AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Adil yargilanma hakki ilk olarak hangi anayasa degisikligi?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
119.108
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Adil yargılanma hakkı ilk olarak hangi anayasa değişikliği?​

Bilindiği gibi “adil yargılanma hakkı” AİHS m. 6’da yer almaktadır. Bu hak 03.10.2001 tarihli 4709/14 sayılı kanunla yapılan değişiklikle Anayasamıza da girmiştir.

Ceza hukukunda Hususilik kuralı nedir?​

Hususîlik (özellik) kuralı: Dolayısıyla şahıs iade edildikten sonra (iade kararından önce işlenen) başka bir suçunun veya mahkumiyetinin bulunduğu anlaşılırsa bu suç nedeniyle iade edilen devlette yargılama yapılamaz veya mahkumiyet hükmü infaz edilemez. Bu prensibe ‘hususilik kuralı’ denilmektedir.

Adil yargılanma hakları nelerdir?​

Adil yargılanma hakları nelerdir?
Bir birey bir cürümle suçlandığında veya diğer bir yasal anlaşmazlığa karıştığında adil yargılanma hakkına sahiptir. Bu da, davanın makul bir süre içerisinde, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, hakkaniyete uygun bir biçimde ve kamuya açık olarak görülmesi anlamına gelir.

Yargılamanın yasalara uygun açık ve adil olacağı ilk kez ne zaman belirtildi?​

Yargılamanın yasalara uygun açık ve adil olacağı ilk kez ne zaman belirtildi?
1876 tarihli Kanun- Esasi de yargılamanın aleniliğine yer vermiştir.

Adil yargılanma hakkı hangi statü?​

Şöyle ki adil yargılanma hakkı, 1982 Anayasasının İkinci Kısmının İkinci Bölümünde “Kişinin Hakları ve Ödevleri” başlığı altında negatif statü hakları kapsamında düzenlenmiştir.

Sidas nedir?​

İç hukukta bu şekilde düzenlenmiş olan geri verme konusu Türkiye’nin taraf olduğu Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi(SİDAS) ve Ek 2 No’lu Protokolü ile de uluslararası alanda uygulanır. SİDAS’ a mevcut durumda Avrupa Konseyi üyesi olmayan devletler de dahil olmak üzere 50 ülke taraftır.

Adil yargılanma süresi nedir?​

Adil yargılanma süresi nedir?
Her davanın kendi özelliklerine göre makul süre değerlendirilmesi yapılacaktır. Çoğunlukla yerel mahkeme ve kanun yolları süreci içerisinde toplam 5 yıl ve üzeri süren yargılamaların makul sürede olmadığı kabul edilmektedir.

Uluslararası sözleşmelere göre ceza davasında yargılanan bir sanığın hakları nelerdir?​

Uluslararası sözleşmelere göre ceza davasında yargılanan bir sanığın hakları nelerdir?
Madde bir hukuk davası açısından tarafların usûle ilişkin haklarını (Madde 6/1) ve bir ceza yargılamasında sanığın (suç isnat edilen şüpheli) haklarını (madde 6/1, 2 ve 3) garanti altına alır.
 
Adil yargılanma hakkı, Türkiye'nin 03.10.2001 tarihli 4709/14 sayılı kanunla yapılan değişiklikle anayasaya girmiştir. Bu değişiklikle adil yargılanma hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde yer alan hakları içermektedir. Adil yargılanma hakkı, bir bireyin bir suçla suçlandığında veya yasal bir anlaşmazlıkla karşılaştığında, davanın makul bir süre içinde, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, hakkaniyete uygun bir şekilde ve kamuya açık olarak görülmesini sağlar.

Yargılamanın yasalara uygun, açık ve adil olacağı ilk kez 1876 tarihli Kanun-ı Esasi'de belirtilmiştir. Bu tarih, yargılama süreçlerinin aleniyetine ve adalete önem verildiğinin bir göstergesidir.

Adil yargılanma hakkı, 1982 Anayasasının "Kişinin Hakları ve Ödevleri" başlığı altında negatif statü hakları kapsamında düzenlenmiştir. Bu hak, bireylerin yargılanma sürecinde adaletin tecellisi ve hakkaniyetin sağlanması için temel bir öneme sahiptir.

Adil yargılanma süresi her dava için ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Genellikle, yerel mahkeme ve kanun yolları süreci içinde toplam 5 yıl ve üzeri süren yargılamaların makul sürede olmadığı kabul edilmektedir. Bu süre, adaletin gecikmemesi ve etkin bir hukuk sisteminin sağlanması açısından önem arz etmektedir.

Uluslararası sözleşmelerde ceza davalarında yargılanan sanıkların hakları da belirtilmiştir. Bu haklar, bir hukuk davasında tarafların usule ilişkin haklarını ve bir ceza yargılamasında sanığın haklarını garanti altına almaktadır. Bu haklar, adil yargılanma ilkesinin evrensel normları arasında yer almaktadır ve hukuk devleti prensipleri doğrultusunda uygulanmalıdır.
 
Geri
Üst