AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Hoş Geldin!

Bize kaydolarak topluluğumuzun diğer üyeleriyle tartışabilir, paylaşabilir ve özel mesaj gönderebilirsiniz.

Şimdi Kaydolun!

Alexandre Dumas (oğul)

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Admin

Yönetici
Site Sorumlusu
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
265.242
Çözümler
4
Tepkime puanı
1
Puan
38
Alexandre Dumas (oğul) Biyografisi
Alexandre Dumas (oğul), 27 Temmuz 1824 tarihinde yazar Alexandre Dumas (Baba)’ın, bir kadın terzisi olan annesi Marie-Catherine Labay’dan evlilik dışı oğlu olarak doğdu. Kendisi ile aynı adı taşıyan babası da tanınmış bir yazar olduğundan, isminin başına oğul sözcüğü getirilerek anılır. Alexandre Dumas’ı, babası 1831 yılında resmi oğlu olarak tanıdı ve iyi bir eğitim görmesini sağladı. Institution Goubaux ve College Bourbon’da eğitimn düşkünlüğü yüzünden, okulu terk etti ve yazmaya başladı. Sadece yazdığı ve çalışmadığı için, maddi sıkıntılar yaşamaya başladı. İlk romanı; Kamelyalı Kadın ile ünlendi.
1844 yılında eşinden ayrılan babasıyla yaşamak için Saint-Germain-en-Laye’ye taşındı. Burada zengin erkeklerle beraberlikler yaşayan Marie Duplessis ile tanıştı. Bu kadın, Alexandre Dumas (oğul)’ın başyapıtı olacak “Kamelyalı Kadın” (“La dame aux camélias”) isimli romana ilham kaynağı oldu. 1852’de bu romanı sahneye konduğunda asıl ilgi sahasının tiyatro olduğunu anladı. 1847’de bir şiir kitabı çıkardı.
Alexandre Dumas (oğul), kazandığı para ile borçlarının bir kısmını kapattı ve annesine maddi yardımda bulundu.
Alexandre Dumas (oğul), yazım hayatına şiir ve romanla başlasa da daha çok piyes yazmaya ilgi duymuştur. Târihî oyunlar ve romanlar yazan babasından ayrı bir yol tutarak oyunlarında yaşadığı dönemi ele aldı. Sahneye büyük başarıyla aktardığı oyunlarıyla daha ünlü oldu. Fa yazarlığından da vazgeçmedi.
Dumas günümüze önemini koruyarak kalan tek eseri Kamelyalı Kadın’da Paris’in kibar fahişelerinden birinin umutsuz aşk macerası çerçevesinde, güçlü kişilikler yaratıyor, kişilerine romantik tiyatro geleneğinin hoşgörüsü içinde yaklaşıyordu. Ancak daha sonraki oyunlarında tiyatroyu ahlaki ilkeleri korumak ve topluma yerleştirmek amacıyla kullanan bir tutum izledi. Evlilik, evlilik dışı ilişkiler yine ana temaları arasında olmakla birlikte, bu kez aile yapısını bozan etkenleri şiddetle eleştiriyor, ailedeki çözülmeyi engelleyerek toplumsal birliği korumaya çabalıyordu. Bu oyunlar, güçlü kurguları ve canlı diyaloglarıyla döneminde tutulmuş olmakla birlikte, eğitim bilimciler ve eğitimciler onun ahlâkçı oyunlarından övgüyle bahsederken bazıları tarafından da “ders verir” tavırlarından ötürü eleştirilmiştir.
Evlilik dışı bir çocuk olması onun kişiliği, düşünceleri ve eserleri üzerinde derin bir iz bıraktı. Yasak aşkların ve gayri meşru evliliklerin babasının yıkımına yol açtığını görerek oyunlarında ailenin ve evliliğin kutsallığını işledi.
Evli bir kadın olan Nadeja Naryschkine ile gizli bir ilişki yaşaması ve bu beraberlikten 1860 yılında, bir kız çocuğu olması sonucu 1864 yılında, çocuğunun annesi ile evlendi. Karısının ölümünden sonra, sekiz yıllık metresi Henriette Régnier ile evlendi.
1874 yılında, Academie française’e kabul edilen Alexandre Dumas (oğul), 1894 yılında da ” Legion d’Honneur” ile ödüllendirildi. Birçok eseri Halid Ziya Uşaklıgil, Mahmud Şevket Paşa ve Ahmet Mithat Efendi gibi yazarlar tarafından Türkçeye çevrildi.
Alexandre Dumas (oğul), 27 Kasım 1895 tarihinde Fransa’nın Marly-leRoi şehirinde 71 yaşında öldü. Paris’teki Cimetiere de Montmartre’e mezarlığına gömüldü.
Ünlü Sözleri : Aile bağları o kadar ağırdır ki taşımak için iki kişi gerekir; hatta üç. Aşkta yazı yazmak tehlikeli olduğu kadar gereksizdir de. Kadınlar sevmedikleri adama hiç acımazlar. Kararlar yılan balığına benzer kolayca yakalanırlar; ama tutulması zordur. Para iyi bir hizmetçi, kötü bir öğretmendir. Yaşlanınca kolay heyecanlanılmaz.
Eserlerinden Bazıları : Kamelyalı Kadın (1848) Gayrimeşrû Çocuk (1858) Para Meselesi (1857) Yabancı Kadın (1876) Kibar Yosmalar Maznunun Hatıraları Karımı Niçin Ödürdüm (Clemencau Davası) Yarım Dünya Savurgan Bir Baba Füruzan
 
Alexandre Dumas (oğul), ünlü yazar Alexandre Dumas'ın oğludur ve 27 Temmuz 1824 tarihinde Marie-Catherine Labay ile evlilik dışı olarak dünyaya gelmiştir. Babası tarafından resmiyet kazanmasıyla iyi bir eğitim almış ve yazmaya başlamıştır. İlk önemli eseri "Kamelyalı Kadın" ile tanınmıştır.

Dumas, babasıyla yaşamak için taşındığı yerde Marie Duplessis ile tanışmıştır. Bu tanışma, "Kamelyalı Kadın" romanının ilham kaynağı olmuştur. Roman tiyatroya uyarlandığında, tiyatro alanına ilgi duyduğunu fark etmiştir. Sahneye de birçok başarılı oyun sığdırmıştır.

Maddi sıkıntılar çektiği dönemlerde kazandığı parayla borçlarını ödemiş ve annesine destek olmuştur. Dumas, aile yapısını ve evliliği sıkça işlediği eserlerinde ahlaki değerlere önem vermiş ve toplumsal düzeni korumaya çalışmıştır.

Özel hayatında ise evli bir kadınla yaşadığı ilişkiden bir kız çocuğu olmuş ve daha sonra bu kadınla evlenmiştir. Karısının ölümünden sonra ise uzun süreli bir ilişkisi olan Henriette Régnier ile evlenmiştir. 1874 yılında Academie française'e kabul edilen Alexandre Dumas (oğul), 1894 yılında "Legion d’Honneur" ile ödüllendirilmiştir.

71 yaşında hayatını kaybeden Alexandre Dumas (oğul), Marly-le-Roi'de defnedilmiştir. Mezarı Paris'teki Cimetiere de Montmartre’de bulunmaktadır. Eserleri, Türk yazarlar tarafından da Türkçe'ye çevrilmıştır ve dilimizde de tanınmaktadır.

Dumas'ın ünlü sözlerinden bazıları da aile bağları, aşk, para ve yaşlanma gibi konuları ele almaktadır. Eserlerinden bazıları ise "Gayrimeşrû Çocuk", "Para Meselesi", "Yabancı Kadın", "Karımı Niçin Ödürdüm (Clemencau Davası)" gibi önemli eserlerdir.
 
Geri
Üst