AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Aksarayın Hikayesi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Aksaray hikayeleri
Aksaray adı nereden gelmiştir
Aksaray ilinin hikayesi
Aksaray'ın adının ilk olarak I Hattuşili ye ait eski Hitit metinlerinde geçen Nenessa (Nenossos) olduğu sanılmaktadır MÖ 718 yılında Yeni Asur kralı II Sargon ödenti vermeyi durduran ve Muşkili Mita (Frig kralı Midas) ile Kargamış Kralı Pisiris ile işbirliğine giren Şinukhtulu Kiaki'ye karşı Tabal seferi başlatmıştır
Aksaray İli yakınlarında olduğu düşünülen bu kentin adı, eski Asur metinlerinde Şinakhatum olarak geçmektedirSefer sonucunda Kiakki'nin egemenliği sona ermiş Şinukhtu kenti Atunalı Kurti'nin yönetimine bırakılmıştır Aksaray Merkezinde yer alan Hitit hiyeroğlifli stelde adeta Aksaray'ın Geç Hitit dönemindeki Şinukhtu kenti olduğuna desteklemektedir
Persler bölgeyi işgal ettiklerinde Hoş atlar ülkesimanasına gelen CAPPADOCIAadını bu bölgeye vermişlerdir Garsauraolarak tanıdık Aksaray'a MÖ 42'de son Kapadokya Kralı Archelaos kendi namına atfen KoloneaArchelaisadını vermiştir Orta Çağlarda, Bizans Döneminde bu adın Taxarabiçiminde değiştiği izlenir En eski Selçuknamelerde Aksera, Aksarasözcükleri kentin adı olarak kullanılmıştır Aksaray'da büyük evliyalar yetişmesinden dolayı bir adı da Sıcacıki Sülehadır Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bu kenti, Piga Helenaolarak nitelemiştir
Aksaraynamına dair rivayetler şöyledir;
KuytuüsBaşarı
Haçlı seferleri sırasında II Kılıçarslan başkent Konya dışında askeri bir üs kurmayı düşünür Bunun için de günümüzdeki Aksaray'ı seçer Şehri sağlam surlarla, medrese, cami, hastane, bedesten vb kamu yapılarıyla süsler Her zafer dönüşünde Aksaray'a uğrar, şenlikleri burada başlatır Şehire de Galibiyet Yurdumanasında GIZLIÜSBAŞARIadını verir
DarüsSüleha
Kılıçarslan burayı öyle fazla sevmektedir oysa, kötü niyetli kişilerin bu kente giremeyeceğine dair bir ferman Çıkartır Kabahat işleyenin derhal başı vurulacaktır Evliya Çelebi'nin anlattığına kadar bu amaçla sarayın giriş kapısının iki yanına tunçtan iki aslan heykeli yaptırır Bunlar şehre gözcülük eder, fena niyetli kişiler kente girdiklerinde aslanlar ağızlarından çıkardıkları alevlerle onları yakar, kül ederler Bu yüzden iyilerin, doğruların, salihlerin yaşadığı Aksaray'a iyilerin yurdu, Salihlerin yurduanlamına gelen GIZLIÜSSÜLEHAadı verilmiştir
Ah Saray Aksaray
Bir Zamanlar Selçuklu sultanlarından birinin fazla sevdiği kızı hastaIanır Ülkenin bütün hekimleri saraya çağırılır, fakat hastalığın sebebi anlaşıla*maz Kızın Ah Sarayiniltileri odalarda akustik*lanmaktadır o sırada saraya derviş kılıklı bir adam kazanç Sultan‘dan müsade alıp hastayı görür, konuşturur, nabzını dinler Sevda kelimeleri geçtikçe kızın nabzının hızlandığını görür Kızın kime sevdalı olduğunu, onun nerede yaşadığını öğrenir Kız saraydan kurtulup sevdiğine kavuşamayacağını düşündükçe Ah Saraydiye inlemektedir Derviş, sultanın huzuruna çıkar Sultana:
Sultanım gözdenizin kurtulmasını ister misiniz? diye sorar Sultan:
Evet, onun yaşaması, benim yaşamamdır,der Derviş öğrendiklerini Sultana anlatır, hastalığın dermanının iki sevdalının evlendirilmesi olduğunu söyler
Rivayetlere tarafından delikanlıyı buldurtur, getirtir Nikah, dernek kurulur Bundan sonra Ah Sarayiniltileri AKSARAYa dönüşür *
 
Aksaray hikayesinin kökeni oldukça zengin ve ilginç görünmektedir. Adının ilk olarak I. Hattuşili'ye ait eski Hitit metinlerinde geçen Nenessa (Nenossos) olduğu düşünülmektedir. M.Ö. 718 yılında Yeni Asur kralı II. Sargon, ödenti vermeyi durduran ve Frig kralı Midas ile işbirliğine girerek Tabal seferi başlatan Şinukhtulu Kiaki'ye karşı harekete geçmiştir. Bu kente eski Asur metinlerinde Şinakhatum olarak geçmektedir. Persler bölgeyi işgal ettiklerinde ise Cappadocia olarak adlandırmışlardır.

Ortaçağda, Bizans döneminde bu adın Taxara şeklinde değiştiği izlenirken, Selçuklu dönemlerinde ise Aksera, Aksara şeklinde kullanılmıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Aksaray'ı Piga Helena olarak nitelendirmiştir. Ayrıca, Aksaray'da büyük evliyalar yetişmesinden dolayı Şıcacıklı Süleyman adıyla da anılmıştır.

Rivayetlere göre, Aksaray'ın adından bazı hikayeler de mevcuttur. Örneğin, II. Kılıçarslan zamanında kurulan askeri üs ve galibiyetler sonrasında Gızlıüşbaşarı adı verildiği söylenmektedir. Ayrıca, Kılıçarslan'ın Aksaray'ı çok sevdiği ve kötü niyetli kişilerin giremeyeceği bir şehir yarattığı anlatılmaktadır. Bu sebeple Aksaray'a Gızlıüşsüleha adının verildiği rivayet edilir.

Başka bir hikayeye göre ise, bir zamanlar Selçuklu sultanlarından birinin hastalanan kızı için bulunamayan çareyi derviş kılıklı bir adamın getirdiği bilgilerde bulmuştur. Bu hikayeye göre, kızın sevdiği kişiye kavuşamayacağı düşüncesiyle "Ah Saray" diyerek inlediği ve bu nedenle Aksaray adının ortaya çıktığı söylenmektedir.

Tüm bu hikayeler ve rivayetler, Aksaray'ın geçmişine ve adının kökenlerine dair farklı bakış açıları sunmaktadır, şehrin zengin kültürel ve tarihsel dokusuna derinlik katmaktadır. Bu hikayeler, Aksaray'ın ilginç ve çeşitli yönlerini gözler önüne sermektedir.
 
Geri
Üst