AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

19 Mayısta Ne Oldu

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
52.415
Tepkime puanı
1
Puan
1
19 Mayısta Neler Oldu
19 mayıs 1919 da ne oldu
ATATURK'UN 19 MAYIS 1919'DA SAMSUN'A CIKIŞI VE TURKİYE'DE MİLLİ EGEMENLİK İLKESİNİN GERCEKLEŞMESİ
Milli Mucadelenin Ataturk tarafından dile gelen hikayesinin ilk cumlesi, 1919 senesi Mayısının 19'uncu gunu Samsun'a cıktım ile başlar
Diğer bir deyişle, 19 Mayıs 1919 Milli Mucadelenin fiilen başladığı tarihtir 19 Mayıs bir başlangıctır; fikir ve karar sahibi Ataturk'un hedefine varan yolda ilk adımdır Şevket Sureyya Aydemir'e gore, Mustafa Kemal'in yeni hayatı, yeni alemi, onun, 1919 Mayısının 19'uncu gunu Samsun kıyısında Anadolu karasına ayak basmasıyla başlar, yani onun zuhurunun, hem kendi kaderine, hem milletimizin tarihine, hem cağımızın akışına, ceşitli yonlerden yon ve şekil veren safhası o gun, orada ve Mustafa Kemal'in Samsun kıyısına ayak basmasıyla başlamıştır
Egemenlik egemen olma, hakimlik, ustunluk, amirlik manalarına gelir ve hukmeden, buyuran, buyruğunu yurutebilen ustun gucu ifade etmek icin kullanılır Egemenlik, devlet kudretinin bir vasfıdırİc hukukta en ustun kudreti, uluslar arası hukukta da bağımsız bir gucu ifade eder
Milli Egemenlik ise; bir milletin kendi kaderine hakim olarak, kendi geleceğini tayin etme gucunu elinde bulundurması demektir Yani bir milletin kendini idare etmesi, kendine hukumet edecek heyeti secmesi anlamına gelir İc gorunuşu itibarıyla demokratik rejimi, yani egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu ortaya koyarken, dış gorunuşu ile de milletin ozgur ve bağımsız yaşamasını, yani dışa karşı millet birliğini ve butunluğunu ifade eder
Milli Egemenlik, bir kişi veya sınıfın egemenliğinden uzak olarak, milletin kendi yonetiminde soz sahibi olması anlamına geldiğinden, milletin genel iradesinin ortaya konulmasını sağlar ve iktidarın, kayıtsız şartsız millete ait olmasını ifade eder Milli Egemenlik anlayışında millet, kendisini oluşturan fertlerden ayrı, onların ustunde bir kişiliğe, bir iradeye sahiptir ve egemenlik bu kolektif kişiliğe aittir
Milli Egemenlik, millet iradesini hakim kılması munasebetiyle demokrasinin temel şartıdır Bu sebeple, butun demokratik rejimlerde en ustun kuvvet ve devlet yonetimi konusunda belirleyici unsur olarak, devlete yon verirken, aynı zamanda devlet fonksiyonlarının oluşmasını da sağlar
Milli Egemenlik, insanlık tarihinde başlı başına kuvvet kaynağı olan ve kuvvet doğuran fikirlerden birisi olarak, devletlerin yapısını değiştirebilecek ve tarihin akışını etkileyebilecek kadar etkilidir Dolayısıyla, insanlık tarihi acısından buyuk onemi sahiptir
Turkiye'de Milli Egemenlik ilkesinin gercekleştirilmesi, tamamen Ataturk'un bu konudaki duşunce ve calışmalarının sonucudur Ataturk'un 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasıyla birlikte, Turk tarihinde ilk defa kişisel egemenlikten, Milli Egemenliğe geciş sureci başlamıştır
Ataturk, Samsun'un İngiliz işgalinde ve kıyıda bulunması ve civarındaki Rum cetelerinin faaliyetlerinden oturu karargahının icerde daha emin bir yere naklini gerekli gormuş ve 25 Mayıs 1919'da Havza'ya hareket etmiştir Ataturk icin artık tarihi gorev başlamış bulunuyordu Bundan sonra Osmanlı Devleti bir sure adeta iki elden idare edilecekti Cunku Ataturk her gittiği yerde halkın arasına girerek İstanbul Hukumeti gibi halkı sukunete değil, tersine onları harekete gecirmeye calışacaktı Yine O, sadece bir komutan olmayacak valiler ve milli teşekkullerle haberleşen,Turk milletini duştuğu kotu durumdan haberdar eden, memleketin dertlerini dert edinen bunlara care arayan, cemiyetler toplayıp kararlar alan bir onder olacaktı
Nitekim, 28 Mayıs 1919'da Havza'dan butun memlekete, askeri ve mulki amirlere, Mudafaayı Hukuk Cemiyetlerine gonderdiği bir tamimle İzmir'in işgalini protesto icin yurdun her tarafında mitingler yapılmasını, halka felaketin buyukluğunun anlatılmasını ve bunu koylere kadar yaymalarını istedi Bunun uzerine memleketin her koşesinde İzmir'in işgaline tepki olarak mitingler yapıldı İstanbul'da altı miting, Anadolu'nun ceşitli şehir ve kasabalarında toplam 96 miting tertip edildi
İstanbul mitinglerine ve Ataturk'un Havza'daki faaliyetlerine ilk tepki işgal makamlarının onu İstanbul'a geri cağırmaları olmuştur Ataturk, o gune kadarOrdu Mufettişisıfatı ile butun kişisel ağırlığını koyarak hareket etmişti Şimdi bu sıfatın tehlikeye duştuğunu goruyordu Bu nedenle başlattığı eylemi kişisel olmaktan cıkarıp halka mal etmekte acele etmek gerekiyordu Harbiye Nezaretine oyalayıcı bir cevap vererek 12 Haziran 1919'da Amasya'ya gitti Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Refet Bey(Bele) ve Rauf Bey'in (Orbay) katkılarıyla 14 Haziran 1919'da kurulan Mudafaai Hukuk Cemiyeti bunyesinde, Mustafa Kemal tarafından onceden hazırlanmış metnin uzerindeki calışmalar tamamlanarak Milli Mucadele tarihimize Amasya Tamimi olarak gecen ilk onemli belge kabul edildi Tamim, Konya'da bulunan 2Ordu Mufettişi Cemal Paşa (Kucuk, ya da Mersinli Cemal Paşa)ile Erzurum'da 15Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa'nın da onaylamasından sonra 2122 Haziran 1919'da tum ilgililere duyuruldu
Milli Egemenliğe ve milli bağımsızlığa yer veren bu ilke, daha sonraki tarihi gelişmelerle Turk İnkılabının bir temel dayanağı olacaktır Tamim, bolgesel değil, butun ulkeyi icine alacak bir kuruluşu ongormekte ve bu amacla bir kongrenin toplanması gereğini belirtmektedir
Amasya Tamimi, Milli Egemenliğe dayalı yeni bir Turk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır Turk milletine bu cağrının gerekcesini ve uygulanacak planı acıklamaktadır Artık yuzyıllardır Turk milletinin kaderine hukmetmiş olan Padişah iradesine karşı ayaklanma başlamıştır Nitekim Tamimle birlikte İstanbul'a gonderilen mektuplarda, artık İstanbul'un Anadolu'ya egemen değil, bağımlı olmak zorunda olduğu belirtilmiştir Ordunun Amasya'da alınan kararların uygulanması ile gorevlendirilmesi artık ordunun da ihtilalin icinde yer aldığını gostermesi bakımından onemlidir
Tamim, millet gerceğine dayanarak alt ust olan duzenin yerine yeni bir duzeni ongormektedirİstiklal, bu yeni duzenin parolası, milli iradeye dayanan Milli Hakimiyet ilkesi de gucudur
Amasya Tamimi'nin bir diğer onemi de,Turk Milliyetciliği akımının, inkılabın bir temel prensibi olarak değerlendirilmiş olmasıdır Milliyetcilik Amasya Tamimi'nden itibaren milli mucadelenin esası, ozu, temel yapısı olmuş, milleti harekete getiren, ona milli şuur ve vicdanının sesini duyuran, politik tutumun hedeflerini gosteren prensip olmuştur
Turkiye'de Milli Egemenlik konusunda atılmış onemli adımlardan birisi de Son Osmanlı Mebusan Meclisinde 28 Ocak 1920'de kabul edilen Misakı Milli kararlarıdır Misakı Milli ile her şeyden once milli ve bolunmez bir Turk ulkesinin sınırları cizilmekle birlikte Turkler, tam bağımsızlık şuuruna erişmişler ve millet olarak asgari haklarını istemişlerdir Bu Misak (Ant), Erzurum ve Sivas Kongreleri kararlarındaki milli kurtuluş programını, milli hudutlarımızı daha geniş ve belirli kılarak tam bir hukuk ve siyaset anlayışı esaslarına oturtmuştur
Turkiye Buyuk Millet Meclisinin acılmasıyla,Turkiye'de Milli Egemenlik ilkesi resmen ve de fiilen gercekleştirilmiştir Boylece millet kendi geleceğini kendisi belirleme imkanına kavuşmuştur Bunda da en buyuk pay, hic şuphesiz Ataturk'e aittir
Ataturk, TBMM'ni acarak en buyuk ideallerinden birisi olan,Turkiye'de Milli Egemenlik ilkesini devletin temel unsurlarından birisi haline getirirken, Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindirifadesiyle de, hukumranlık hakkını ve otoritesini sadece TBMM'ne vermiştirO, boylece bu konuda milleti tam yetkili kılarken, aynı zamanda diktatorluğe karşı da butun kapıları kapatmıştır
Ataturk,Meclisin,Milli Egemenlik ilkesi gereği, milletin kaderine nasıl hakim olması gerektiğini de, yine mecliste yaptığı bir konuşmada şu sozlerle ifade etmiştir Millet mukadderatını doğrudan doğruya eline aldı ve milli saltanat ve hakimiyetini bir şahısta değil, butun fertleri tarafından secilmiş vekillerden oluşan bir Meclisi Ali'de temsil etti İşte o meclis, Meclisi Alinizdir;Turkiye Buyuk Millet Meclisidir Milletin saltanat ve hakimiyet makamı yalnız ve ancak Turkiye Buyuk Millet Meclisidir
19 Mayıs 1919'da Ataturk'un Samsun'a cıkmasıyla başlayan Turkiye'de Milli Egemenlik ilkesini gercekleştirme calışmaları, 23 Nisan 1920'de Turkiye Buyuk Millet Meclisinin acılmasıyla fiilen gercekleşmiş ve Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindirifadesinin 20Ocak 1921'de kabul edilen ilk Anayasada yer almasıyla da hukuki anlamda guvence altına alınmıştır Boylece Turkiye'de Milli Egemenlik ilkesinin gercekleşme evreleri de tamamlanmıştır
 
Merhaba, 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, Türkiye'de milli egemenlik ilkesinin gerçekleşmesi ve Milli Mücadele'nin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Atatürk, o dönemde ülkenin içinde bulunduğu durumu ve işgalleri göz önünde bulundurarak Samsun'a ayak basmış ve milli egemenlik fikrini benimseyerek Türk milletinin kaderini kendi ellerine alması gerektiğine inanmıştır.

Milli Egemenlik kavramı, bir milletin kendi geleceğini tayin etme gücünü elinde bulundurması anlamına gelir. Bu ilke, milletin kendini yönetmesi, kendi hükümetini seçmesi ve genel iradesini ortaya koyması gerektiğini ifade eder. Milli Egemenlik, demokrasinin temel şartıdır ve devletin yönetiminde belirleyici bir unsur olarak karşımıza çıkar.

Atatürk'ün önderliğinde gerçekleşen Milli Mücadele sürecinde, Türk milleti milli egemenlik ilkesine sahip çıkarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açmış ve hakimiyeti kayıtsız şartsız millete vermiştir. Bu sayede Türkiye'de milli egemenlik ilkesi hem fiilen hem de hukuken gerçekleşmiştir.

Atatürk'ün öncülüğünde gerçekleştirilen bu süreç, Türk milletinin kendi geleceğine sahip çıkması, bağımsızlığını koruması ve demokratik bir düzen oluşturması adına büyük önem taşımaktadır. Milli egemenlik ilkesinin gerçekleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında hayati bir rol oynamıştır. Bu süreç, Türk milletinin iradesinin en üst düzeyde olduğunu, egemenliğin millete ait olduğunu ve demokrasinin önemini vurgulamaktadır.
 
Geri
Üst