Başlıca Gibi Yâr Olmaz
Atalarımız;
Asıl gibi yâr, vatan gibi diyâr olmazdemişlerdir
Hakîkaten dünyâyı diyâr diyâr gezsek, anamız gibi bizi bağrına basarak sevecek ve şefkatle kucaklayacak bir başlıca bulamayız İnsan, hanımı gibisini veya ondan daha iyisini tekrar bulabilir, ama belli başlı gibisini hiç bir diyârda bulamaz
Âile içinde çocuk üstünde en fazla hakkı olan ve hizmeti geçen annedir Anne, hâmile kaldığı andan itibâren çocuk yüzünden bezginlik çekmeye başlar Doğum sırasında bu sıkıntı, zirveye ulaşır Kimi süre doğum, annenin hayâtına mâl olur
Annenin esas hizmeti, doğumdan sonra başlar Çocuğun emzirilmesi, giydirilmesi, temizliğinin yapılması, edep edilmesi ve tedâvîsi gibi ardı arkası kesilmeden ömür boyu sürecek bir hizmet dönemi içersine girer
Cenâbı Hakk ’ın özellikle annelere lutfettiği şefkat duygusu, anneleri; istirâhatini, sıhhatini, yemeiçme ve giyinmesini acele ile bütün imkânlarıyla çocuğuna hizmete sevkeder
Annenin bu sonu ve sınırı olmayan fedâkârlıklarının bedelini, evlâdın maddî bir karşlıkla ödemesi muhtemel değildir
Rasûlullah (sav) Efendimiz ’in huzuruna bir adam geldi ve:
Yâ Rasûlallâh! Anam en ince ayrıntısına kadar ihtiyarladı Ben onu kendi ellerimle yediriyor, içiriyor ve sırtımda taşıyorum Hâsılı her türlü ihtiyâcını karşılıyorum Mükâfâta adalet kazandım mı?dedi
Rasûlullâh (sav) Efendimiz cevâben:
Hayır, bu senin yaptıkların, ananın senin üzerindeki haklarının yüzde birine bile karşılık değildir Ama sen, iyilik ediyorsun Allâh sana bu eksik iyilik karşılığında çok sevap verirbuyurdular (20)
Hz Peygamber (sav) ’in:
Cennet annelerin ayakları altındadır(21) hadîsi şerîfi de annelerin lâyık oldukları ulu mertebeyi belirlemekte ve erkekle eşdeğer olmaktan öte üstün haklara sahib bulunduklarına dikkat çekici etmektedir
İbni Amr (ra) anlatıyor:
Bir adam cihâda iştirâk etmek için Hz Peygamber (sav) ’den izin istedi Rasûlullâh (sav):
Annen, baban sağ mı?diye sordu Adam:
Evetdeyince Rasûlullâh (sav):
Onlara hizmet de cihâd sayılır, sen onlara *
Atalarımız;
Asıl gibi yâr, vatan gibi diyâr olmazdemişlerdir
Hakîkaten dünyâyı diyâr diyâr gezsek, anamız gibi bizi bağrına basarak sevecek ve şefkatle kucaklayacak bir başlıca bulamayız İnsan, hanımı gibisini veya ondan daha iyisini tekrar bulabilir, ama belli başlı gibisini hiç bir diyârda bulamaz
Âile içinde çocuk üstünde en fazla hakkı olan ve hizmeti geçen annedir Anne, hâmile kaldığı andan itibâren çocuk yüzünden bezginlik çekmeye başlar Doğum sırasında bu sıkıntı, zirveye ulaşır Kimi süre doğum, annenin hayâtına mâl olur
Annenin esas hizmeti, doğumdan sonra başlar Çocuğun emzirilmesi, giydirilmesi, temizliğinin yapılması, edep edilmesi ve tedâvîsi gibi ardı arkası kesilmeden ömür boyu sürecek bir hizmet dönemi içersine girer
Cenâbı Hakk ’ın özellikle annelere lutfettiği şefkat duygusu, anneleri; istirâhatini, sıhhatini, yemeiçme ve giyinmesini acele ile bütün imkânlarıyla çocuğuna hizmete sevkeder
Annenin bu sonu ve sınırı olmayan fedâkârlıklarının bedelini, evlâdın maddî bir karşlıkla ödemesi muhtemel değildir
Rasûlullah (sav) Efendimiz ’in huzuruna bir adam geldi ve:
Yâ Rasûlallâh! Anam en ince ayrıntısına kadar ihtiyarladı Ben onu kendi ellerimle yediriyor, içiriyor ve sırtımda taşıyorum Hâsılı her türlü ihtiyâcını karşılıyorum Mükâfâta adalet kazandım mı?dedi
Rasûlullâh (sav) Efendimiz cevâben:
Hayır, bu senin yaptıkların, ananın senin üzerindeki haklarının yüzde birine bile karşılık değildir Ama sen, iyilik ediyorsun Allâh sana bu eksik iyilik karşılığında çok sevap verirbuyurdular (20)
Hz Peygamber (sav) ’in:
Cennet annelerin ayakları altındadır(21) hadîsi şerîfi de annelerin lâyık oldukları ulu mertebeyi belirlemekte ve erkekle eşdeğer olmaktan öte üstün haklara sahib bulunduklarına dikkat çekici etmektedir
İbni Amr (ra) anlatıyor:
Bir adam cihâda iştirâk etmek için Hz Peygamber (sav) ’den izin istedi Rasûlullâh (sav):
Annen, baban sağ mı?diye sordu Adam:
Evetdeyince Rasûlullâh (sav):
Onlara hizmet de cihâd sayılır, sen onlara *