AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Amazonlar,amazonlar efsanesi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
Amazonlar hakkında bilgi
Amazonlar Efsanesi
amazon kadınları efsanesi
Kadın Savaşcılar Amazonlar
Amazonlar
Dilden dile, ağızdan ağıza aktarılarak zamanımıza değin ulaşan bir söylencedir Amazonlar söylencesi İnsanı büyüleyen bu söylence reel midir? Amazonlar gerçekte yaşamışlar mıdır? Yoksa tüm bunlar bir düşün ürünü müdür?
Söylencelerin halkların yaşantılarından kaynaklandığı, eksikçok değişse de kabul edilen bir görüştür Hele sözkonusu olan, Amazonlar söylencesi ise Çünkü Amazonların izlerine yanlızca destanlarda değil, coğrafyacı ve tarihçilerin kitaplarında da rastlanır İlkçağ insanlarından kalan eserlerde Amazonlardan bir şeyler bulunur Homeros onların Truva savaşlarına katıldığını yazar Heredetos, Diodoros ve coğrafyacı Strabon onlardan sözederler Herakles ve Achilleus efsanelerinde de Amazonlar'dan bahsedilir Sokrates ve Platon Amazonlar'ın Atina'ya saldırdıklarını bir hakikat olarak kabul ederler Amazonların yaşadıkları söylanan bölgelerde, özellikle Anadolu ve Mora Yarımadasında, kabartma taş ve resim olarak, Amazonlar'ı temsilci binlerce eser bulunmuştur Mitolojide Amazonlar, mitoloji kahramanlarına eşit savaşcı kadınlardır Savaş aletleri ok, yay, kargı ve labrysdenilen, Anadolu'da bilhassa Hititler'de, Karya'da ve Girit'de rastlanan iki ağızlı baltadır Halikarnas Balıkçısına tarafından iki ağızlı balta Anadolu'nun simgesidir Resim ve kabartmaların çoğunda Amazonların elinde daima bu balta bulunmaktadır
Söylenceye kadar Amazonlar Anadolu'da yaşamışlar ve birçok büyük kasaba kurmuşlardır Amazonlar'ın kurduğu kabul edilen kentler; EphesosSelçuk, Smyrnaİzmir, Kyme, Gryneion, Pitane, Ege bölgesindeki kentlere ilaveten Midilli adasındaki Mytilana, Marmara ve Karadeniz yörelerinde oysa Myrleia, SinopeSinop'turBunlara yine Ege bölgesindeki Elaia, Anaia, Latori kentlerinde de eklememiz gerekmektedir Ephesos'da ki Artemis tapınağı da Amazonlar tarafından başlatılmıştır Ephesos'da ki kazılar savaşcı kadınlara ait, tanrıça Artemis'e hizmet eden heykelcikler de ele geçirilmiştir George Thomson bunları inceleyerek yayınlayan Lethaby'nin Hitit etkisinin bariz izlerini gözlemlediğini Gestang'ın da Amazonlar'dan bir Hitit tapınağı bağıntılı oldukları ve daha sonra ancak Artemis tapımı bu tapımdan kaynaklandığı konusunda Lethaby 'ye katıldığınıkaydetmektedir
Bu açıklamalardan sonra Amazonkelimesinin uzmanlar göre nasıl açıklamdığını inceleyebiliriz Birinci açıklamaya tarafından Amazonlar savaçda engel olmaması için memelerinden birini veya her ikisini kestiklerinden memesizanlamında Amazoidenilmiştir Bu açıklama kanıtlarla düzen göstermiyor Zira tüm kabartma ve resimlerde Amazonlar, iki memeli olarak gösterilmişlerdir İkinci açıklamaya kadar Ephesos'lu kadınlar savaş ve tarımla uğraşarak, bellerinde kuşaklarla (zonai), ekin biçtikleri (Amao) için bunlara Amazon denilmiştir
Toplumsal yaşamda kadının etkinliği, ekonomik etkinliklerin kadınlar göre yerine getirilmesi, kadınların mutlak egemenliği, soy kütüğünün kadına kadar belirlenmesi, Amazon söylencesinin önemli özelliklerindendir Ancak tüm bunlar anaerkil toplumda zaten bayağı olan özelliklerdir Amazon söylencesinin normalden ayrılan yönü, kadınların savaşcı olarak yetiştirilmeleri, savaşa bir asker gibi katılmaları, erkeklerin bu savaşda yer almamaları, kadınların savaşcılığının bununla birlikte saldırganlığa dönüşmesidir Hem kendilerinin kurdukları mesken bölgelerinde yer alan heykel, fotoğraf ve kabartmalar, keza de komşu halkların eserleri Amazonlar'ı savaşcı niteliklerine yerinde tanımlama etmişlerdir Amazonlarda ki savaşcı özellik o kadar baskındır ki Bilge Umar, Amazonların tarım yapmayan, yaşamı at sırtında avcılık ve savaşla geçen bir kadınlar ulusuolduğu görüşündedir Be nedenle Amazonlara takılacak adın savaşcı özelliklerine yerinde bir ad olması akılcı görülmektedir Kaldı ki bu açıklama Amazonlar'ın konuşduğu varsayılacak bir dile kadar yapılan bir izah etme da değildir
Konuyu tartışan uzmanlardan George Thomson Yunanlı'lar Amaonları Kafkasya'ya dürüst izlerke, Artemis'in Kafkasya kökenli olduğunu benimseyen bir geleneği izlemiş olabilirşeklinde bir girişim getirmektedir
George Thomson bu görüşünde yanlız değildir Bir Takım öteki uzmanlar da Amazonlar'ı Kafkasya ile ilişkili olarak açıklamaya çalışmaktadırlar Kafkas kabilelerinde her türlü sosyoekonomik faaliyetleri kadınların yapmaları, Altın Post Efsanesi'nde altın postu aramaya giden Argonaut'ların Anadolu'nun kuzeydoğusunda Amazonlar'a rastlamaları, Amazonlar efsanesinde aynı bölgenin Amazonlar'ın esas yurdu olarak gösterilmesi, Amazonlar'ın başkenti olarak gösterilen Themiskyra'nın benzer bölgede olması, Amazonlar'ın ay tanrıçası ile olan ilişkileri, Amazon adıyla Kafkas dillerinden birinde ayanlamına gelen mazekelimesi aralarında ki benzerlik, gibi nedenle uzmanları böyle düşünmeye yöneltmiştir
KasAdığe dilinde ay anlamına gelen mazekelimesi ile Amazon kelimesi arasında ama benzerlik ortadadır mazekelimesinin sonuna oneki getirildiğinde Amazon kelimesine fazla eş mazeon, mazonkelimesi oluşur Ama article bulunmayan bu dilde nasıl olmuştur da aeki gelmiştir? Yeniden bu dilde Amazon adlarının, Amazonların kurdukları şehirlerin, Amazon tanrıçası Artemis'in adları da açıklanamamaktadır Bu nedenlerle bu açıklamada genel kabul gören bir tanımlama olarak kabul edilmemektedir
Genel kabul görmemekle birlikte bu açıklamayla gerçeğe fazla yaklaşıldığını, bir takım gerçekci tespitlerin yapıldığını, kabul etmemizi gerektiren veriler bulunmaktadır Anadolu ile Kafkasya aralarında fakat ilişkilere dikkat çeken uzmanlar çoktur Server Tanilli üç bin yıllarında ki AnadoluHatti kabilelerinin dilleri ile Kafkasya dillerinin benzediğini, Hattiler'in bedensel kültürü ile bu çağ Kafkasya kültürlerinin de çok noktada birbirlerine benzediğinikaydetmektedir Şemseddin Günaltay, ProtoHatti'ler, Luviler, Hurriler ve Kafkasların Hazar Denizi ötelerinden bununla beraber batıya göçen gruplarolduğunu belirtmektedir Hrozny de Hititlerin Kafkaslardan gelmiş olmasını, öteki görüşlerle karşılaştırarak, nisbeten daha fazla fazla bir manzarabiçiminde değerlendirilmektedir
Bu nedenlerle yukardaki açıklamada fakat eksikliği Kas dillerine yönelmesine değil bunu beceriksiz bırakmasında, Kas dillerinin hepsini incelememesinde görüyor, KasAbhaz diliyle daha bütün ve içten bir açıklamanın yapılabileceğini düşünüyoruz
Çünkü ilkçağlarda, ikibinli yıllarda, Amazonların tarih sahnesine çıktığı dönemde, Amazonların kurduğu söylenen İzmir kenti civarında kurulan devletin adı Aşuva'dır Lidyalı'ların da atası olan Aşuva'lar, AdaleAbhazların bir koludur Halen Anadolu'da ve Kafkasya'da kendilerine Aşuvadiyen insanlar yaşamaktadır
Bu çalışmanın sınırlarını aşacağından Aşuvalar'ın nereden gelmiş olabilecekleri, Hitit'lere, Misyalı'larla, Karyalılar'la ve kendi torunları olan Lidyalılar'la ilişkileri, dilleri, uygarlıkları konularında bir şey söylemiyoruz Fakat Hititlerin de aynı tarihi dönem de Anadolu'da göründüklerini, Lidya, Misya ve Karyalılar'ın kendilerine akraba olarak kabul ettiklerini, konumuzla ilgili gördüğümüzden açıkça belirtmek istiyoruz
AdaleAbhaz (Aşuva) dilinde mzıay anlamına gelmektedir Article olan aile birlikte A mzı, Amzıbiçiminde hala kullanılır Ay adının mis, mısbiçiminde kullanıldığıda olur Bazı şahıs isimlerinde halen bu şekilde kullanılır: Dinamis, Feramis, Ramis vb olduğu gibi Anlaşılabileceği gibi dağıtılmış Abhaz lehçelerinde tarih boyunca bu sözcüğün mız, mıs, musbiçiminde kullanıldığı sonucuna varmak mümkündür
Amazonların kendilerini ayın kızlarıolarak gördüklerini, başlıca tanrıça Kybele ve Artemis'in hizmetkarı olarak kabul ettiklerini biliyoruz bu nedenle kendilerine kendi dillerinde Amızyada Amısadını taktılar Latinler de onlara Amız ondediler Bu terim Amazonbiçimine dönüşerek tarihe maloldu
O çağda ama Samsun kentinin adı da benzer dilde Amısdır Yunan etkisiyle Amısosbiçimine dönüşmüştür Amazonların başkenti olarak kabul edilen Themiskyrada bu bölgededir Aynı şekilde Karya'da da Amızadında bir büyük kasaba bulunmaktaydı Bu büyük kasaba daha sonraları Amızon biçiminde anılmaya başlanmıştır Bir Takım kaynaklarda Aşuva içerisinde, bazılarında Aşuva'nın kuzeyinde gösterilen benzer çağ Ege Bölgesi devletlerinden birinin adı da Misyadır Amazonlar tanrıçasının adı da ArtemisBütün bu sözcüklerde fakat güzel kokuyani aysözcüğü uyarı çekicidir
Konumuzu daha iyi açıklama yapmak için Amozonların anaerkil bir yapının ürünü olabileceği biçimindeki yaygın görüşüde tahlil etmek istiyoruz Bu çağ Anadolu devletlerinin çoğunda anaerkil bir yapının devam ettiğini görüyoruz Asuva, devamı olan Lidya ve Etrüskler, Misya, Karya, Likya anaerkil devletlerdir Hititler de ise ataerkil bir inşa vardır Daha açık konuşmak gerekirse ata belli başlı yanlı değildir Hititlerde
Olanak ancak Hititler, Anadolu'ya gelmeden önce böyle bir evrim geçirmişlerdir Hititlerde ancak bu yapının bağımlı, vasalayla getirdikleri diğer devletleri etkilemeyeceği düşünülemez Enerjik bir ihtimalle Hititlerde fakat ataerkil yapıdan etkilenen vasal devletlerden birindeki erkekler, anaerkil yapıyı sonlandırmak istediler Efsanenin içeriğinde bu görüşümüzü besleyen birçok öge bulunmaktadır
İki binli yıllarda Hititlerin Anadolu'ya gelmesiyle Anadolu'da bulunan Hatti gruplar, (Asuva, Likya, Karya ve Misyalı'lar) Hititlerin baskısıyla daha batıya göçtüler Bu halklar zamanla Hititlerle ilişkileri gelişerek, Hititlere bağımlı duruma düştüler Esasen bir kısmı da göçmeyip yurtlarında kalmışlardı ve göç edenlerle de ilişkilri devam ediyordu Hititlerle olan ilişkilerinden etkilenen bu halklar, diğer şartlar tam olgunlaşmadan kendi topraklarında ki anaerkil yapıyı devirmek istediler Ve işte o vakit başat durumda yer alan kadınların sert tepkisiyle karşılaştılar Kadınlar onları yenerek erkeklerin o zamana değin üstlendikleri savaşa katılma, avcılık ve toplumu savunma görevlerini de kendileri üstlendiler Erkekeleri toplumsal meslek bölümünde daha geri bir konuma ittiler Egemenliklerini pekiştirdiler Bu Vesile Ile bayan savaşcılar kendi ülkelerine saldırgan halklara aleyhinde ülkelerini savundular Gerektiğinde komşu ülkelere de saldırdılar Komşu ülkelerin halkları onları bu şekilde tanıyıp gördüler Bu şart onların dinlerini, inançlarını da etkiledi
Böylece kızlar, ana tanrıçanın gerçek çocuğu oldular Başat kadınların gözünde öyle değerlendirildiler Çünkü onlar dişiydiler Bolluğun ve bereketin, üremenin, devem edip dışarı giden hayatın simgesiydiler Böylece esas tanrıça, kızları, Amazonları simgeleyen, Artemis'i doğurdu
Artemis kültü Amazonlarla birlikte gelişerek yayıldı Amozonlar Artemis'in gönüllü hizmetkarı oldular Olur Ya de o kültü taymak için savaşlar yaptılar Ve tarihe bıraktılar adlarını
Halikarnas Balıkçısı'nın o hoş değimiyle Efsanevi Yurttaşlarımızın, Amazonların gizi elbet birgün aydınlanacaktır *
 
Amazonlar hakkında verdiğiniz bilgileri çok detaylı ve kapsamlı buldum. Amazonlar mitolojide önemli bir yere sahip olan savaşcı kadın gruplarıdır. Söylencelerde yer alan Amazonlar'ın gerçekten yaşamış olup olmadığı konusu ise tartışmalıdır. Antik çağlardan günümüze kadar Amazonlar hakkında pek çok eserde bahsedilmiştir. Homeros'un, Heredot, Diodoros, Strabon gibi tarihçi ve coğrafyacıların Amazonlar hakkında yazdığı bilgiler günümüze kadar ulaşmıştır.

Amazonlar mitoloji ve destanlarda mitolojik kahramanlara eşit savaşcı kadınlar olarak tasvir edilmişlerdir. Savaşta kullandıkları aletler arasında ok, yay, kargı ve labrys denilen iki ağızlı baltanın öne çıktığını görüyoruz. Ayrıca Amazonlar'ın Anadolu ve Mora Yarımadası gibi bölgelerde yaşadıkları ve birçok şehir kurdukları söylenmektedir. Artemis tapınağının Amazonlar tarafından başlatıldığı da belirtilen bilgiler arasındadır.

Amazonlar'ın savaşçı ve anaerkil bir toplum olduklarına dair söylentiler mevcuttur. Kadınların savaşa katılması, erkeklerin ise geri planda kalması, toplumsal rollerin dişilere verilmesi gibi unsurlar Amazon toplumunun öne çıkan özellikleridir. Amazonlar'ın, Artemis kültünü yaymak için savaşlarda yer aldığına ve Artemis'in gönüllü hizmetkarları olduğuna dair bilgiler de dikkat çekicidir.

Konunun uzmanları arasında Amazonların kökeni ve ilişkileri konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Amazonların Kafkasya kökenli olabileceği, dil benzerlikleri, tarihi ilişkiler ve yerleşim yerleri gibi pek çok faktör ele alınmıştır. Ayrıca Amazonlar'ın anaerkil yapının ürünü olabileceği, Hititler ve diğer Anadolu devletleriyle ilişkileri ve etkileşimleri konusunda da çeşitli teoriler bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Amazonlar hakkındaki efsaneler ve söylenceler gerçeklik payı taşıyan unsurlar barındırmaktadır. Tarih boyunca farklı kültürlerde, mitolojilerde ve eserlerde yer alan Amazonlar, kadın savaşçılar olarak büyüleyici bir çekiciliğe sahiptir. Bu konuda yapılan araştırmalar ve bilimsel çalışmalar, Amazonlar hakkındaki gizemleri aydınlatabilir ve yeni perspektifler sunabilir.
 
Geri
Üst