AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Ali Baki Kimdir Hayatı,Ali Baki eserleri

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Ali Sonsuz türkü sözleri,Ali Sonsuz yaşamı,Ali Sonsuz biyografisi,Ali Baki türküleri
Ali Sonsuz
1897–1956 Merzifon ’un Harız (şimdiki adı Gümüştepe) köyünde doğdu Babası, devrinin büyük aşıklarından Sıdkı Baba, annesi Alaca ’nın İmadhöyüğü köyünden Hatice ’dir
Bin üç yüz on üçte dünyaya geldim
On iki yaşımda ben yetim kaldım
Sinnim on yedide bir mahlas aldım
Şuaradan Sıdkı Baba oğluyum
Ali Sonsuz ’nin çocukluğu köyde geçti Ilk eğitimi babası ve aralıksız gidip geldiği Hacı Bektaş Dergahından aldı Sıdkı Baba ’nın Hacı Bektaş Dergahında aldığı eğitim, misyon ve şairliği düşünüldüğünde, Ali Ölümsüz ’nin babasından aldığı eğitimin derecesini anlaşılabilir
Ali Ebedi ’nin daha ilk gençliğinden itibaren içlerinde Yanbolulu Ali Türabi Baba da almak üzere birçok diğer aşıkşairin eserlerini kaleme alıp anını tutması, kendi şiirlerini kendi eliyle yazarak cönkler oluşturması, şiirlerinde ortaya çıkar dilinde Arapça Farsça kelimelerin yanında, bazı ayetlerinde geçmesi onun aldığı eğitimin düzeyi açısından tatmin edici kanıt sayılır
Bunun yanına şairlik eğitimi de Sıdkı Baba kadar verilmiştir Çoğu süre babasının yanında oluşu, hatta onunla doğu cephesine gönüllü alaya katılarak gitmesi, bazı seyahatlerde bile yanından ayrılmayışı, gittiği yerlerde ve özellikle inanç merkezli yerlerde birçok aşıkla karşılaşması şüphesiz şairliğinin ilerlemesinde etkin olmuştur
1915 yılı buhranlarında, kendisi de şair olan Şeyh Cemaleddin Çelebi başkanlığında oluşturulan Gönüllü Mücahidin Alayına, babası yüzbaşı rütbesiyle, kendisi de babasının yanına bu alaya katılarak, doğu cephesine gitti
Ali Sonsuz, askerliğini Amasya ’da yaptı Askerlikte terzilik ve marangozluk öğrendi Askerlik dönüşü Harız ’da terziliği, yaşlılık ve hastalığı nedeniyle takatten kesilinceye dek de marangozluğu sürdürdü
Babasının bazı gezilerine katıldı Bulunduğu baştan bilgisi ve hilmi ile öne çıktı Gerçeği ve sahip olduğu düşüncesini dobra dobra savunmuş yeri geldiğinde bunu çekinmeden açıklama etti Insanlar tarafından sevildi, yüksek derecede hürmet duyuldu Bu özellikleri yaşayanlarca iltifat ile anlatılmaktadır Hizmet anlayışı ile köyünde fahri imamlık yapıp, ayini cemde yer aldı Köy ve insanlık lehine olan oluşumlarda yer aldı Kendi köyünden Safiye ile yaptığı evlilikten 3 erkek 3 kız 6 çocuğu oldu Soyadı kanunundan sonradan Gül soyadını aldılar
Son yıllarında rahatsızlandı ve Adana ’da görevli olan oğlu Muhsin Gül ’ün yanında gitti 1956 yılı Aralık ayı sonunda Harız ’da vefat etti Sözlü vasiyeti gereği köy mezarlığı haricinde Göğce Dede tepesinde toprağa verildi Kendisi gibi şair olan küçük kardeşi Hamdullah ’ın mezarı da buradadır
Ali Ebedi, öteki şairlerin yanında kendi şiirlerini de yazarak biraraya topladı Divanı Ali Sonsuz adıyla 3 defterden oluşan ve 1000 ’in üzerinde olan şiirlerinin oğlu Muhsin Gül göre yayını tasarlanmaktadır
Kerem Eyle adlı birincil şiirini 17 yaşında yazdı
Millet edebiyatı geleneğinde görülen »bade« kavramı AleviBektaşi edebiyatında daha çok »dolu« olarak geçmektedir Bu boyutuyla »batmış« içme durumu Ali Sonsuz ’de de gündeme gelmektedir Bu durumu bir takım şiirlerinde şöyle dile getirmektedir:
Tarikat babında açtı yolumu
Desti paki ile sundu dolumu
Marifete doğru açtım kolumu
Çektim bu sineme gerçeklik aldım
Koydu mahlasımı hem Ali Ebedi
Şükür maksuduma kıldı mülaki
Hak yolunda yoldaş eyledi aşkı
On yedi yaşımda icazet aldım
Doluyu, Merzifon ’un ulularından Horasan kökenli Piri Baba elinden aldığını şiirlerinde işlemektedir
Piri Baba Sultan girdi düşüme
Ellerinden batmış sundu bu gece
Muhabbet levhasın taktı döşüme
Gönül hanesine kondu bu gece
Çöğür ve cura çalan Ali Ebedi, şiirlerinde, tasavvufun yanına sevda, doğa, (bilhassa gizli düşünceye) hiciv konularıyla birlikte derhal her konuyu işlemiştir Koşma (11 ’li) ve semai (8 ’li) türünde şiir yazmıştır
Şiirleri genelde 5 dörtlükten oluşan Ali Baki, bunun yanına 3, 7 ya da 9 dörtlükten oluşan örnekler de vermiştir
Eserleri:
Kerem Eyle
Tamire muhtacım şahım efendim
Düzelt kamburumu yon kerem eyle
Aşkın kapısın aç çözüver bendim
Olmasın yüreğim hun kerem eyle
Baltadan çıkmayım sürersen rende
Bu mürde kalbimi edersin dinç
Himmetin bahrine gark olam ben de
Bu aşkın badesin sun kerem eyle
İntizar çektirme uzundur yollar
Bekliyor ben gibi nice bin kullar
Nevbahar erişsin açılsın güller
Gönül bahçesine kon kerem eyle
Herkesi dahili irfan edersin
Sevdiğine lutfun ihsan edersin
Niçün benden böyle nihan edersin
Bana da yönünü dön kerem eyle
Firkatın narına eyleme ihrak
Benide kapında gel eyle çırak
Bu Ali Baki ’nin haline bir bak
Hasretle geçmiyor gün kerem eyle
Olmayınca
Aşıka dünyanın zevki görünmez
Sineye çekmeye yar olmayınca
Muhabbet libasın kimse giyemez
Yargı aşkı kalbinde var olmayınca
Aramayan isteğini bulamaz
Gönül arzusuna vasıl olamaz
Pervane dünyadan tat alamaz
Cismini yakmaya nar olmayınca
Leyla halk müziği olmasa Mecnun olmazdı
Şirinsiz Ferhat da kaya delmezdi
Güllerin kıymetin kimse bilmezdi
Gülşende bülbüli çeper olmayınca
Takdirde olacak olur kaçılmaz
Güneş doğmayınca ziya saçılmaz
Aşkın bahçesinde güller açılmaz
Etrafın çevirmiş har olmayınca
Dertli olan derdin tabibe deşer
Aşık olan aşkın narında pişer
Ali Baki böyle aşka mı düşer
Nitekim ucunda kar olmayınca
Güzel
Sevdana düşeli bin parelendim
Kurudu çeşmimin yaşları hoş
Gamzen oku değdi çok yaralandım
Sızılar bağrımın başları hoş
Aşkınla eseri birahane oldum
Yandım ateşine pervane oldum
Al tımarhanene ane oldum
Görür Görmez o hilal kaşları güzel
Ali Sonsuz derdim gelmez beyana
Hasretinle bağrım döndü biryana
Yeter kar eyledi gayri bu cana
Adûnun attığı taşları hoş
Bizim
Masiva libasın soyunduk attık
Agnostik gedamız bayımız bizim
Ar iffet kalasın bir aşka sattık
Münevver günümüz ayımız bizim
Erenler yoluna gönül katarız
Tuttuğumuz yolu sağlam tutarız
Aşk ile ağyara teber atarız
Kurulu okumuz yayımız bizim
Gönül sevdalıdır her dem ağlarız
Günbegün dert ile sine dağlarız
Alemde başımız bire bağlarız
Birdir iki olmaz sayımız bizim
Can gözüyle adalet cemale bakarız
Adalet için bağrımız nara yakarız
Ağırbaşlı görünürüz coşkun akarız
Ummana karışır çayımız bizim
Erenlerden giydik aşkın libasın
Gülistan eyledik gönül yaylasın
Ali Baki duyduk hakkın nidasın
İlla dedik yoktur la ’yımız bizim *
 
Ali Sonsuz, 1897 yılında Gümüştepe köyünde doğmuş, Sıdkı Baba'nın oğlu olan ünlü bir şairdir. Babasından aldığı eğitim sayesinde şiirlerini kendi eliyle yazarak bir araya toplamış ve Divanı Ali Sonsuz adıyla topladığı 1000'den fazla şiiri bulunmaktadır. Şiirlerinde genellikle Alevi-Bektaşi geleneğine ait motifleri işleyen Ali Sonsuz'un en bilinen eserleri arasında "Kerem Eyle", "Olmayınca", "Güzel" ve "Bizim" gibi şiirleri vardır.

Ali Sonsuz'un yaşamı boyunca mücadeleci bir kişiliğe sahip olduğu, aşk, doğa, sevda gibi konuları işlediği, çöğür ve cura çalarak şiirlerine derinlik kattığı ve geleneksel Türk şiiri türleri olan koşma ve semai türlerinde eserler ürettiği belirtilmektedir. Şiirlerinde genellikle 5 dörtlükten oluşan yapıya sahip olmakla birlikte 3, 7 ve 9 dörtlükten oluşan örnekler de verdiği ifade edilmektedir.

Ali Sonsuz'un edebi kişiliği, şairliği ve yaşamı hakkında detaylı bilgilere verdiğiniz metin de geniş bir şekilde ele alınmıştır. Şiirlerindeki aşk, sabır, inanç ve aidiyet duygularının yanı sıra, toplumsal değerlere ve doğaya olan saygısının da ön plana çıktığı görülmektedir. Doğduğu köy olan Gümüştepe'nin kültürü ve yaşam tarzının da onun şiirlerinde etkili olduğu belirtilmiştir.
 
Geri
Üst