- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 232.963
- Çözümler
- 3
- Tepkime puanı
- 1
- Puan
- 38
- Web sitesi
- forumsitesi.com.tr
Abdülkadir Geylânî Türk mu?
Kimliği. Kürt kökenlidir. Kadiri tarikatının kurucusudur. Künyesi, Ebu Muhammed’dir.Abdülkadir Geylânî hazretleri kimdir?
Muhyiddin lakablı Kadiriyye tarikatı kurucusu Abdülkadir Geylan Hz.’nin hayatı 470’te (1077) Hazar denizinin güneybatısındaki Gîlân eyalet merkezine bağlı Neyf köyünde doğdu. Arapça’da “el-Cîlî, el-Cîlânî”, Farsça’da “Gîlî, Gîlânî”, Türkçe’de ise “Geylânî” şeklinde telaffuz edilen nisbesiyle şöhret buldu.Kadiri tarikatı Alevi mi?
Kadirilik özellikle Rumeli’de Alevi bir hale bürünmüştür. Bugün de genelde Alevi kitlelerine atfedilir.
Evliyaların piri kimdir?
Muhammed Fadıl Geylani, dedesinin Türk İslam âleminin önemli bir değeri olduğunu işaret ederek, “Türkiye’ye çağrıda bulunuyorum, Geylani hazretleri evliyalar sultanıdır. Bugün kendisine layık olan ise Geylani adına ilim-teknoloji üniversitesi kurulmasıdır.
Kadiri tarikatı hangi mezhepten?
Kadirilik ya da Kadiriyye, Sünnîliğin Hanbeli mezhebine mensup Abdülkâdir Geylânî tarafından 12. yüzyılın başlarında kurulan ve silsilesini Ali bin Ebu Talib’e dayandıran sufi/tasavvufî yol. Kadirilik ya dadiğer adıyla Kadiriyye İslam dünyasının ilk tarikatı ve dolayısıyla en köklüsü ve en yaygınıdır.Kadirilik amacı nedir?
Geylani’nin çok fazla çocuğu vardır, çocukları da babalarının yolundan gitmiş ve onun ilmini onun tarikatını geliştirmeyi amaçlamışlardır. Bu bakımdan Kadirilik tarikatının yayılmasının bir nedeni de Geylani’nin evlatları ve evlatlarının babalarına olan bağlılıklarıdır.Kadiriligi ilk defa Anadoluya kim getirdi?
Kadiriye Tarikatı Baz-ül Eşheb ve Gavsül Azam olarak da bilinen Abdülkâdir Geylânî yolunun takipçileri tarafından 12. yüzyılda kuruldu. İslâm Tarihinde sesli zikir yapan tarikatlar olarak kabul edilmektedir. Sesli zikir yapılması nedeniyle cehri tarikatlar arasında sayılır.
Evliyaların en üstünü kimdir?
Bundan sonra, Evliyânın en üstünü, hazret-i Aliy-ül-mürteza’dır “radıyallâhu anh”. Resûlullah “sallallâhü aleyhi ve sellem” Tebük gazasına giderken, hazret-i Ali’yi, Medine’de, Ehl-i beytini korumak için, kendi yerine vekil bırakmaya râzı oldu ve “Sen, bana, Harun’un Musa’ya olduğu gibisin.