uzanırken, gozunden suzulen yaşlara engel olamıyordu
Kapıyı actığında, boynuna atılan oğlunun “Canım anneciğim, anneler gunun kutlu olsun! diye bağırması sanki bir ruya sahnesiymiş gibi geldi Oğlu; “Anneciğim, seni sevindirecek bir surpriz yapayım dedim, lutfen ağlama dese de, annesi sevincten hıckıra hıckıra ağlıyordu
Ahmet Unal CAM
Orta yaşlı kadın, evin icinde telaşlı bir haldeydi Eşyaların yerini değiştiriyor, ortuleri duzeltiyor, arada bir mutfağa gidip pişmekte olan yemeğe bakıyor, tekrar salona donuyordu Sokaktan gelen her seste pencereye koşuyor, her duyduğu kapı zilinde de, başkasının zili olduğunu anlayıp uzuluyordu
Başka şehirde iş bulan oğlu, hem uzak yerde olduğundan hem de izin alamadığından 2 aydır gelememişti Orta yaşlı kadın, buyuk bir ozlemle oğlunun gelmesini umit ediyor, kulağı zil sesinde, ayak sesinde telaşla bekliyordu Her anneler gununde, cocuğunun ona “Anneciğim, annler gunun kutlu olsun diyerek, boynuna sarılmasına oyle alışmıştı ki, sanki oğlu kapıdan giriverecek ve koşup boynuna sarılacaktı, sonra da onun icin hazırladığı tatlılardan yiyecekti Oysa oğlu geleceğini soylememişti ki Kadın, boynu bukuk duşundu, “ya gelmezse, ya izin alamadıysa İcini ozlem dolu bir alevin yalayıp gectiğini hissetti
Kadın sabahtan hazırlığa başlamıştı Telaşlı halini goren eşi, sorup durmuştu; Bu telaşın niye? diye ama cevabını bir turlu alamamıştı Sonunda da kadın; “Bu gun evde işim cok, sen gitgez biraz diye ısrar ederek, eşini ricaminnet dışarı cıkarmıştı “Ya, telaşımın nedenini anlarsa, ya saatlerce beklediğim halde oğlum gelmezse diye duşunmuştu “Gelmezse duşuncesiyle bir daha yureği titremişti
Saatler gecip gidiyordu, oğlen olmak uzereydi; “Gelemiyorsan, bir telefon et bari, ‘anneciğim ’ de İcinde sıkıntı armaya başlamıştı; “Anneler gununu kutlamak icin bir telefon bile etmeyecek mi acaba? Ben boyle bekliyorum ama o belki hatırlamadı bile ‘Gozden ırak olan, gonulden de ırak olur ’ sozu anneler icin de gecerli olur mu hic Olamaz canım, bir telefon eder en azından Hoş telefon yetmez, ozledim yavrumu, kara gozlerini, yaramaz guluşunu Hıh yaramaz, dediğimi duysa yine darılır, ‘Beni cocuk gibi sevme ’ der Sanki nasıl seveceksem…
Cocuğunu duşundukce, onunla konuştuğunu duşundukce yuzu guluyor, farkında olmadan bir anda neşeleniyordu Sonra duvardaki saate gozu takılıyor, yeniden durgunlaşıyordu “Gelmeyecek, telefon bari etse diye duşundu istemeye istemeye “Sesini bari duymuş olurum Tam boyle duşunurken, cep telefonunun sesiyle irkildi, omuzlarında bir yorgunluk, bakışlarında bir burukluk telefona uzandı, ekranına baktı, arayan oğluydu
Sevinmeli miydi? sevinemedi …acaba …acaba gelemeyeceğini soylemek icin mi aramıştı Telefonda kutlayıp gececek miydi anneler gununu, sarılamayacak mıydı yavrusuna?
Actı telefonu;
Alo
Alo, nasılsın anneciğim?
Sağol yavrum, sen nasılsın?
İyiyim anneciğim
Ne yapıyorsun, işler nasıl?
Biraz zor oldu ama alıştım, hem bu şehre, hem de işe alıştım
Oyle mi yavrucuğum
Soylemiyordu işte ne telefonda kutluyordu, ne de gelmiyeceğini soyluyordu Sonunda dayanamayıp sordu;
İzin aldın mı yavrum?
Evet anneciğim, izin aldım Sen nerden bildin
Nerden mi, anneler gunu icin izin almadın mı?
Ha, anneler gunu doğru ya Anneler gunun kutlu olsun anneciğim
Sen sen bunun icin izin almadın mı?
Ah anneciğim, cok sevdiğim, benim icin cok onemli bir bayanı gormeye gideceğimi soyledim Şefim de izin verdi Şimdi onun yanına gidiyorum
Orta yaşlı kadın durakladı, sesine hakim olmaya calıştı
Oyle mi, nasıl biriymiş bu?
Anneciğim, emin ol bana, senin daha once yaptığın yemeklerden daha lezzetlisini, daha once yaptığın tatlılardan daha tatlısını yapmıştır, beni bekliyor şimdi
Ben… şey… tamam yavrucuğum Şey, umarım o da seni seviyordur
Sevdiğine eminim anne, zaten bu ilk iznimi sırf onu gormek icin aldım Babam nerde anne?
Dışardaydı yavrum Hah kapı calıyor, sanırım baban geldi
Tamam anne selam soyle, ben de mis gibi kokuların geldiği, dunya da en cok değer verdiğim bir dunya guzuelinin kapısındayım
Tamam yavrum, soylerim Sonra yine ara yavrum Allah ’a emanet ol
Telefonu kapattı Oysa ne kadar ozlemişti oğlunu, ne kadar gormek istiyordu Kapıya eli uzanırken, gozunden suzulen yaşlara engel olamıyordu
Kapıyı actığında, boynuna atılan oğlunun “Canım anneciğim, anneler gunun kutlu olsun! diye bağırması sanki bir ruya sahnesiymiş gibi geldi Oğlu; “Anneciğim, seni sevindirecek bir surpriz yapayım dedim, lutfen ağlama dese de, annesi sevincten hıckıra hıckıra ağlıyordu
Ahmet Unal CAM