AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Akrep Zehrindeki Şifa nedir

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Akrep Zehrindeki Şifa
Yaratılış ağacında bulunan her canlının kendine has çarpıcı özellikleri vardır Meselâ akrepler, 50 oC sıcaklığa, 30 oC soğuğa ve takriben bir sene açlık ve susuzluğa dayanabilecek şekilde yaratılmıştır İnsan organizmasının radyasyona direnci 600 rads dolayında iken, akrepler 40 bin ile 150 bin rads arasındaki radyasyonda yaşayabilmektedir Millet için çok tehlikeli olan akrep zehirlerinin bununla birlikte hastalıklara birer şifa vesilesi olabileceğine dâir, günümüzde ilgi çekici araştırma neticeleri yayımlanmaktadır
Akrep, omurgasızlar âleminde Arachnida (omurgasız eklembacaklı) sınıfında yer alır Vücudu, sert yapıdaki kitin tabakasıyla örtülüdür Kuyruğunda zehir iğnesi bulunur Genellikle vücudun ön kısmının bütün ortasında iki adet, yanlarda da 25 çift göz yer alan akreplerin gözsüz türleri de vardır Karın kısmı anlık titreşimleri algılamaya yarayan ince tüylerle, bacaklar ve vücudu ise dokunmaya sağduyu daha kalın tüylerle donatılmıştır İçerisinde bağırsağı ihtiva eden vücudun son kısmı her ne kadar akrebin kuyruğu olarak biliniyorsa da, aslında karın kısmının daralan uzantısıdır Kuyruğu zehir keseciklerini, bezlerini ve zehri boşaltmaya yarayan bir iğneyi taşıyacak şekilde yaratılmıştır Ağzın önünde, besinleri çiğnemeye ve parçalamaya yarayan bir çift minik zehir çengeli bulunmaktadır
Bugün dünyada boyları 1,3 cm'den 22 cm'ye değin değişen takriben 1300 değin akrep türü vardır En uzun akrep türü (Hadogenes troglodytes) Afrika'da, yaygın dağılış bildiren Hadrurus cinsi akrepler ise Amerika'da yaşar Akrepler, karla astarlı yerlerde kış uykusuna yatarak, verimsiz yerlerde ise yazları uykuda ya da çok yavaş hareket ederek hayatlarını sürdürürler Çoğunlukla yalnız yaşamayı seven akrepler, gün içinde saklanır, geceleri ise ortaya çıkarak avlanır Bir Takım türleri taşların aşağı, duvar yarıklarında, kurumuş ağaç kabukları aşağıda, bazıları ise yer altında kazdıkları dehlizlerde yaşamaktadır Grup hâlinde yaşayıp yiyeceklerini ve yuvalarını paylaşan türleri de vardır Akreplerin geçmişi fazla eskilere dayanmaktadır Takriben 425450 bin yıllık taşlarda akrep fosillerine rastlanmıştır Üç hafta bir buz kalıbında dondurulan akrebin, buz eritildiğinde hiçbir şey olmamışçasına yürüyüp adi hayatına devam ettiği görülmüştür
Akrepler avlarını kapan kurarak yakalar Akrepler, her türlü böcek, örümcek, kırkayak yiyebildiği gibi, kendi türlerini de yiyebilir Bir Takım büyük akrepler; kertenkele, yılan ve fare gibi omurgalı hayvanların yavrularını da yiyebilir Akrepler, ağızlarının önünde yer alan zehir çengelleri ile avını yakalar Gerektiğinde avına zehir enjekte ederek felç eder Akreplere avının büyüklüğüne tarafından zehir enjekte edebilme kabiliyeti bahşedilmiştir Av eğer küçükse ilk kez 'prevenom' denilen açık renkli transparan hafif bir zehir salgılar, eğer av direnmeye devam ederse, bu kere daha koyu ve tesirli ikinci bir zehir salgılar sonra av durağan kaldığında, asit salgılayarak avın dokularını eritir Akrep zehrinin terkibi ve tesiri, akreplerin türüne tarafından değişir Akrep zehri; tuzlu karışımları, ufak moleküller, peptid ve proteinlerden meydana gelir Peptidlerin özelliği emin maksatlara kadar değişmektedir Kimisi omurgasızlarda, kimisi omurgalılarda, kimisi de her ikisinde de tesirlidir Bu zehir, avın asap sisteminin fonksiyonunu yerine getirememesine (depolarizasyon) sebep olur Sıradan 35 sene yaşayabilen akreplerin bazı türleri, hayatlarını 1015 sene devam ettirebilir
Akrebin intihar ettiği iddiası ne değin dürüst?
Akrebin etrafı ateşle çevrildiğinde kendini sokarak intihar ettiği zannedilir Fransız analist Max Vachon tarafından yapılan lâboratuvar deneylerinde şunlar gözlenmiştir: Akrebin etrafı ateşle çevrildiğinde, meydana gelen yüksek sıcaklık, su kaybına ve akrebin vücudundaki proteinlerin yapısının bozulmasına sebep olmaktadır; bir vakit sonradan akrep buna dayanamayıp ölmektedir Sıcaklık arttıkça, akrep öndeki kıskaç ve arka kuyruğunu vücuduna içten yaklaştırmaya başlar ve zehirli iğnenin bulunduğu kuyruk akrebin vücuduna temas eder Bu sebeple akrebin kendisini sokarak intihar ettiği zannedilir
Zehirdeki şifa
İsrail'de yaşamış sarıakrebin zehri, beyin kanserinin tedavisinde kullanılmaktadır Zehirde bulunan bir madde hastaya enjekte edildikten daha sonra bu maddenin 'glioma' adı verilen kanser hücrelerini sarmaladığı ve radyasyona maruz bırakıldığında da kanser hücrelerinin öldüğü görülmüştür Konu ile konu ile ilgili incelemeler devam etmektedir Yeniden yapılan araştırmalar neticesinde Orta Amerika'da yaşamış 'Centruroides margaritatus' isimli akrebin zehrinin bypas ameliyatlarının başarı nispetini artırdığı tespit edilmiştir 'Neointimal hyperplasia' denilen bypas ameliyatı ardından damarların tıkanmasına sebep olan hücreli çoğalması, ameliyatların başarısızlıkla neticelenmesine sebep olmaktadır Lâboratuvar araştırmaları neticesinde, akrepten alınan margatoksin isimli zehrin, bypas ameliyatı sonrası meydana gelen bu hücreli çoğalmasını önlemeye vesile olduğu görülmüştür
Dr Bawaskar, meşhur tıp dergisi 'Lancet'in 2007 Kasım sayısında, kırmızı akrebin zehrinin genetik bir kalb rahatsızlığı olan Brugada sendromunun iyileşmesine vesile olduğu belirtilmiştir Brugada sendromu, sağlıklı görünen genç insanlarda kalb ritimlerinde düzensizliklere ve âni ölümlere sebep olan irsi bir hastalıktır Kendi özel hastanesinde araştırma yapan Bawaskar, çalışmasında hâdiseyi şöyle anlatmaktadır: Kırmızı akrep göre sokulmuş 10 yaşında bir hasta, Haziran 2005'te hastaneye getirildi Nabzı çok zayıftı ve dakikada 188 kere atıyordu Sistolik tansiyon 70 mmHg iken, solunum, dakikada 60 nefesti Derin nefes bölge hastanın solunum sesleri kabalaşmıştı Hastaya zorunlu tedavi yapıldı 12 saatte akciğer ödemi, 36 saatte kalb çarpıntısı (taşikardi) giderildi Kan testleri normalleşti bununla birlikte hasta, 3660 saatleri arası alev belirtisi olmadığı hâlde ELEKTROKARDIYOGRAM bulguları Brugada sendromunu gösterdi 72 saatte belirtiler giderildi ve hasta 4 gününde taburcu edildi Kontrole çağrıldığı hâlde gelmeyen hasta, Ekim 2007'de evinde ziyaret edildi ve hastanın normal ELEKTROKARDIYOGRAM bulgularına sahip olduğu görüldüBrugada sendromu, ELEKTROKARDIYOGRAM'de ST dalgalarının yükselmesi ile karakterize ve âni ölümlere sebep olabilen irsi bir hastalıktır Vakaların % 1030'u kromozom 3'ün üzerinde bulunan ve kalb hücrelerindeki sodyum kanalını yaratıcı proteinlerden biri olan SCN5A (herif V, alfa daha aşağı birimi) genindeki mutasyonlardan kaynaklanmaktadır Mutasyonlar umumiyetle mevcut sodyum miktarını azaltmaktadır Bawaskar'a göre Hindistan'da yaşayan kırmızı akrebin (Mesobuthus tamulus) zehri, sodyum kanallarını aktive ederken potasyum kanallarını bloke eder Neticede fazla ve kalıcı otonom asap sistemi bozukluklarına yol açar Bu bozukluklar geçici parasempatik (istifra, terleme, hipertansiyon ve yürek ritim bozuklukları) ve uzun süreli sempatik (hipertansiyon, çarpıntı, soğuk el ve ayaklar, akciğer ödemi ve şok) belirtiler olarak kendini gösterir Bundan nedeniyle akrep sokması, bir alfaadrenerjik blokerolan prazosin ile çare edilir Bawaskar'a kadar ileride akrep zehrinden elde edilecek ilâçlar, mevcut sodyum miktarını artırarak Brugada sendromunun tedavisine vesile olabilecektir Şimdiye kadar Japonya, Suudi Arabistan, Rusya'da ve çoğu Avrupa ülkesinde görülen bu sendromu içeren hastalar, hayatlarının idamesi için çok pahalı olan kalb içi defibrilatöre (kalbin alışılagelmiş dışı süratli atımını durdurarak, bitmiş alışılagelmiş kalb ritmine dönmesini karşılayan vasıta) ihtiyaç duymaktadır Kalbe yerleştirilen bu âletin hastalara maliyeti fazla yüksektir İleride şayet de akrep zehri, bu hastalığa daha ucuz ve tesirli bir tedavi seçeneği olacaktır Ölüden diriyi diriden ölüyü çıkaran Hayy ve Kayyum olan Cenabı Yargı, akrebin zehrinde şifayı yaratmıştır Kudreti, hikmeti ve şifa vesileleri ölümsüz olan Ulu Yaratıcı'nın akrebin zehrini insanın türlü türlü hastalıklarına şifa yapması, bize, akrebi, zehri, insanı ve hastalığı yaratanın bir olduğunu göstermektedir
Tüm bunlar, akrebin yaratılışındaki hikmetlerin bir bir ortaya çıkmasına vesile olmakta ve Yeryüzünde türlü türlü renklerle; her çeşitten bitki hayvan olarak sizin için yarattığı daha neler neler var! Kesinlikle bunda düşünen kimseler için alınacak ibret var(Nahl 1613) mealindeki âyette buyrulduğu gibi, bilim insanlarını tefekküre ve yeni araştırmalara sevk etmektedir *
 
Akrepler hakkındaki detaylı bilgilendirmeniz ilgi çekici ve bilgi dolu. Akrep zehrindeki şifayı anlatırken, farklı araştırmalardan örnekler ve bilimsel veriler sunduğunuz için teşekkür ederim. Akrep zehrini daha önce tehlikeli olarak gördüğümüz bir madde olarak tanımlarken, şimdi ise hastalıklara şifa olabileceği konusunda bilimsel çalışmaların ilerlediğini görmekteyiz.

Akreplerin yaratılışındaki özelliklerinden bahsederek başladığınız açıklamalar, akreplerin çevreleriyle uyumlu bir şekilde yaşadıklarını ve yaşam savaşlarını kazanabilmek için olağanüstü yeteneklere sahip olduklarını gösteriyor. Örneğin, radyasyona karşı dirençlerinin insanlardan çok daha yüksek olması veya açlık ve susuzluğa dayanabilme yetenekleri, akreplerin doğaya olan adapte olmuşluğunu göstermektedir.

Akreplerin anatomisi, yaşam şekli ve avlanma yöntemleri hakkındaki detaylı anlatımlarınız da oldukça bilgilendirici. Avlarını zehirleyerek yakalama yetenekleri, besin zincirindeki yerleri ve avladıkları canlı türleri hakkında verdiğiniz bilgiler, akreplerin doğadaki önemli rolünü vurgulamaktadır.

Akrebin zehrindeki şifa potansiyeline odaklanarak devam ettiğiniz kısımlar da oldukça ilginç. Özellikle beyin kanseri tedavisinde kullanılan bir madde içeren sarıakrebin zehrinden bahsedilmesi ve bypas ameliyatlarının başarı oranını artırdığı tespit edilen akrebin zehrinden örnek verilmesi, akrep zehrini değerli bir kaynak olarak sunmaktadır.

Son olarak, akrep zehrinden elde edilen ilaçların genetik kalp rahatsızlıklarının tedavisinde potansiyel bir çözüm olabileceği ve akrep zehrindeki şifanın yaratılışındaki hikmetlerin birer işareti olarak kabul edilebileceği vurgulanmış. Bu anlatımlar, akreplerin doğadaki rolünü, yaratılışındaki detaylı planı ve insanlar için potansiyel şifa kaynağı olduğunu detaylı bir şekilde açıklamaktadır.

Güçlü ve detaylı bilgileriniz için teşekkür ederim. Akreplerin doğadaki önemine dair bu detaylı açıklamaların, okuyucuların bilgi seviyelerini artırarak farkındalık yaratmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum.
 
Geri
Üst