Allahın zamandan munezzeh olması ne demektir?
Allahın hem zatı ezeli, hem de sıfatları
Zaman nedir? Nasıl bir şeydir
Allahın hem zatı ezeli, hem de sıfatları Bizim ise zatımız ve sıfatlarımız sonradan yaratılmış Elbette biz onun ne zatını, ne de sıfatlarını layıkıyla bilemeyiz, ezeli ve zamandan munezzeh oluşunu hakkıyla kavrayamayız Nasıl kavrayabiliriz ki, henuz zamanın ne olduğunu bile anlamış değiliz!
Zaman nedir? Nasıl bir şeydir? Aynı anda o nehir icinde her şey akıyor, ama nicin her birine farklı tesirleri oluyor? Cocukları gencliğe tırmandırırken, olgunları ihtiyarlığa, ihtiyarları da olume surukluyor Bu nehir aşağı doğru mu akıyor, yukarı doğru mu?
Şair, haklı olarak soruyor:
Nedir zaman nedir?
Bir su mu, bir kuş mu?
Nedir zaman, nedir?
İniş mi, yokuş mu?
Biz zamanla kayıtlıyız Dunumuz var, yarınımız var Bunlar, omur denilen hayat suresinin safhaları Lakin, bu safhalar hep nispi, yani birbirine gore bu isimleri alıyorlar Bu gunumuz, yirmiotuz saat kadar once, yarın diye yad ediliyordu Sabaha cıktığımızda ondan soz ederken, dun diyeceğiz Gecmiş ve gelecek zaman da dun ve yarından farklı değil Her gun, her saat, hatta her an ayrı bir alem Belli bir anda kainatta cereyan eden butun hadiseler, bir an oncesine ve bir an sonrasına gore farklı tablolar meydana getiriyorlar Oyleyse, her an bu alemde ayrı bir levha sergileniyor
İşte zaman, sıra sıra dizilen bu tablolarda okunuyor, yahut, bu tablolar zamanın icinde dokunuyor Zaman hakkında cok şeyler soylenmiş Mahiyeti ne olursa olsun, gercek şu ki, varlıkların hareketleriyle, seyirleriyle, konup gocmeleriyle ilgili bir kavram olan zaman, butun alemlerin Rabbi ve Halıkı icin soz konusu olamaz O, yaratılmış ve yaratılacak butun eşyayı, ezeli ilmiyle bilir
Ayeti Kerimede ne guzel buyurulur:
Yaratan bilmez olur mu? O latiftir, her şeyden haberdardır
( Mulk SUresi, 6714 )
Bir kitaba bakan insan duşunmeli ki, bu kitaptaki her kelime, her satır, her harf yazılmış O halde bunları yazan zat, yazı cinsinden olmayan, kelimeye, harfe benzemekten munezzeh birisi olmalı!
Şu dunyamız, şu butun insanlar, hayvanlar, bitkiler zaman nehrinde durmadan akıyorlar Olume, kıyamete doğru yol alıyorlar Bu nehri akıtan zat, elbette zamandan munezzehtir Yani, onunla bağlı ve kayıtlı değildir Ve bu nehirde akanların hicbiri, zamandan munezzeh olmayı layıkıyla bilemez
Allahın hem zatı ezeli, hem de sıfatları
Zaman nedir? Nasıl bir şeydir
Allahın hem zatı ezeli, hem de sıfatları Bizim ise zatımız ve sıfatlarımız sonradan yaratılmış Elbette biz onun ne zatını, ne de sıfatlarını layıkıyla bilemeyiz, ezeli ve zamandan munezzeh oluşunu hakkıyla kavrayamayız Nasıl kavrayabiliriz ki, henuz zamanın ne olduğunu bile anlamış değiliz!
Zaman nedir? Nasıl bir şeydir? Aynı anda o nehir icinde her şey akıyor, ama nicin her birine farklı tesirleri oluyor? Cocukları gencliğe tırmandırırken, olgunları ihtiyarlığa, ihtiyarları da olume surukluyor Bu nehir aşağı doğru mu akıyor, yukarı doğru mu?
Şair, haklı olarak soruyor:
Nedir zaman nedir?
Bir su mu, bir kuş mu?
Nedir zaman, nedir?
İniş mi, yokuş mu?
Biz zamanla kayıtlıyız Dunumuz var, yarınımız var Bunlar, omur denilen hayat suresinin safhaları Lakin, bu safhalar hep nispi, yani birbirine gore bu isimleri alıyorlar Bu gunumuz, yirmiotuz saat kadar once, yarın diye yad ediliyordu Sabaha cıktığımızda ondan soz ederken, dun diyeceğiz Gecmiş ve gelecek zaman da dun ve yarından farklı değil Her gun, her saat, hatta her an ayrı bir alem Belli bir anda kainatta cereyan eden butun hadiseler, bir an oncesine ve bir an sonrasına gore farklı tablolar meydana getiriyorlar Oyleyse, her an bu alemde ayrı bir levha sergileniyor
İşte zaman, sıra sıra dizilen bu tablolarda okunuyor, yahut, bu tablolar zamanın icinde dokunuyor Zaman hakkında cok şeyler soylenmiş Mahiyeti ne olursa olsun, gercek şu ki, varlıkların hareketleriyle, seyirleriyle, konup gocmeleriyle ilgili bir kavram olan zaman, butun alemlerin Rabbi ve Halıkı icin soz konusu olamaz O, yaratılmış ve yaratılacak butun eşyayı, ezeli ilmiyle bilir
Ayeti Kerimede ne guzel buyurulur:
Yaratan bilmez olur mu? O latiftir, her şeyden haberdardır
( Mulk SUresi, 6714 )
Bir kitaba bakan insan duşunmeli ki, bu kitaptaki her kelime, her satır, her harf yazılmış O halde bunları yazan zat, yazı cinsinden olmayan, kelimeye, harfe benzemekten munezzeh birisi olmalı!
Şu dunyamız, şu butun insanlar, hayvanlar, bitkiler zaman nehrinde durmadan akıyorlar Olume, kıyamete doğru yol alıyorlar Bu nehri akıtan zat, elbette zamandan munezzehtir Yani, onunla bağlı ve kayıtlı değildir Ve bu nehirde akanların hicbiri, zamandan munezzeh olmayı layıkıyla bilemez