2012 Gerçekmi

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
2012 Gerçekmi Oluyor,
2012 Gerçekten Dünyanın Sonu Mu,
2012 Gerçek Olacakmı

2012 Gerçekmi

Maya takvimine göre dünyanın sonu 21 Aralık 2012’de geliyor. Kimi bu tarihi ciddiye almazken kimi ise o günden sonra dünyanın büyük değişime sahne olacağına inanarak hazırlık yapıyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yüksek yerlerde ev satın alanlar, dayanıklı yiyecek ve yağmur suyu stoklayanlar var.

2012’de kıyamet kopacağı iddiasından faydalananlar ise kolları sıvadı, bu işten para kazanmak için türlü yollar deniyor. İnternette içinde iskambil kağıdı bile olan ‘2012 kurtarma kiti’ satan da var, kıyamet gününde Nuh’un gemisiyle kurtuluşu vadeden de. İşin ilginç tarafı ise milyonlarca kişinin tüm bunlara inanarak parasını bu işlere yatırması

Büyük depremler yaşanıp, tsunami mi olacak? Yoksa dağlar tepeler yıkılıp, kutuplar tersine mi dönecek? Hz. İsa yeryüzüne mi inecek? Kıtlık mı yaşanacak, insanlar en kötü yüzlerini mi gösterecek? Acaba 2012’de ne olacak? Bu soruların yanıtları muhtelif. 2012’ye geri sayım sürerken kıyametin kopacağını ve dünyanın sonunun geleceğini söyleyen de var, yepyeni ışıl ışıl günlerin başlayacağını söyleyen de.

Mayaların takviminin 2012 yılında bitiyor olması bütün bu senaryoların gündeme gelmesine neden oldu. Pek çok kişi güneş tutulmasını bundan bin yıl önce günü ve saatine kadar bilen Mayaların takviminin iki yıl sonra bitmesinin bir tesadüf olmadığını belirtirken dini kitaplar, Hinduizm gibi kaynaklara da dayanarak 2012’de iyi ya da kötü kesinlikle bir şeylerin yaşanacağını söylüyor.

EN İYİSİ İŞİ GÜCÜ BIRAKIP TATİLE ÇIKIN

Yaşanacaklar için önlemler de şimdiden alınmış durumda. Örneğin yurtdışında internet üzerinden “2012 Survival Kit” yani ilk yardım paketleri satışa sunuluyor, pek çok kişi yüksek ve kırsal kesimlerde ev satın alıyor, Avrupa ve ABD’de kurşungeçirmez hücreler hazırlanıyor, sanal ortamda kıyametin kopacağına inanılan 21 Aralık 2012 günü kurtarmayı vadeden çekilişler düzenleniyor... Bireysel önlemlere bir örnek verecek olursak; Maya takviminin sonunu geçen yıl öğrenen 54 yaşındaki Belçikalı Patrick Geryl, petrol şirketindeki işini bırakarak Afrika’da büyük bir arazi alarak sığınak inşa etti. Gerly, dünyaya göktaşının çarpacağını ve dünyanın manyetik dengesinin değişeceğini belirterek herkese “En iyisi işi bırakıp tatile çıkmanız. Ben her yıl 6 defa tatile çıkıyorum” önerisinde bulundu.

Gerly’nin Türkiye’de de benzerleri var. Onlardan biri de Işık Yazan. O işini gücünü bırakmadı, çünkü zaten emekli. İTÜ’de makine mühendisliği eğitimi alan, Türkiye ve Kanada’da otomotiv endüstrisinde görev yaptıktan sonra emekli olan 62 yaşındaki Yazan, 40 yıldır insan bilgeliği konusunu araştırdığını söylüyor. Yazan, araştırdıklarını ve öğrendiklerini dileyen herkese bugüne kadar ücretsiz anlatmış. Kendisi ‘bilgelik’ adını verdiği bu eğitimden bugüne kadar 6 bin kişinin faydalandığını söylüyor. Onun eğitimine katılanlar 2012’yi ‘rahat’ geçirmek için, onun yolundan ilerliyor ve pozitif duygular içinde oldukları yerlerden ev satın alıyorlar. İzmir Bozdağ ve Şirince ev aldıkları yerler...

İNSANLIK İÇİN İYİ ŞEYLER YAŞANACAK

Yazan bu araştırmaları sonucunda 2012 konusunda son 50 yıldır “kanal bilgileri” ile insanlığın uyarıldığını söylüyor: “Türkiye’deki ruhsal araştırmaların öncüsü Bedri Ruhselman, 1952’de Stokholm’deki Spritüel Kongresi’nde medyumlukla ilgili bir kitapçık sundu ve çok beğeni topladı. 1960’da yaşamını yitirdi. O ve onun gibi insanlar kendilerine gelen bilgilerle insanlığı uyarıyor.” Peki 2012’de neler yaşanacak? Yazan, şunları anlatıyor:

l 2012’de insanlık ve dünya için iyi bir şey olacak ama pek çok badireden geçilecek.

l Dünya çok büyük bir manyetik alan dönüşümüne uğrayacak. Schumann Rezonansı adlı manyetik bir sabit var. Bu sabit, son 10 yıldır 8’den 12’ye çıktı. 13 son nokta. Bilim adamları bangır bangır bağırıyor, felaket yaklaşıyor diye. Bu 13 çıkarsa kuzey ve güney kutup noktaları ters dönecek. Bunu dünya 200, 300 bin yıl önce de yaşamış. Buna manyetik takla deniliyor.

l Manyetik takla sonucu bizi kuzey ve güneyde güneş ışınlarından koruyan manyetik tabaka zayıflayacak. Dünya savunmasız kalacak ve güneş enerjilerinin bugüne kadar görülmemiş en büyük ışımasına maruz kalacak.

NÜFUS 7 MİLYAR OLUNCA DİKKAT

l Dünya, güneş sistemiyle uzayda ışığı muhafaza eden foton kuşağının içine doğru ilerliyor. Güneş sistemi önce manyetik alana girecek, oradan geçmek bir hafta sürüyor. Ondan sonra fotonun içine girilecek. Foton, ışığı geçirmediği için, güneşten bir hafta ışık gelmeyecek. İlk bir iki gün akşamüstüymüş gibi bir kararma olacak, çıkışı da aynı şekilde. Ama ortadaki üç gün dünyanın en zifiri karanlık ve soğuk olacağı zaman.

l Bedri Ruhselman’ın yazdıklarına göre dünya nüfusu 7 milyar kişi olduğunda bu yaşanacak. Az zamanımız kaldı. Dünya üç gün karanlık olacak meselesi tüm araştırmalarımda karşıma çıktı. Yrd. Doç. Dr. Osman Yıldız Ahvali Kıyamet adlı kitabında 16’ncı yüzyıldaki el yazmalarının Türkçesini yazmış. Onlardan birine göre de üç gece karanlık olacağı söyleniyor.

l İnsan, DNA’larına kadar değişecek, üstün bir insana dönüşecek. İnsan ömrü 400 yıl olacak, hastalık kalmayacak. Manyetik alan içindeki basınca tahammül edemeyecek ve bu dünyadan ayıklanacak insanlar da var. Egositlerin frekans titreşimleri düşük ama gönlünde sevgi taşıyan, ahlaklı, dürüst insan geçiş yapacak.

Burak Eldem bir turla tarihi mirası anlatacak

Marduk, 2012 denilince akla gelen ilk isim Burak Eldem. Bundan yaklaşık yedi yıl önce kaleme aldığı 2012 Mardukla Randevu adlı kitabıyla çok konuşuldu, 2012 konusunda görüşlerine başvurulan bir isim. Adı şimdi de derki.com internet sitesiyle More Travel ortaklığıyla gerçekleştirilen “Saklı Tarihin İzinde” turuyla gündemde. Derki.com’un Genel Yayın Yönetmeni Hasan Sonsuz Çeliktaş “Turun konsept ve kapsamının 2012 yılı ile pek bağlantısı yok. Amaç, uygarlık tarihinin belirleyici öneme sahip kültürlerinin ve tarihsel mirasın izini sürmek” diyor.

KİTAPLARIN İÇERİĞİNE GÖRE ROTA ÇİZİLDİ

Peki tur neleri kapsayacak? Çeliktaş şöyle devam ediyor: “Bu ortaklıkla birçok projemiz olacak, bunların ilki ve konsept olarak da Burak Eldem’in Saklı Tarih üçlemesi (2012: Mardukla Randevu, Fraternis ve dizinin Nisan ayında yayımlanacak üçüncü cildi) kitaplarını seçtik. İlk etap olarak da Mısır’ı belirledik. Sonrasında da Meksika-Guatemala ve daha sonra da Fraternis kitabının konu ettiği ülkelere doğru devam edecek turlarımız. 17-26 Şubat arası Mısır’a gideceğiz. 25 kişilik bir kontenjanımız olacak. Tur rehberlerinin haricinde Burak Eldem’den de anlatıcı olarak katılmasını rica ettik, kendisi de kabul etti. Ayrıca turlarda gidilecek bölgeleri de kitapların içeriğine bağlı olarak kendisi belirledi.”

İki yıl sonraki geçiş için İzmir Bozdağ’da bir ev yaptırdım

2012’de dünya ve insanın büyük değişim içine gireceğini anlatan Işık Yazan, bu yıl içinde ABD’de başlayan bir ekonomik kriz yaşanacağını ve domino taşları gibi dünyada her şeyin yıkılacağını söylüyor: “Bu kriz sosyal ve politik patlamalara neden olacak. Metropollerde yaşamak mümkün olmayacak. Hırsızlık artacak, insanlar birbirini yiyecek... İş filan da kalmayacak.”

Işık Yazan ve onun söylediklerini can kulağıyla dinleyen arkadaşları dağ başında evler satın almış: “İzmir Bozdağ’da bir yerim var. 20 yıl önce satın aldım. Dağ başında çok güzel bir yayla. Orada ev yaptırdım, birçok arkadaşım da aynı yerde ev yaptırdı. Oraya gittiğimde içimi sebepsiz bir sevinç kaplar. 20 yıldır orada hiç kötü bir şey olmadı. Yüksek frekans alanlarında bunu hissedersin. Bu kıyametten kaçış için aldığım bir yer değil. Sonuçta manyetik olarak her yer etkilenecek. Ben 2012’deki keşmekeşten kaçıp sakin bir yerde geçiş yapmak için aldım. Zaten yiyecek bugün de köyden şehre gidiyor. Köylü aç kalmaz, şehirli aç kalır. Burada huzurlu kalacağım.”

‘Altın çağ’a girmeden önce yağmur suyu stoklayacağım

2012 için önlem almayı düşünenlerden biri de Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğretim üyesi Halil Özmen. 2012 konularıyla 35 yıl önce ilgilenmeye başladığını söylüyor. Özmen, son yüzyıllarda dünyanın kirletildiğini, doğanın tahrip edildiğini ve insanların para ve egolarının esiri olduğunu belirterek dünyanın buna bir tepki göstereceğini anlatıyor: “Bunu yüzyıllar öncesinden başlayarak, Amerikan Hopi Kızılderililerinin, birçok başka halkların kehanetleri söylüyor. Dünyada büyük doğa olayları ve belki de savaşlar olacak (bu savaşlar öncekiler gibi olmayıp, kimyasal veya domuz gribi virüsü gibi virüssel savaşlar olabilir), önemli bir temizlik olacak; maddiyat yerine sevgi ve barışı seçenler yepyeni ve çok güzel bir uygarlık kuracak. Çoğu kaynak bu devre ‘altın çağ’ diyor. Ben bu görüşlere tamamen katılıyorum.”

Bu dönemi atlatmak için “Tsunamiden korunmak için denizden yüksek. Sel ve yanardağ riski olmayan, temiz su kaynaklarına yakın, meyve, sebze yetiştirilecek ve kümesi olan bir yerlerde bulunmak yararlı” diyen Özmen, şöyle devam ediyor: “Riskleri azaltmak açısından, böyle bir yerde, depremlere dayanıklı ve altında mahzeni olan bir evde yaşamak önemli. Ben de sebze ve meyve yetiştirmeyi öğrenmeyi, mercimek ve tahıl gibi dayanıklı yiyecek stoklamayı, elektrikler kesildiğinde kuyudan su çıkaracak bir düzenek yaptırmayı, yağmur sularını depolamayı düşünüyorum.”

Çekilişe katıl, bir kişilik bilet al, felaketten kurtul!

2012 filminin viral pazarlama (bir mesajın web sitesi üzerinden kullanıcılara aktarılması) sitesi olarak açılan instituteforhumancontinuity.org herkese eşit şans tanınarak 2012’deki felaketten kurtulma şansı sunuluyor. Yapılması gereken şey adını, soyadını, doğum tarihini, cinsiyetini ve e-mail adresini yazmak... Sonrasında çekilişe katılıyorsunuz ve talih başınıza konarsa kurtuluyorsunuz. Peki yolculuk nasıl mı olacak? Nuh’un gemisi olduğu yönünde iddialar yine internette dolaşıyor. Pek çok kişi bu hazırlıklara gülse de filmin reklam sitesindeki bu ankete kayıt yaptıran kişiler var. Sitedeki sayaç 15 milyon 864 bini gösterse de bunun kaçının gerçekten kaydolduğunu, kaçının oyunun bir parçası olduğunu bilmiyoruz. Ama ortada bir gerçek var ki, bu çekilişle kurtulacağını düşünenler yok değil.

İnternette o gün için yardım kiti satılıyor

Sanal ortamda bazı internet siteleri kimilerinin tabiriyle ‘korkuyu sömürüyor’. Herhangi bir afete karşı evde bulundurulması gereken yara bandından fenere, radyodan daha pek çok ilkyardım malzemesine her şeyi bir araya toplayarak “2012 Yardım Kiti” adı altında satışa sunuluyor. “2012’ye şu gün, şu kadar saat, şu kadar dakika ve saniye kaldı” şeklinde geri sayıma geçen bu internet sitelerinde polar, bot, ip, jeneratör hatta gaz maskesi bile 2012’ye hazırlık adı altında satılıyor. İçinde fenerden kaleme, termal battaniyeden toz maskesine pek çok malzemenin bulunduğu çantanın fiyatı 99.95 dolar. Bu çantanın otomobil, ofis, okul, evcil hayvan için bile olanları var. Bunun yanı sıra eğer dağda filan kalırsanız diye konserve yiyecekler sunuluyor. Tavuk, dana eti, makarna, lazanya gibi 30 yıl ömrü olan yiyecekler satılıyor. Bunların fiyatları ise 20 ile 40 dolar arasında değişiyor.

Siz beni 2012’de tekrar arayın!

Aynı zamanda arkeolog olan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kürşad Demirci, 2012’nin dinler için önemini anlattı ve sorularımızı yanıtladı...

• 2012’de ne olacak?

2012’de kıyamet kopmayacak. Bu tamamen modern ekonomik ve psikolojik düzeninin manipülasyonu.

• Peki dile getirilen fikirleri nereye oturtabiliriz?

Bunun tarihsel bir geri zemini var. Bu zemin antik mitoslardan geliyor. Özellikle eski Sümerlerde ve Hinduizm’de dünyanın bir gün sona ereceği, bu zamandan sonra yeni bir çağın başlayacağı öne çıkıyor. Özellikle Hinduizm’de bu daha çok işlenmiş. Yuga denilen çağlar adıyla bilinen mitoslar var, dört çağ var. Biz şu an çağların yani yugaların en sonuncusu Kali Yuga’nın son yıllarında yaşıyoruz. En kötü çağdır bu.

JULES VERNE’İN ESERİ BAŞLATTI

• Nasıl kötü?

İnsanlık birinci çağdan sonuncu çağa gittikçe dejenere oluyor. Dördüncü çağda adeta zaman bir kıyamet sahnesiyle bitiyor. Son noktayı Tanrı Vişnu’nun yeryüzüne Avatar olması, ki Avatar Hinduizm’de tanrının yeryüzüne inmesi anlamına geliyor, koyuyor ve kıyamet kopuyor. Felsefi edebiyat literatüründe dünyanın nasıl sona ereceğine dair üsluplar vardır. Bunlardan biri de distopya eserler. 19’uncu yüzyılda yazılmaya başlanmıştır ve dünyanın bir gün felaketle sona ereceğini anlatır. Bu yazarların başında Jules Verne gelir. Distopik eserlere başlangıç yaptığı eseri 20. Yüzyıl’da Paris’tir. Verne, bu kitapta 20’nci yüzyılda Paris merkezli bir dünya devleti kurulacağını, bu oligarşi devletin tüm insanları sömürü düzenine alacağını ve dünyanın kötü bir sonla biteceğini anlatır. Ray Bradbury’nin Fahrenheit 451, Jack London’un Demir Ökçe’si, George Orwell’ın Hayvanlar Çiftliği bu literatürün devamı... Bunların hepsi dünyanın sonunun bir felaketle biteceğini öngören eserler. Gerek antik mitoslar, gerekse edebi üsluplar birtakım manipülatör adamları bu işi hep gündemde tutuyor.

İSLAM’DA KIYAMET TASVİRİ

• Kıyamet kopacak derken, tsunamilerin yaşanacağı, yerin göğün yıkılacağı söyleniyor.

Bir yer yıkılmayacak, dejenerasyon çağı başlayacak. İslam’da ciddi anlamda yeryüzünün yıkılışı var. Bir kıyamet tasviri var. Düzen olan her şey düzensizliğe dönecek. Bunlar sembolik şeyler de olabilir.

• 21 Aralık 2012 tarihinde Hz. İsa’nın yeryüzüne geleceği söyleniyor.

Hıristiyanlıkta İsa’nın dönüşü ve onunla birlikte kıyametin başlayacağı mitosu çok yaygın. Biz Hıristiyan takvimine göre şu an üçüncü bin yıla girdik. Bu üçüncü bin yıl, İsa’nın gelişinin beklendiği yıl.

• İnanalım mı bütün bunlara?

Hayır, hepsi hikaye.

• Ya doğruysa?
Kaynak: İnci Döndaş
stargazete.com
 
Geri
Üst