1400 Yıl Önce Haber Verilen Günlerde miyiz?

[SoruCevap]

Son yıllarda felaketler, musibetler ve doğal afetler oldukça çoğaldı. Gelen günler, gideni aratır oldu. Peki, bizler 1400 Yıl Önce Haber Verilen Günlerde miyiz?

İşte tam da bu noktada tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimiz’in, bundan tam 1400 yıl önce bugünleri görüyormuşçasına işaret buyurduğu sözleri hatırlamakta fayda var.


Şu 5 Şeye Çok Dikkat Edilmelidir
Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “(Bir gün) Resülullah aleyhissalâtu vesselam yanımıza gelip şöyle buyurdular:

“Ey muhacirler! Beş şey vardır ki, onlarla imtihan olacağınız zaman artık toplumda-cemiyette hiçbir hayır kalmamıştır. Onların sizi (hayatta iken) yakalamasından Allah’a sığınırım. (Bu beş şey şunlardır

1) Zina: Bir millette zina ve fuhuş ortaya çıkar ve (herkesin gözü önünde) alenî bir şekilde işlenecek hale gelirse, mutlaka o millette, onlardan daha önce gelip geçmiş milletler arasında görülmeyen tâun (ve veba gibi ölümcül gizemli) salgın hastalıklar yaygınlaşır.

2) Ölçü ve tartıda hile: Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet, mutlaka kıtlık, (bereketin kalkması), geçim sıkıntısı ve başlarındaki yöneticilerin zulmü ile cezalandırılır.

3) Zekât vermemek: Mallarının zekâtını vermekten kaçınan her millet, mutlaka yağmurdan mahrum bırakılır (kuraklıkla cezalandırılır) ve hayvanları da olmasaydı onlara tek bir damla yağmur yağdırılmazdı.

4) Ahdin bozulması: Allâh’ın ahdini (emirlerini) ve Rasûlü’nün sünnetini terk eden her milletin başına mutlaka Allah Teâlâ Hazretleri, kendilerinden olmayan bir düşmanı musallat eder ve o düşman, milletin elinde bulunan servetin bir kısmını alır.

5) Allah’ın kitabıyla hükmetmeyi terk etmek: Hangi milletin imamları Allâh’ın Kitâbı ile amel etmeyip Allâh’ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçerlerse, Allah onları kendi aralarında savaştırır, (yani fitne, fesat ve anarşi belâsına mâruz kalırlar.) İbn-i Mâce, Fiten, 22; Hâkim, IV, 583/8623

Durumumuz İç Açıcı Değil Dikkatli Olmalıyız
Başımızda dönüp duran kara bulutlara baktığımızda insanlığın geldiği nokta hiç de iç açıcı değil. Ne yazık ki günümüzde, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in Hadis-i şerifte, mucizevî bir şekilde haber verdiği hususların neredeyse tamamını yaşıyoruz.

Demek ki bizlerin de, Hz. Yunus (AS)’ın kavmi gibi ümmet olarak genel bir tövbe-i istiğfara, arınmaya ve dirilmeye ihtiyacı var.

Kendimize gelelim ve şöyle bir silkelenenip düşünelim… Biz nerede hata yaptık?

Yaşadıklarımızın nedenlerini ve sebeplerini tartışırıp dururken olaylara bir de bu pencereden bakılmasını ümit ediyor, tıpkı Efendimiz (s.a.v) gibi bunlarla imtihan edilmekten Cenab-ı Allah’a sığınıyoruz.