Ali İmran suresinin meali
Ali imran suresinin anlamı
Ali imran suresi
Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla
Elif, Lam, Mim
Allah O'ndan diğer İlah yoktur Diridir, Kaimdir
O, sana Kitabı hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi O, Tevrat'ı ve İncil'i de indirmişti
Bundan (Kurandan) önce (onlar) millet için bir hidayet idiler Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi Gerçek şu ancak, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır Allah güçlüdür, intikam alıcıdır
Kuşkusuz, yerde ve gökte Allah'a hiçbir şey gizli kalmaz
Döl yataklarında size dilediği gibi suret veren O'dur O'ndan başka İlah yoktur; üstün ve enerjik olandır, hüküm ve hikmet sahibidir
Sana Kitabı indiren O'dur Ondan, Kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşabihtir Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne dışlamak ve olmadık yorumlarını yerine getirmek için ondan müteşabih olanına uyarlar Ancak onun tevilini Allah'tan başka biri bilmez İlimde derinleşenler ise: Biz ona inandık, tümü Rabbimiz'in Katındandırderler Temiz us sahiplerinden başkası tavsiye alıpdüşünmez
Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten daha sonra kalplerimizi kaydırma ve Katından bize bir rahmet bağışla Kuşkusuz, bağışı en çok olan Sensin Sen
Rabbimiz, kendisinde kesin olmama olmayan bir günde insanları fiilen Sen toplayacaksın Açık Konuşmak Gerekirse Allah, va'dinden cayıpdönmez
Şüphesiz inkar edenler, onların malları da, çocukları da kendilerine Allah'tan (gelecek azaba aleyhinde) hiçbir şey kazandırmaz Ve onlar ateşin yakıtıdırlar
Tıpatıp Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi Ayetlerimizi yalanladılar, bu nedenle Allah günahları sebebiyle onları yakalayıverdi Allah, (cezayla) sonuçlandırması pek şiddetli olandır
Inkar edenlere de fakat: Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksinizNe fena yataktır o
Aleyhinde karşıya gelen iki toplulukta, sizin için andolsun bir ayet (ibret) vardır Bir kalabalık, Allah yolunda çarpışıyordu, diğeri ise kafirdi oysa göz görmesiyle karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı İşte Allah, dilediğini yardımıyla destekler Kuşkusuz bunda, basiret sahipleri için doğrusu bir ibret vardır
Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma hoş atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan ihtiraslı şehvet insanlara 'süslü ve çekici' kılındı Bunlar, dünya hayatının metaıdır Esas varılacak hoş yer Allah Katında olandır
De ancak: Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin Katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır Allah, kulları hakkıyla görendir
Onlar: Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, bundan böyle bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından korudiyenler;
Sabredenler, dürüst olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir
Allah, sahiden Kendisi'nden diğer İlah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan diğer İlah olmadığına adaletle tanıklık ettiler Aziz ve Dominant olan O'ndan başka İlah yoktur
Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam'dır Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten daha sonra, aralarındaki kıskançlık ve hakka başkaldırma(bağy) yüzünden ayrılığa düştüler Kim Allah'ın ayetlerini inkar ederse, (bilsin oysa) sahiden Allah, hesabı o kadar tez görendir
Eğer seninle çekişiptartışırlarsa, de oysa: Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettimVe kitap verilenlerle ümmilere de oysa: Siz de teslim oldunuz mu?Eğer teslim oldularsa, gerçekte hidayete ermişlerdir Ama yüz çevirdilerse, bundan böyle sana düşen yalnızca beyanname(etmek)dir Allah, kulları hakkıyla görendir
Allah'ın ayetlerini red edenler, peygamberleri hileli yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele
Onlar, yaptıkları dünyada ve ahirette boşuna gitmiş olanlardır Ve onların yardımcıları yoktur
Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Arasında Allah'ın kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor Onlar, işte böyle arka dönenlerdir
Bu, onların: Ateş bize sayılı günler haricen şüphesiz dokunmayacakdemelerindendir Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür
Bundan Böyle onları, kendisinde tereddüd olmayan bir gün topladığımızda ve her bir nefse haksızlığa uğratılmaksızın kazandığı bütün olarak ödendiğinde nasıl olacak?
De ki: Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekipalırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir Sahiden Sen, herşeye baskı yetirensin
Geceyi gündüze bağlayıpkatarsın, gündüzü de geceye bağlayıpkatarsın; diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü de diriden çıkarırsın Sen, dilediğine hesapsız rızık verirsin
Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler Kim böyle yaparsa, Allah'tan hiçbir şey (takviye) yoktur Fakat onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka Allah, sizi Kendisi'nden sakındırır Varış Allah'adır
De fakat: Sinelerinizde olanı gizleseniz de, açığa vursanız da Allah bilir Ve göklerde olanı da, yerde olanı da bilir Allah, herşeye kuvvet yetirendir
Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazırlanmış bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi aralarında uzak bir uzaklık olmasını istediği o günü (düşünün) Allah, sizi Kendisi'nden sakındırır Allah, kullarına karşı şefkatli olandır
De ancak: Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah bağışlayandır, esirgeyendir
De ki: Allah'a ve elçisine itaat edinEğer yüz çevirirlerse kuşkusuz Allah, kafirleri sevmez
Hakiki şu oysa, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti;
Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir Allah işitendir, bilendir
Hani İmran'ın karısı: Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et Kuşkusuz işiten haberdar olan Sensin Sendemişti
Ama onu doğurduğunda Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken dedi oysa: Rabbim, açıkçası bir kız (çocuğu) doğurdum Erkek ise, kız gibi değildir Ona Meryem adını koydum Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım
Bunun üstüne Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu hoş bir bitki gibi yetiştirdi Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı Zekeriya her ne vakit mihraba girdiyse, yanında bir gıda buldu: Meryem, bu sana nereden geldi?deyince, Bu, Allah Katındandır Kuşkusuz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendirdedi
Orada Zekeriya Rabbine dua etti: Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et Açıkçası Sen, duaları işitensindedi
O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: Allah, sana Yahya'yı müjdeler O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir
Dedi fakat: Rabbim, bana gerçekte yaşlılık ulaşmışken ve karım da kısırken nasıl bir oğlum olabilir?Böyledirdedi, Allah dilediğini yapar
(Zekeriya) Rabbim, bana bir alamet (ayet) verdedi Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır Rabbini bol miktarda zikret ve akşam sabah Onu tesbih etdedi
Hani melekler: Meryem, kuşkusuz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı,demişti
Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et
Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahyediyoruz Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin
Hani melekler, dediler ancak: Meryem, açık konuşmak gerekirse Allah Kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir O, dünyada ve ahirette 'seçkin, şerefli, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır
Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır Ve O salihlerdendir
Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?dedi (Ama) Allah neyi dilerse yaratır Bir işin olmasına karar verirse, sadece ona older, o da anında oluverir
Ona Kitabı, hikmeti, Tevratı ve İncili öğretecek
İsrailoğullarına elçi kılacak (O, İsrailoğullarına şöyle diyecek Gerçek şu, ben size Rabbinizden bir ayetle geldim Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üfürürüm, o da hemencecik Allah'ın izniyle kuş oluverir Ve Allah'ın izniyle allah vergisi âmâ olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim Yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm Şüphesiz, eğer inanmışsanız bunda sizin için belirli bir ayet vardır
Benden önceki Tevrat'ı tasdik etmek ve size haram kılınan bir takım şeyleri helal kılmak üzere size Rabbinizden bir ayetle geldim Bundan Böyle Allah'tan korkup bana itaat edin
Aslında Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Öyleyse O'na ibadet edin Doğruca olan yol işte budur
Nitekim İsa, onlarda inkarı sezince, dedi ki: Allah için bana yardım edecekler kimdir?Havariler: Allah'ın yardımcıları biziz; biz Allah'a inandık, bizim gerçekten Müslümanlar olduğumuza şahid oldediler
Rabbimiz, biz indirdiğine inandık ve elçiye uyduk Böylece bizi şahidlerle beraber yaz
Onlar (inanmayanlar) bir armoni kurdular Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu Allah, uyum kurucuların en hayırlısıdır
Hani Allah, İsa'ya demişti fakat: Ey İsa, açık konuşmak gerekirse senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete değin inkara sapanların üstüne geçireceğim Sonra dönüşünüz sadece Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim
Inkar edenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azapla azaplandıracağım Onların hiç yardımcıları yoktur
İman edip salih amellerde bulunanların ecirleri eksiksiz ödenecektir Allah, acımasız olanları sevmez
Bunları Biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kur'an'dan) okuyoruz
Kuşkusuz, Allah Katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir Onu topraktan yarattı, sonra ona oldemesiyle o da derhal oluverdi
Gerçek, Rabbinden (gelen)dir Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma
Bundan Böyle sana gelen bunca ilimden sonradan, onun hakkında seninle 'çekişiptartışmalara girişirlerse' de ama: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra müşterek lanetleşelim de Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne kılalım
Şüphesiz bu, gerçek bir olayın haberidir Allah'tan diğer İlah yoktur Ve şüphesiz Allah, üstün ve enerjik olandır, hüküm ve hikmet sahibidir
Eğer yüz çevirirlerse kesinlikle Allah, fesat çıkaranları bilir
De fakat: Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda iki taraflı (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (öteki) bir kısmımızı Rabler edinmeyelimEğer yeniden yüz çevirirlerse, deyin ancak: Şahid olun, biz doğrusu Müslümanlarız
Ey Kitap Ehli, İbrahim konusunda ne diye çekişip tartışıyorsunuz? Tevrat da, İncil de ancak ondan sonra indirilmiştir gerçi akıl erdirmeyecek misiniz?
İşte sizler böylesiniz; (diyelim oysa) hakkında bilginiz olan şeyde tartıştınız, fakat hiç bilginiz olmayan bir konuda ne diye tartışıpduruyorsunuz? Fakat Allah bilir, sizler bilmezsiniz
İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyandı: oysa, O hanif (muvahhid) bir Müslümandı, müşriklerden de değildi
Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir Allah, mü'minlerin velisidir
Kitap Ehlinden bir grup, sizi şaşırtıp saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıpsaptırırlar da şuuruna varmazlar
Ey Kitap Ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?
Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor ve bildiğiniz halde hakkı gizliyorsunuz?
Kitap Ehlinden bir bölümü, dedi fakat: İman edenlere inene gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise red edin Şayet onlar da dönerler
Ve sizin dininize uyanlardan başkasına inanıp güvenmeyinDe oysa: Şüphesiz dürüst yol Allah'ın doğruca yoludur Size verilenin bir benzeri birine (İslam peygamberine) veriliyor veya Rabbinizin Katında onlar (Müslümanlar) size aleyhinde deliller getiriyorlar, diye mi (bu telaşınız?) De fakat: Şüphesiz 'lütuf ve ihsan (fazl)' Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir Allah (rahmeti) geniş olandır, bilendir
O, kime dilerse rahmetini tayin eder, Allah büyük 'lütuf ve ihsan (fazl)' sahibidir
Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar itimat bıraksan onu sana geri verir; öylesi de vardır oysa, ona bir dinar emanet bıraksan, sen, onun tepesine dikilip durmadıkça onu sana ödemez Bu onların ümmiler (zayıf ve bilgisizler veya Ehli Kitap olmayanlar) konusunda üzerinizde bir yol (mesuliyet) yokturdemiş olmalarındandır Fakat kendileri (gerçeği) bildikleri halde Allah'a aleyhinde yalan söylemektedirler
Hayır; kim ahdine vefa eder ve sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever
Allah'ın ahdini ve yeminlerini eksik bir değere karşılık satanlar İşte onlar; onlar için ahirette hiçbir pay yoktur, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz Ve onlar için acı bir azap vardır
Onlardan öyleleri vardır oysa, dillerini kitaba içten eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye Oysa o kitaptan değildir Bu Allah Katındandırderler Ancak o, Allah Katından değildir Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler
Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine kitabı, hükmü ve peygamberliği verdikten, sonradan insanlara: Allah'ı bırakıp bana kulluk edindeme (hakkı ve yetki)si yoktur Fakat o, Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz kitaba göre Rabbaniler olunuz (deme görevindedir)
O, melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez Siz, Müslüman olduktan sonradan, size küfrü mü emredecek?
Hani Allah peygamberlerden 'emin bir söz (misak)' almıştı: Andolsun size kitap ve hikmetten verip sonradan size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınızDemişti ki: Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?Onlar: İkrar ettikdemişlerdi de Öyleyse şahid olun, Ben de sizinle birlikte şahid olanlardanımdemişti
Artık kim bundan sonradan yüz çevirirse, onlar fasık olanlardır
Peki onlar, Allah'ın dininden diğer bir din mi arıyorlar? Ama göklerde ve yerde her ne varsa istese de, istemese de O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülmektedirler
De ama: Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik Onlardan hiçbiri arasında ayrılık gözetmeyiz Ve biz O'na teslim olmuşlarız
Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez O, ahirette de kayba uğrayanlardandır
Kendilerine anlaşılır biçimde belgeler geldiği ve elçinin adalet olduğuna şahid oldukları halde, imanlarından sonradan küfre sapan bir kavmi Allah nasıl hidayete erdirir? Allah, zulmeden bir kavmi hidayete erdirmez
İşte bunların cezası, Allah'ın meleklerin ve tüm insanların lanetlerinin üstüne olmasıdır
İçinde temelli olarak kalıcıdırlar Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler
Fakat bundan sonradan tevbe edenler, 'salih olarak davrananlar' diğer Çünkü Allah, sahiden bağışlayandır, esirgeyendir
Doğrusu, imanlarından daha sonra inkar edenler, sonra inkarlarını arttıranlar; bunların tevbeleri elbette kabul edilmez İşte bunlar, sapıkların ta kendileridir
Şüphesiz küfredip kafir olarak ölenler, bunların hiçbirisinden, yeryüzü dolusu altını olsa bunu fidye olarak verse de kesin olarak kabul edilmez Onlar için acı bir cefa vardır ve onların yardımcıları yoktur
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar katiyen iyiliğe eremezsiniz Her ne infak ederseniz, kuşkusuz Allah onu bilir
Tevrat indirilmeden evvel, İsrail'in kendine haram kıldıklarından başka, İsrailoğullarına bütün yiyecekler helal idi De ki: Şu halde eğer doğruysanız, Tevrat'ı getirin de onu okuyun
Artık bundan daha sonra kim Allah'a aleyhinde yalan uydurup iftira düzerse, işte onlar, acımasız olanlardır
De fakat: Allah dürüst söyledi Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim'in dinine uyun O, müşriklerden değildi
Gerçek şu ki, halk müziği için ilk kurulan Konut, Bekke (Mekke) de, o, kutlu ve bütün ırk (alemler) için hidayet olan (Ka'be)dir
Orada apaçık ayetler (ve) İbrahim'in makamı vardır Kim oraya girerse o güvenliktedir Ona bir yol bulup baskı yetirenlerin Ev'i haccetmesi Allah'ın ahali üzerindeki hakkıdır Kim de red ederse, kuşkusuz, Allah alemlere karşısında fakir olmayandır
De ama: Ey Kitap Ehli, Allah yaptıklarınıza şahid iken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?
De fakat: Ey Kitap Ehli, sizler şahidler olduğunuz halde, ne diye iman edenleri Allah yolundan onda bir çarpıklık bulmaya yeltenerek çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan dikkatsiz değildir
Ey iman edenler, eğer kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba boyun eğecek olursanız, sizi imanınızdan sonradan yeniden küfre döndürürler
Allah'ın ayetleri size okunuyorken ve O'nun elçisi içinizdeyken nasıl oluyor da red ediyorsunuz? Kim Allah'a sımsıkı tutunursa, bundan böyle elbette o, direkt olarak olan bir yola iletilmiştir
Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkupsakınmak gerekiyorsa öylece korkupsakının ve siz, oysa Müslüman olmaktan başka (bir din ve tavır üzerinde) ölmeyin *
Ali imran suresinin anlamı
Ali imran suresi
Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla
Elif, Lam, Mim
Allah O'ndan diğer İlah yoktur Diridir, Kaimdir
O, sana Kitabı hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi O, Tevrat'ı ve İncil'i de indirmişti
Bundan (Kurandan) önce (onlar) millet için bir hidayet idiler Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi Gerçek şu ancak, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır Allah güçlüdür, intikam alıcıdır
Kuşkusuz, yerde ve gökte Allah'a hiçbir şey gizli kalmaz
Döl yataklarında size dilediği gibi suret veren O'dur O'ndan başka İlah yoktur; üstün ve enerjik olandır, hüküm ve hikmet sahibidir
Sana Kitabı indiren O'dur Ondan, Kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşabihtir Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne dışlamak ve olmadık yorumlarını yerine getirmek için ondan müteşabih olanına uyarlar Ancak onun tevilini Allah'tan başka biri bilmez İlimde derinleşenler ise: Biz ona inandık, tümü Rabbimiz'in Katındandırderler Temiz us sahiplerinden başkası tavsiye alıpdüşünmez
Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten daha sonra kalplerimizi kaydırma ve Katından bize bir rahmet bağışla Kuşkusuz, bağışı en çok olan Sensin Sen
Rabbimiz, kendisinde kesin olmama olmayan bir günde insanları fiilen Sen toplayacaksın Açık Konuşmak Gerekirse Allah, va'dinden cayıpdönmez
Şüphesiz inkar edenler, onların malları da, çocukları da kendilerine Allah'tan (gelecek azaba aleyhinde) hiçbir şey kazandırmaz Ve onlar ateşin yakıtıdırlar
Tıpatıp Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi Ayetlerimizi yalanladılar, bu nedenle Allah günahları sebebiyle onları yakalayıverdi Allah, (cezayla) sonuçlandırması pek şiddetli olandır
Inkar edenlere de fakat: Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksinizNe fena yataktır o
Aleyhinde karşıya gelen iki toplulukta, sizin için andolsun bir ayet (ibret) vardır Bir kalabalık, Allah yolunda çarpışıyordu, diğeri ise kafirdi oysa göz görmesiyle karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı İşte Allah, dilediğini yardımıyla destekler Kuşkusuz bunda, basiret sahipleri için doğrusu bir ibret vardır
Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma hoş atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan ihtiraslı şehvet insanlara 'süslü ve çekici' kılındı Bunlar, dünya hayatının metaıdır Esas varılacak hoş yer Allah Katında olandır
De ancak: Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin Katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır Allah, kulları hakkıyla görendir
Onlar: Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, bundan böyle bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından korudiyenler;
Sabredenler, dürüst olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir
Allah, sahiden Kendisi'nden diğer İlah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan diğer İlah olmadığına adaletle tanıklık ettiler Aziz ve Dominant olan O'ndan başka İlah yoktur
Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam'dır Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten daha sonra, aralarındaki kıskançlık ve hakka başkaldırma(bağy) yüzünden ayrılığa düştüler Kim Allah'ın ayetlerini inkar ederse, (bilsin oysa) sahiden Allah, hesabı o kadar tez görendir
Eğer seninle çekişiptartışırlarsa, de oysa: Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettimVe kitap verilenlerle ümmilere de oysa: Siz de teslim oldunuz mu?Eğer teslim oldularsa, gerçekte hidayete ermişlerdir Ama yüz çevirdilerse, bundan böyle sana düşen yalnızca beyanname(etmek)dir Allah, kulları hakkıyla görendir
Allah'ın ayetlerini red edenler, peygamberleri hileli yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele
Onlar, yaptıkları dünyada ve ahirette boşuna gitmiş olanlardır Ve onların yardımcıları yoktur
Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Arasında Allah'ın kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor Onlar, işte böyle arka dönenlerdir
Bu, onların: Ateş bize sayılı günler haricen şüphesiz dokunmayacakdemelerindendir Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür
Bundan Böyle onları, kendisinde tereddüd olmayan bir gün topladığımızda ve her bir nefse haksızlığa uğratılmaksızın kazandığı bütün olarak ödendiğinde nasıl olacak?
De ki: Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekipalırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir Sahiden Sen, herşeye baskı yetirensin
Geceyi gündüze bağlayıpkatarsın, gündüzü de geceye bağlayıpkatarsın; diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü de diriden çıkarırsın Sen, dilediğine hesapsız rızık verirsin
Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler Kim böyle yaparsa, Allah'tan hiçbir şey (takviye) yoktur Fakat onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka Allah, sizi Kendisi'nden sakındırır Varış Allah'adır
De fakat: Sinelerinizde olanı gizleseniz de, açığa vursanız da Allah bilir Ve göklerde olanı da, yerde olanı da bilir Allah, herşeye kuvvet yetirendir
Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazırlanmış bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi aralarında uzak bir uzaklık olmasını istediği o günü (düşünün) Allah, sizi Kendisi'nden sakındırır Allah, kullarına karşı şefkatli olandır
De ancak: Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah bağışlayandır, esirgeyendir
De ki: Allah'a ve elçisine itaat edinEğer yüz çevirirlerse kuşkusuz Allah, kafirleri sevmez
Hakiki şu oysa, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti;
Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir Allah işitendir, bilendir
Hani İmran'ın karısı: Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et Kuşkusuz işiten haberdar olan Sensin Sendemişti
Ama onu doğurduğunda Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken dedi oysa: Rabbim, açıkçası bir kız (çocuğu) doğurdum Erkek ise, kız gibi değildir Ona Meryem adını koydum Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım
Bunun üstüne Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu hoş bir bitki gibi yetiştirdi Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı Zekeriya her ne vakit mihraba girdiyse, yanında bir gıda buldu: Meryem, bu sana nereden geldi?deyince, Bu, Allah Katındandır Kuşkusuz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendirdedi
Orada Zekeriya Rabbine dua etti: Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et Açıkçası Sen, duaları işitensindedi
O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: Allah, sana Yahya'yı müjdeler O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir
Dedi fakat: Rabbim, bana gerçekte yaşlılık ulaşmışken ve karım da kısırken nasıl bir oğlum olabilir?Böyledirdedi, Allah dilediğini yapar
(Zekeriya) Rabbim, bana bir alamet (ayet) verdedi Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır Rabbini bol miktarda zikret ve akşam sabah Onu tesbih etdedi
Hani melekler: Meryem, kuşkusuz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı,demişti
Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et
Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahyediyoruz Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin
Hani melekler, dediler ancak: Meryem, açık konuşmak gerekirse Allah Kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir O, dünyada ve ahirette 'seçkin, şerefli, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır
Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır Ve O salihlerdendir
Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?dedi (Ama) Allah neyi dilerse yaratır Bir işin olmasına karar verirse, sadece ona older, o da anında oluverir
Ona Kitabı, hikmeti, Tevratı ve İncili öğretecek
İsrailoğullarına elçi kılacak (O, İsrailoğullarına şöyle diyecek Gerçek şu, ben size Rabbinizden bir ayetle geldim Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üfürürüm, o da hemencecik Allah'ın izniyle kuş oluverir Ve Allah'ın izniyle allah vergisi âmâ olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim Yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm Şüphesiz, eğer inanmışsanız bunda sizin için belirli bir ayet vardır
Benden önceki Tevrat'ı tasdik etmek ve size haram kılınan bir takım şeyleri helal kılmak üzere size Rabbinizden bir ayetle geldim Bundan Böyle Allah'tan korkup bana itaat edin
Aslında Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Öyleyse O'na ibadet edin Doğruca olan yol işte budur
Nitekim İsa, onlarda inkarı sezince, dedi ki: Allah için bana yardım edecekler kimdir?Havariler: Allah'ın yardımcıları biziz; biz Allah'a inandık, bizim gerçekten Müslümanlar olduğumuza şahid oldediler
Rabbimiz, biz indirdiğine inandık ve elçiye uyduk Böylece bizi şahidlerle beraber yaz
Onlar (inanmayanlar) bir armoni kurdular Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu Allah, uyum kurucuların en hayırlısıdır
Hani Allah, İsa'ya demişti fakat: Ey İsa, açık konuşmak gerekirse senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete değin inkara sapanların üstüne geçireceğim Sonra dönüşünüz sadece Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim
Inkar edenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azapla azaplandıracağım Onların hiç yardımcıları yoktur
İman edip salih amellerde bulunanların ecirleri eksiksiz ödenecektir Allah, acımasız olanları sevmez
Bunları Biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kur'an'dan) okuyoruz
Kuşkusuz, Allah Katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir Onu topraktan yarattı, sonra ona oldemesiyle o da derhal oluverdi
Gerçek, Rabbinden (gelen)dir Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma
Bundan Böyle sana gelen bunca ilimden sonradan, onun hakkında seninle 'çekişiptartışmalara girişirlerse' de ama: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra müşterek lanetleşelim de Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne kılalım
Şüphesiz bu, gerçek bir olayın haberidir Allah'tan diğer İlah yoktur Ve şüphesiz Allah, üstün ve enerjik olandır, hüküm ve hikmet sahibidir
Eğer yüz çevirirlerse kesinlikle Allah, fesat çıkaranları bilir
De fakat: Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda iki taraflı (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (öteki) bir kısmımızı Rabler edinmeyelimEğer yeniden yüz çevirirlerse, deyin ancak: Şahid olun, biz doğrusu Müslümanlarız
Ey Kitap Ehli, İbrahim konusunda ne diye çekişip tartışıyorsunuz? Tevrat da, İncil de ancak ondan sonra indirilmiştir gerçi akıl erdirmeyecek misiniz?
İşte sizler böylesiniz; (diyelim oysa) hakkında bilginiz olan şeyde tartıştınız, fakat hiç bilginiz olmayan bir konuda ne diye tartışıpduruyorsunuz? Fakat Allah bilir, sizler bilmezsiniz
İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyandı: oysa, O hanif (muvahhid) bir Müslümandı, müşriklerden de değildi
Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir Allah, mü'minlerin velisidir
Kitap Ehlinden bir grup, sizi şaşırtıp saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıpsaptırırlar da şuuruna varmazlar
Ey Kitap Ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?
Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor ve bildiğiniz halde hakkı gizliyorsunuz?
Kitap Ehlinden bir bölümü, dedi fakat: İman edenlere inene gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise red edin Şayet onlar da dönerler
Ve sizin dininize uyanlardan başkasına inanıp güvenmeyinDe oysa: Şüphesiz dürüst yol Allah'ın doğruca yoludur Size verilenin bir benzeri birine (İslam peygamberine) veriliyor veya Rabbinizin Katında onlar (Müslümanlar) size aleyhinde deliller getiriyorlar, diye mi (bu telaşınız?) De fakat: Şüphesiz 'lütuf ve ihsan (fazl)' Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir Allah (rahmeti) geniş olandır, bilendir
O, kime dilerse rahmetini tayin eder, Allah büyük 'lütuf ve ihsan (fazl)' sahibidir
Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar itimat bıraksan onu sana geri verir; öylesi de vardır oysa, ona bir dinar emanet bıraksan, sen, onun tepesine dikilip durmadıkça onu sana ödemez Bu onların ümmiler (zayıf ve bilgisizler veya Ehli Kitap olmayanlar) konusunda üzerinizde bir yol (mesuliyet) yokturdemiş olmalarındandır Fakat kendileri (gerçeği) bildikleri halde Allah'a aleyhinde yalan söylemektedirler
Hayır; kim ahdine vefa eder ve sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever
Allah'ın ahdini ve yeminlerini eksik bir değere karşılık satanlar İşte onlar; onlar için ahirette hiçbir pay yoktur, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz Ve onlar için acı bir azap vardır
Onlardan öyleleri vardır oysa, dillerini kitaba içten eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye Oysa o kitaptan değildir Bu Allah Katındandırderler Ancak o, Allah Katından değildir Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler
Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine kitabı, hükmü ve peygamberliği verdikten, sonradan insanlara: Allah'ı bırakıp bana kulluk edindeme (hakkı ve yetki)si yoktur Fakat o, Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz kitaba göre Rabbaniler olunuz (deme görevindedir)
O, melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez Siz, Müslüman olduktan sonradan, size küfrü mü emredecek?
Hani Allah peygamberlerden 'emin bir söz (misak)' almıştı: Andolsun size kitap ve hikmetten verip sonradan size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınızDemişti ki: Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?Onlar: İkrar ettikdemişlerdi de Öyleyse şahid olun, Ben de sizinle birlikte şahid olanlardanımdemişti
Artık kim bundan sonradan yüz çevirirse, onlar fasık olanlardır
Peki onlar, Allah'ın dininden diğer bir din mi arıyorlar? Ama göklerde ve yerde her ne varsa istese de, istemese de O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülmektedirler
De ama: Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik Onlardan hiçbiri arasında ayrılık gözetmeyiz Ve biz O'na teslim olmuşlarız
Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez O, ahirette de kayba uğrayanlardandır
Kendilerine anlaşılır biçimde belgeler geldiği ve elçinin adalet olduğuna şahid oldukları halde, imanlarından sonradan küfre sapan bir kavmi Allah nasıl hidayete erdirir? Allah, zulmeden bir kavmi hidayete erdirmez
İşte bunların cezası, Allah'ın meleklerin ve tüm insanların lanetlerinin üstüne olmasıdır
İçinde temelli olarak kalıcıdırlar Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler
Fakat bundan sonradan tevbe edenler, 'salih olarak davrananlar' diğer Çünkü Allah, sahiden bağışlayandır, esirgeyendir
Doğrusu, imanlarından daha sonra inkar edenler, sonra inkarlarını arttıranlar; bunların tevbeleri elbette kabul edilmez İşte bunlar, sapıkların ta kendileridir
Şüphesiz küfredip kafir olarak ölenler, bunların hiçbirisinden, yeryüzü dolusu altını olsa bunu fidye olarak verse de kesin olarak kabul edilmez Onlar için acı bir cefa vardır ve onların yardımcıları yoktur
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar katiyen iyiliğe eremezsiniz Her ne infak ederseniz, kuşkusuz Allah onu bilir
Tevrat indirilmeden evvel, İsrail'in kendine haram kıldıklarından başka, İsrailoğullarına bütün yiyecekler helal idi De ki: Şu halde eğer doğruysanız, Tevrat'ı getirin de onu okuyun
Artık bundan daha sonra kim Allah'a aleyhinde yalan uydurup iftira düzerse, işte onlar, acımasız olanlardır
De fakat: Allah dürüst söyledi Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim'in dinine uyun O, müşriklerden değildi
Gerçek şu ki, halk müziği için ilk kurulan Konut, Bekke (Mekke) de, o, kutlu ve bütün ırk (alemler) için hidayet olan (Ka'be)dir
Orada apaçık ayetler (ve) İbrahim'in makamı vardır Kim oraya girerse o güvenliktedir Ona bir yol bulup baskı yetirenlerin Ev'i haccetmesi Allah'ın ahali üzerindeki hakkıdır Kim de red ederse, kuşkusuz, Allah alemlere karşısında fakir olmayandır
De ama: Ey Kitap Ehli, Allah yaptıklarınıza şahid iken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?
De fakat: Ey Kitap Ehli, sizler şahidler olduğunuz halde, ne diye iman edenleri Allah yolundan onda bir çarpıklık bulmaya yeltenerek çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan dikkatsiz değildir
Ey iman edenler, eğer kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba boyun eğecek olursanız, sizi imanınızdan sonradan yeniden küfre döndürürler
Allah'ın ayetleri size okunuyorken ve O'nun elçisi içinizdeyken nasıl oluyor da red ediyorsunuz? Kim Allah'a sımsıkı tutunursa, bundan böyle elbette o, direkt olarak olan bir yola iletilmiştir
Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkupsakınmak gerekiyorsa öylece korkupsakının ve siz, oysa Müslüman olmaktan başka (bir din ve tavır üzerinde) ölmeyin *