SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
- Konu Yazar
- #1
1. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları
Küçük Kaynarca AntlaşmasıSultan Birinci Abdülhamid, Osmanlı-Rus savaşının kötü şekilde devam ettiği bir dönemde tahta geçti. Ruslara karşı konulamayacağını anlayan Osmanlı Devleti, 21 Temmuz 1774 tarihinde Küçük Kaynarca Antlaşması'na imza attı.
Bu antlaşmaya göre Kırım'a bağımsızlık verildi. Ruslar; Karadeniz'de ticaret yapıp, donanma bulundurabilecekler, Balkanlarda Ortodoks toplulukların haklarını koruyacaklardı. Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı verecek, ancak Rusya Eflak, Boğdan, Beserabya ve Akdeniz'de işgal ettiği adaları Osmanlı Devleti'ne geri verecekti. Fakat bu bölgelerde Osmanlı Devleti genel af ilan edecek, halka din ve mezhep özgürlüğü verecek, halktan vergi almayacak, isteyen istediği yere göç edebilecekti.
Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin kurulduğu günden bu yana imzaladığı, şartları en ağır antlaşmadır. İlk defa, halkı tamamen Türk ve Müslüman olan Kırım gibi bir eyalet kaybedilmişti. Karadeniz'in bir Türk gölü olma özelliği de böylece sona ermiş oldu. Osmanlılar ilk kez, bir devlete savaş tazminatı verdiler. Rusya'ya kapitülasyonlardan yararlanma imkanı verildi. Rus ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçme hakkına sahip oldular. Rusya bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışma imkanını da bulmuş oldu.
Kırım
Küçük Kaynarca Antlaşması sonucunda Osmanlı Devleti ile Rusya arasında kalıcı bir barış sağlanamamıştı. Çünkü Rusya Kırım'ı tamamen kendisine bağlamak istiyordu. Kırım'da Osmanlı hükümetinin atadığı Üçüncü Selim Giray Han ile Rusların Kırım'a Han olarak seçtikleri Şahin Giray arasında bir iç savaş çıktı.
Yeni bir Osmanlı-Rus savaşı ihtimali belirmesi üzerine, Aynalı Kavak Tenkihnamesi imzalandı. Küçük Kaynarca Antlaşması'nın bazı maddeleri değiştirildi. Ruslar Kırım'dan askerlerini çekecek, Osmanlı Devleti ise Rusların istediği Şahin Giray'ın hanlığını kabul edecekti. Tamamen Rus taraftarı olan Şahin Giray'ı Kırım halkı istemedi. Çıkan ayaklanmayı bahane eden Şahin Giray, Rus kuvvetlerini Kırım'a çağırdı. Kırım Hanlığı, Rusya'nın Kırım'ı ani işgali sonucu 9 Temmuz 1783 tarihinde Rusya'ya bağlı bir eyalet haline geldi.
Osmanlı Devleti, Kırım'ın 1783 yılında Rusya'ya bağlanmasını kabullenememişti. Rusya ve Avusturya, Osmanlı Devleti'ni paylaşmak için bu sırada projeler üretiyorlardı. Bu iki devlet arasındaki yakınlaşma İngiltere'yi telaşlandırdı. Osmanlı Devleti, İngiltere ve Prusya'nın kışkırtmaları ile 13 Ağustos 1787 tarihinde Rusya'ya karşı tekrar savaş ilan etti. Avusturya'da Rusya'nın yanında yer aldı.
Rusya-Avusturya Savaşı
Osmanlı Ordusu, Temeşvar eyaletinde stratejik bir konumda bulunan Muhadiye Boğazı'nı ele geçirdi. Avusturyalıların toparlanmasına fırsat vermeden harekatın sürdürülmesi kararlaştırıldı. Bu sırada Avusturya İmparatoru Joseph 80.000 kişilik bir ordu ve 500 topla Şebeş Boğazı'na geldi. 21 Eylül 1788 tarihinde yapılan Şebeş Savaşı'nda Osmanlı Ordusu büyük bir zafer kazandı.
İki ayrı cephede hem Avusturya, hem de Rusya ile savaşmak zorunda kalan Osmanlılar orduyu ikiye ayırmıştı. Bu durum Osmanlı Devleti'ni zor durumda bıraktı. Saldırıya geçen Ruslar, Özi kalesini kuşatarak 25.000 kişiyi alçakça katlettiler (17 Aralık 1788). Bu haberin İstanbul'a ulaşması üzerine, Sultan Birinci Abdülhamid kederinden hastalandı ve felç geçirdi. Ancak, 7 Nisan 1789'da vefat edene kadar devlet işleriyle ilgilenmeye devam etti.
Küçük Kaynarca AntlaşmasıSultan Birinci Abdülhamid, Osmanlı-Rus savaşının kötü şekilde devam ettiği bir dönemde tahta geçti. Ruslara karşı konulamayacağını anlayan Osmanlı Devleti, 21 Temmuz 1774 tarihinde Küçük Kaynarca Antlaşması'na imza attı.
Bu antlaşmaya göre Kırım'a bağımsızlık verildi. Ruslar; Karadeniz'de ticaret yapıp, donanma bulundurabilecekler, Balkanlarda Ortodoks toplulukların haklarını koruyacaklardı. Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı verecek, ancak Rusya Eflak, Boğdan, Beserabya ve Akdeniz'de işgal ettiği adaları Osmanlı Devleti'ne geri verecekti. Fakat bu bölgelerde Osmanlı Devleti genel af ilan edecek, halka din ve mezhep özgürlüğü verecek, halktan vergi almayacak, isteyen istediği yere göç edebilecekti.
Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin kurulduğu günden bu yana imzaladığı, şartları en ağır antlaşmadır. İlk defa, halkı tamamen Türk ve Müslüman olan Kırım gibi bir eyalet kaybedilmişti. Karadeniz'in bir Türk gölü olma özelliği de böylece sona ermiş oldu. Osmanlılar ilk kez, bir devlete savaş tazminatı verdiler. Rusya'ya kapitülasyonlardan yararlanma imkanı verildi. Rus ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçme hakkına sahip oldular. Rusya bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışma imkanını da bulmuş oldu.
Kırım
Küçük Kaynarca Antlaşması sonucunda Osmanlı Devleti ile Rusya arasında kalıcı bir barış sağlanamamıştı. Çünkü Rusya Kırım'ı tamamen kendisine bağlamak istiyordu. Kırım'da Osmanlı hükümetinin atadığı Üçüncü Selim Giray Han ile Rusların Kırım'a Han olarak seçtikleri Şahin Giray arasında bir iç savaş çıktı.
Yeni bir Osmanlı-Rus savaşı ihtimali belirmesi üzerine, Aynalı Kavak Tenkihnamesi imzalandı. Küçük Kaynarca Antlaşması'nın bazı maddeleri değiştirildi. Ruslar Kırım'dan askerlerini çekecek, Osmanlı Devleti ise Rusların istediği Şahin Giray'ın hanlığını kabul edecekti. Tamamen Rus taraftarı olan Şahin Giray'ı Kırım halkı istemedi. Çıkan ayaklanmayı bahane eden Şahin Giray, Rus kuvvetlerini Kırım'a çağırdı. Kırım Hanlığı, Rusya'nın Kırım'ı ani işgali sonucu 9 Temmuz 1783 tarihinde Rusya'ya bağlı bir eyalet haline geldi.
Osmanlı Devleti, Kırım'ın 1783 yılında Rusya'ya bağlanmasını kabullenememişti. Rusya ve Avusturya, Osmanlı Devleti'ni paylaşmak için bu sırada projeler üretiyorlardı. Bu iki devlet arasındaki yakınlaşma İngiltere'yi telaşlandırdı. Osmanlı Devleti, İngiltere ve Prusya'nın kışkırtmaları ile 13 Ağustos 1787 tarihinde Rusya'ya karşı tekrar savaş ilan etti. Avusturya'da Rusya'nın yanında yer aldı.
Rusya-Avusturya Savaşı
Osmanlı Ordusu, Temeşvar eyaletinde stratejik bir konumda bulunan Muhadiye Boğazı'nı ele geçirdi. Avusturyalıların toparlanmasına fırsat vermeden harekatın sürdürülmesi kararlaştırıldı. Bu sırada Avusturya İmparatoru Joseph 80.000 kişilik bir ordu ve 500 topla Şebeş Boğazı'na geldi. 21 Eylül 1788 tarihinde yapılan Şebeş Savaşı'nda Osmanlı Ordusu büyük bir zafer kazandı.
İki ayrı cephede hem Avusturya, hem de Rusya ile savaşmak zorunda kalan Osmanlılar orduyu ikiye ayırmıştı. Bu durum Osmanlı Devleti'ni zor durumda bıraktı. Saldırıya geçen Ruslar, Özi kalesini kuşatarak 25.000 kişiyi alçakça katlettiler (17 Aralık 1788). Bu haberin İstanbul'a ulaşması üzerine, Sultan Birinci Abdülhamid kederinden hastalandı ve felç geçirdi. Ancak, 7 Nisan 1789'da vefat edene kadar devlet işleriyle ilgilenmeye devam etti.