AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Ali Kuşçu Yaşamı

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Ali Kuşçu yaşam hikayesi
Ali Kuşçu yaşamı hakkında data
Ali Kuşçu, 15 yüzyılda yaşamış olan manâlı bir astronomi ve matematik bilginidir Babası Timurun (13691405) torunu olan Uluğ Beyin (13941449) doğancıbaşısı idi “Kuşçu lakabı buradan gelmektedir
Ali Kuşçu, Semerkandda doğmuş ve burada yetişmiştir Burada bulunduğu sıralarda, Uluğ Bey de dahil edinmek üzere, Kadızâdei Rûmi (13371420) ve Gıyâsüddin Cemşid elKâşi (?1429) gibi dönemin önemli bilim adamlarından matematik ve gökbilim dersleri almıştır
Ali Kuşçu bir ara, öğrenimini tamamlamak amacı ile, Uluğ Beyden habersiz Kirmana gitmiş ve orada yazdığı Hall elEşkâl elKamer adlı risalesi ile geri dönmüştür Dönüşünde risaleyi Uluğ Beye armağan etmiş ve Ali Kuşçunun kendisinden izin almadan Kirmana gitmesine kızan Uluğ Bey, risaleyi okuduktan sonradan onu takdir etmiştir
Ali Kuşçu, Semerkanda dönüşünden sonra, Semerkand Gözlemevinin müdürü olan Kadızâdei Rûminin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçmiş ve Uluğ Bey Zicinin tamamlanmasına yardımcı olmuştur Oysa, Uluğ Beyin ölümü üstüne Ali Kuşçu Semerkanddan ayrılmış ve Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasanın yanında gitmiştir daha sonra Uzun Hasan tarafından, Osmanlılar ile Akkoyunlular arasında barışı temin etmek amacı ile Fatihe elçi olarak gönderilmiştir
Bir kültür merkezi oluşturmanın şartlarından birinin de bilim adamlarını biraraya biriktirmek olduğunu haberdar olan Fatih, Ali Kuşçuya İstanbulda kalmasını ve medresede ders vermesini önerge eder Ali Kuşçu, bunun üzerine, Tebrize dönerek elçilik görevini tamamlar ve her yerde İstanbula geri döner İstanbula dönüşünde Ali Kuşçu, Fatih tarafından görevlendirilen bir heyet tarafından sınırda karşılanır Kendisi için keza karşılama töreni yapılır Ali Kuşçuyu karşılayanlar aralarında, zamanın ulemâsı İstanbul kadısı Hocazâde MüslihüdDin Mustafa ve diğer bilim adamları da vardır
İstanbula gelen Ali Kuşçuya 200 altın ücret bağlanır ve Ayasofyaya müderris olarak atanır Ali Kuşçu, burada Fatih Külliyesinin programlarını hazırlamış, astronomi ve matematik dersleri vermiştir
Hem İstanbulun enlem ve boylamını ölçmüş ve değişik Güneş saatleri de yapmıştır Ali Kuşçunun medreselerde matematik derslerinin okutulmasında önemli rolü olmuştur Verdiği dersler mucizevi rağbet görmüş ve kayda değer bilim adamları tarafında da izlenmiştir Ayrıca dönemin matematikçilerinden Sinan Paşa da öğrencilerinden Molla Lütfi aracılığı ile Ali Kuşçunun derslerini takip etmiştir Nitekim etkisi 16 yüzyılda ürünlerini verecektir
Ali Kuşçunun gökbilim ve matematik alanında yazmış olduğu iki kayda değer eseri vardır Bunlardan birisi, Otlukbeli Savaşı sırasında bitirilip zaferden daha sonra Fatihe sunulduğu için “Fethiye adı verilen gökbilim kitabıdır Eser üç bölümden oluşmaktadır Birinci bölümde gezegenlerin küreleri ele alınmakta ve gezegenlerin hareketlerinden bahsedilmektedir İkinci birim Yerin şekli ve yedi iklim üzerinedir Son bölümde ise Ali Kuşçu, Yere ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıklarını vermektedir
Döneminde hayli etkin olmuş olan bu gökbilim eseri minik bir elkitabı niteliğindedir ve yeni bulgular ortaya koymaktan çok, medreselerde gökbilim öğretimi için yazılmıştır Ali Kuşçunun öteki önemli eseri ise, Fatihin adına atfen Muhammediye adını verdiği matematik kitabıdır *
 
Ali Kuşçu, 15. yüzyılda yaşamış önemli bir astronom ve matematikçidir. Babası Timur'un torunu olan Uluğ Bey'in doğancıbaşısıydı ve "Kuşçu" lakabını bu görevinden almıştır. Semerkand'da doğmuş ve burada eğitim almıştır. Semerkand'da bulunduğu dönemde dönemin önemli bilim adamlarından matematik ve gökbilim dersleri almıştır.

Eğitimini tamamlayabilmek için Uluğ Bey'den habersiz Kirman'a gitmiş, burada yazdığı bir risale ile geri dönmüştür. Uluğ Bey'in başlangıçta kızdığı bu durum sonrasında Ali Kuşçu'nun yeteneklerini takdir etmiş ve onu desteklemiştir. Semerkand'da Kadızâde-i Rûmi'nin ölümü üzerine Gözlemevi'nin başına geçmiş ve Uluğ Bey Zicinin tamamlanmasına yardımcı olmuştur.

Uluğ Bey'in ölümünden sonra Semerkand'dan ayrılmış ve Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yanına gitmiştir. Daha sonra Uzun Hasan tarafından Osmanlılar ile Akkoyunlular arasında barışı sağlamak amacıyla elçi olarak Fatihe gönderilmiştir. Fatih, Ali Kuşçu'nun bilgeliğini fark ederek onu İstanbul'a davet etmiş, Ayasofya'da müderris yapmış ve astronomi ile matematik dersleri vermiştir.

Ali Kuşçu'nun İstanbul'da gökbilim ve matematik alanında verdiği dersler büyük ilgi görmüş ve dönemin önemli bilim adamları tarafından takip edilmiştir. O dönemde önemli bir rol oynamış olan "Fethiye" adlı gökbilim kitabı ve "Muhammediye" adını verdiği matematik kitabı Ali Kuşçu'nun önemli eserlerindendir.

Ali Kuşçu'nun, bilim ve eğitim alanındaki katkılarıyla tanınan ve döneminde büyük etki yaratan bir bilim insanı olduğu bilinmektedir.
 
Geri
Üst