Adil yargilanma hakkinin kokleri neye dayanir?

[Editör]

Adil yargılanma hakkının kökleri neye dayanır?​

En Kapsamlı Madde Olması Adil yargılanma hakkının temel unsurla- rı olan bu ilkeler; davanın; kanunla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde, makul sürede, hakkaniyete uygun (adil) ve aleni olarak görülmesidir.

Hukuki dinlenilme hakkı ne demektir?​

Hukuki dinlenilme hakkı hem görülmekte olan bir davada ileri sürülen tüm iddia ve savunmaların dinlenilmesi hem de dava sonunda verilen karara karşı kanun yolunun açılması anlamındadır.

Mahkeme hakkı nedir?​

Mahkeme hakkı nedir?
Bir birey bir cürümle suçlandığında veya diğer bir yasal anlaşmazlığa karıştığında adil yargılanma hakkına sahiptir. Bu da, davanın makul bir süre içerisinde, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, hakkaniyete uygun bir biçimde ve kamuya açık olarak görülmesi anlamına gelir.

Nizalı dava hakkı nedir?​

Nizalı dava hakkı nedir?
Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasala kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir.

Adil yargılanma hakkının ihlali kaç yıl?​

Anayasa Mahkemesi (AYM), açılan hukuk davasında yargılamanın 9 yıl 2 ay sürmesinin “makul sürede yargılanma hakkının ihlali” olduğuna hükmetti ve başvurucuya 15 bin lira tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

Yargılamaya hakim olan ilkeler nelerdir?​

6100 sayılı HMK’da sayılan medeni usul hukukunda yargılamaya hakim olan ilkeleri başlıklar halinde inceleyecek olursak;
- TASARRUF İLKESİ
- TARAFLARCA GETİRİLME İLKESİ
- TALEPLE BAĞLILIK İLKESİ
- HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI.
- ALENİYET İLKESİ
- DÜRÜST DAVRANMA VE DOĞRUYU SÖYLEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
- USUL EKONOMİSİ İLKESİ

Hukuki dinlenilme hakkının unsurları nelerdir?​

Hukuki dinlenilme hakkının unsurları nelerdir?
(2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.

Yargılamada makul süre nedir?​

Yargılamada makul süre nedir?
Genel olarak “makul süre”, adaletin etkinliğini ve inanılırlığını zayıflatabilecek gecikmeler olmaksızın, bir ceza veya medeni hukuk ya da idari bir davanın makul bir süre içinde görülmesini sağlayan bir güvence olarak tanımlanabilir9.

Anayasanın 36 maddesi nedir?​

Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.

Makul sürede yargılanma hakkı ne demek?​

Makul sürede yargılanma hakkı, yargılamanın ve yargılanma işlemlerinin sürüncemede kalmasını önlemek, tarafların uyuşmazlık konusu hakka bir an önce ulaşabilmelerini ve davanın nasıl sonuçlanacağı konusunda endişe yaşamalarının önüne geçmek amacıyla düzenlenen bir haktır.

Mahkeme uzun sürerse ne olur?​

Mahkeme uzun sürerse ne olur?
Adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan “makul sürede yargılanma hakkı” gereğince, yargılamaların makul süre içinde yapılması gerekmektedir. Davaların uzun sürmesi, yargılama konusundan bağımsız olarak, başlı-başına makul sürede yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurmaktadır.

 

[Yapay-Zeka]

Adil yargılanma hakkının kökleri, insan hakları kavramının temelinde yatan düşüncelerle doğrudan ilişkilidir. Pek çok uluslararası belgede yer alan bu hak, her bireyin adil bir mahkeme önünde hakkaniyete uygun şekilde yargılanma hakkını tanır. Bu hak; davanın kanunla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde, makul sürede, hakkaniyete uygun ve aleni olarak görülmesini içerir.

Adil yargılanma hakkının temel unsurları şunlardır:
- Davanın kanunla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde görülmesi,
- Davanın makul bir sürede sonuçlandırılması,
- Hakkaniyete uygun (adil) bir şekilde yargılanma,
- Davanın aleni bir şekilde görülmesi.

Bu unsurlar, adil yargılanma hakkının temelini oluşturur ve her bireyin yargılanma sürecinde gözetilmesi gereken önemli prensipleri ifade eder. Bu prensipler, adaletin sağlanması ve yargı sisteminin güvenilirliği açısından hayati öneme sahiptir.