AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Almanca Deyimler ve Türkçesi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Almanca Deyimler ve Türkçe Karşılıkları
Almanca Deyimler ve Türkçe anlamları
Almanca Deyimler ve anlamları
Almanca Deyimler
Jeden Tag: her gün
schon gut: peki,pekala
pech haben: sansi olmamak (Wir haben PechEs regnet:sansimiz yokYagmur yagiyor)
das macht nichts: zarari yok (ich habe keinen Bleistiftdas macht nichts:Kursunkalemim yokzarari yok)
Jahre lang: yil boyunca
es geht: söyle böyle,eh iste
einkaufen gehen: alisverise cikmak
es ist aus: bitti,sona erdi,kapandi (Endlich ist es aus mit ihrer Freundschaft:nihayet arkadasliklari sona erdi)
das ist alles: hepsi bu dek
das wär's: tamamdir,bu dek
guten tag: iyi günler ,merhaba
recht haben: hakli olmak,hakki olmak (ich glaube, es wird regnen Ja,du hast rechtanirim yagmur yagacak Evet,haklisin)
zu Fuß: yürüyerek
am besten: en iyisi,iyisi mi
nach Hause: eve
zu Hause: evde
weg müssen: gitmek,gerekli olmak (Es ist spät ich mußweg:Gec olduGitmeliyim)
sagen wir: diyelim ama,farz edelim
zum erstenmal: ilk kez ,öncelikle
nichts dafürkönnen: elinden birsey gelmemek,caresiz almak,suc kendinde olmamak (ich kann nichts dafür,wenn du nicht arbeitesten calismazsan ben birsey yapamam)
weg sein: uyur kalmak,sarhos edinmek,sasirmak,asik edinmek (Ich bin weg für Galatasaray:Ben Galatasaraya asigim)
eines Tages: günün birinde,bir gün
einen Augenblick: bir dakika,bir saniye
von mir aus: benim icin hava hos,ayrım etmez
wie geht es dir: nasilsin
mitos einem Wort: kisaca,tek sözcükle
keine Ursache!: birsey degil,rica ederim,astagfurullah
was soll das?: bu (da) ne demek (oluyor)
Platz nehmen: oturmak (Nehmen Sie Platz, bitte!: Oturun lütfen)
auf die Nerven gehen: birinin sinirlerine değmek,birini sinir etmek: (Mitos deinen dummen Fragen gehst du mir auf die Nerven:Aptalca sorularinla sinirime dokunuyorsun)
das Licht anmachen: isigi acmak,isigi yakmak
vor sich haben: yapacak seyi almak (Ich habe heute vieles vor mir: Bugün yapacak cok seyim var)
du meine Güte!: Tanrim!,aman Allahim!,aman Yarabbi
in Frage kommen: söz konusu almak, (dein Problem ist nicht in Frage gekommenenin problemin hic laf konusu olmadi)
im wege stehen: engel olmak,karsisina cikmak
Wieviel uhr ist es?: saat kac?
Schule haben: okulu olmak: (Heute haben wir keine Schule: Bugün okulumuz yok)
eine Rolle spielen: bir rol oynamak,rolü olmak,önemi edinmek (Der Beruf spielt im leben eine große Rolle: Meslegin yasantida büyük rolü vardir)
nichts zu machen sein: yapacak hicbir sey olmamak
leid tun: gözü yaşlı edinmek,acimak (es tut mir leid :üzgünüm
im Kopf: kafadan,akildan,akilda (Du kannst wohl nicht im Kopf rechnen:Akildan hesap yapamiyorsun çağrıda bulunmak)
Got sei Dank! : Allaha sükür!,cok sükür!
Bescheid wissen: iyi iyi anlamak (Weißt du Bescheid, was der Lehrer gesagt hat?:Ögretmenin ne dedigini iyi biliyormusun?)
weißt du was: derim fakat,diyorum ki,ne dersin?
den gleichen (anderen,nächsten usw) Tag: ayni (diger,ertesi vs) gün
das ist seine Sache: (bu) onun bilecegi is,kendisi bilir
es ist mir (dir,) recht: benim icin hava hos,bence bir sakincasi yok
es geht los: basliyor (Los! Schnell! Schnell! Es geht los!: Haydi!Cabuk!cabuk!Basliyor)
aus dem Kopf: akildan, ezberden
auf jeden (keine) Fall: her (hicbir) durumda, her türlü (hicbir) sartta, belli (asla),elbette,ne olursa olsun
im Augenblick: bir anda,hemen,son hizla
unter Umständen: olur ya,herhalde,yerinde düserse
Schluß machen: son vermek,bitirmek (In zwei Minuten müßt ihr Schluß machen:Iki dakikaya dek bitirmelisin) *
 
Merhaba! Bu listede yer alan Almanca deyimleri ve Türkçe karşılıklarını görmek çok ilginç. Özellikle deyimlerin arkasındaki hikayelerin ve anlamlarının incelenmesi benim de ilgimi çekiyor. Örneğin, "pech haben" deyimi Türkçe'de "şansı olmamak" anlamına geliyor. Bu deyim, bir durumda şanssızlık yaşandığını ifade etmek için kullanılıyor.

Ayrıca, "es ist aus" deyimi çok güzel bir ifade. Türkçe'de "bitti, sona erdi, kapandı" anlamlarına gelen bu deyim genellikle bir ilişkinin ya da bir durumun tamamlandığını vurgulamak için kullanılıyor. Örneğin, "Endlich ist es aus mit ihrer Freundschaft" cümlesinde arkadaşlığın sonlandığını belirtiyor.

"im Kopf" deyimi ise çok ilginç. Türkçe'de "kafadan, akıldan, aklında" anlamlarına geliyor. Bu deyim genellikle bir şeyi yaparken zihinsel olarak düşünen, planlayan kişiyi anlatmak için kullanılıyor.

Son olarak, "aus dem Kopf" deyimi "akıldan, ezberden" anlamına geliyor. Bu deyim genellikle birini veya birşeyi ezberlemek anlamında kullanılıyor. Örneğin, "Du kannst wohl nicht im Kopf rechnen" cümlesinde kişinin matematik hesabını zihinsel olarak yapamadığını ifade ediliyor.

Eğer başka deyimlerle ilgili soruların varsa veya açıklama yapmamı istediğin özel bir konu varsa ben buradayım, yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
 
Geri
Üst